kapat

05.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YILMAZ KARAKOYUNLU(yilmazk@sabah.com.tr )


Derviş'ten Darwin'e

İnancın üç doruğu var. Musa'nın dağdan on emirle inmesi, İsa'nın çarmıhıyla Golgota tepesine çıkışı ve Hazreti Muhammed'in miracı...

Bilimin üç doruğu var. Arşimed'in kaldıracı, Cabir bin Hayyan'ın (kendisi safkan bir Türk'tür) atomun parçalanabilirliği ve Newton'un yer çekimi...

Kuramın üç doruğu var. Leibnitz'in "boyutun sonsuzluğu", Einstein'in "izafiyeti" ve Darwin'in "evrim teorisi"...

***

21. yüzyıl eşiğinde tartıştığımız en duyarlı konu Darwin'in evrim teorisidir...

Önümüzdeki Amerikan seçimlerinde propaganda stratejileri Darwin teorisi üzerine kurulmuş. Hafta başında SABAH'ın dış haberler servisi mükemmel bir karşılaştırma tablosu yayınlamıştı.

Demokratların muhtemel adayı Al Gore bilimden yana ağırlık koymuş ve Amerikan eğitim kurumlarında Darwin teorisinin okutulmasında sakınca görmemiş.

Cumhuriyetçi aday Teksas Valisi küçük Bush ise, okullarda Darwin teorisinin yasaklanmasını istiyormuş. İnsanın maymundan geldiğini anlatan evrim teorisini Kutsal Kitap'a aykırı bulmuş. İnsanın balçıktan yapıldığının öğretilmesini istemiş. Muhafazakar Amerikalı'nın din duygularını sömürerek seçim şansını arttırmayı düşünmüş.

***

1987'de Amerikan Yüksek Mahkemesi, "İnsanın çamurdan yaratıldığı" kuramının devlet okullarında okutulamayacağını karara bağlamıştı. Buna karşılık birçok eyalat, Darwin teorisinin okullarda okutulmasını yasaklamaya giriştiler. Bunların başında Clinton'un vali olduğu Arizona ile Bush'un vali olduğu Teksas geliyordu.

Amerikalılar seçimlerde dinin siyasete alet edildiği iddiasıyla olayı tartışıyor. Clinton şaşırınca, Demokratların politikasını Hillary kurnaz üslubuyla belirliyor: "Kitapları karıştırmayalım; din kitapları kilisede, bilim kitapları okullarda okutulur..."

Hem nalına, hem mıhına siyaset anlaşılıyor ki dünyanın her ülkesinde geçerli...

***

Darwin'in evrim teorisi boş bir hayal miydi?

Darwin bir anatomi ustasıydı. Tıp eğitimine başlamış, cerrah olmak istemişti. Narkozsuz ameliyat çığlıkları karşısında tıp öğrenimini bırakmış, din felsefesi eğitimine başlamıştı. Kutsal Kitap'taki yaratılışın öyküsünü kendisini suçlayanlardan iyi biliyordu. Ama daha iyi bildiği konu insan anatomisiydi. Evrim teorisini anatomi ilminin ilkeleri çerçevesinde anlatıyordu.

***

Bu tartışma Türkiye'de de yaşandı. 15 yıl öncenin eğitim bakanı Vehbi Dinçerler, okullara gönderdiği yazıda Darwin kuramına karşı çıkmıştı. "Evrim teorisi, ilmi ve dini görüşlerin çatıştığı fikrini ima eden sonuçlar doğurmaktadır" diyordu.

Bilim adamları Darwin'in iddiasının bir kuram değil, kanıtlanmış bilimsel gerçek olduğunu söyleyince Dinçerler, "evrim teorisi, bilimi materyalist felsefeye alet ediyor" demişti.

Amerika'daki tartışmalara bakıyorum; kelimesine kadar bizim onbeş yıl önce yaşadığımız tartışma bağnazlığını yansıtıyor.

Kurnaz Hillary ile delikanlı Bush, duyarlı tartışma başlıklarında kullandıkları üslup ile Türk siyasetçilerinden farklı olmadıklarını gösteriyorlar.

Dinin siyasete alet edildiği tartışmalarda demek ki Amerika'dan onbeş yıl ilerideyiz...

***

Erzurumlu İbrahim Hakkı öldüğünde Darwin henüz doğmamıştı. Cambridge'de tıp ve ilahiyat öğrenimi yaparken Darwin'in Marifetname'yi okuduğu da söylenemezdi.

İbrahim Hakkı, Marifetnâme'de insanın yaratılışını inceler, beden ve ruh yapısını araştırır. "Alem-i sagir" (küçük evren) adını verdiği insanı, büyük evrenin örneği olarak yorumlar.

Yaratılışın felsefesini değerlendirir. Evrim teorisinin temel değerini teşkil eden hüküm cümlesini Darwin'den yaklaşık 50 yıl önce verir. "Hayvanlarla insan arasındaki bağlantının (evrimin) en mükemmel örneği maymundur" der.

***

Batının felsefeyle gerçekleştiremediğini, Doğu tasavvufla sağlamıştı. İnancın, bilimin ve kuramın üç doruğunda da bu gerçeği göstermişti...

Tasavvuf, imanın ilhamıyla, bilimin ispatını hiçbir zaman yarıştırmadı, karıştırmadı.

Derviş ile Darwin'in aynı şeyi görmesi işte bu sağlam mantıktan kaynaklanıyordu.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır