kapat

05.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
A. SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


"Depresyon iktisadı"

Serdar Turgut'un Hürriyet gazetesindeki köşesinde gördüm. Internet kitapçısı Amazon (https://www.amazon.com) Türkiye'den ısmarlanan kitapların listesini yayınlamış. Bunda ne var diyeceksiniz.

En çok satın alınan on kitap arasında ünlü bir iktisatçının, MIT öğretim üyesi Paul Krugman'ın son eseri var. Adı "Depresyon iktisadı". İngilizce bilen vatandaşlarımızın bir iktisat kitabına iltifat etmelerini ilginç buldum.

Bir küçük açıklama yapalım. İngilizce 1930'larda yaşanan büyük ekonomik krize "Büyük Depresyon" deniyor. Biz o dönemde "Büyük Buhran" demişiz. Şimdi ekonomide yabancı kelimeleri aynen alıp kullanmak moda.

Depresyon sözcüğü, bir ekonominin uzun süre potansiyelinin çok altında performans göstermesi hali için kullanılıyor. Benzer bir kelime olan resesyondan farkı, süresi.

Resesyon teknik olarak milli gelir büyüme hızının iki çeyrek (altı ay) eksiye geçmesidir. Eğer dört çeyrek yani bir yıldan uzun süre ekside kalırsa, depresyon sözcüğü kullanılabilir.

Fiilen, depresyon birkaç yıl boyunca ekonominin küçülmesi, işsizliğin çok yüksek düzeylere çıkması kasdediliyor. Son dönemde Japonya iyi bir örnek. 1990'lı yıllarda ortalama büyüme hızı ancak sıfır civarında. Dönemin yarısı eksi büyüme hızları ile geçti.

Elbette, "Büyük Buhran" çok daha kötü idi. Ekonomik gerilemenin tepe noktasında, ABD'de işsizlik oranı yüzde 25'e kadar yükselmişti. Ancak İkinci Dünya Savaşı'nın çıkması ile ekonomi tekrar büyümeye başlayabildi.

Likidite tuzağı
Depresyonun ekonomik, sosyal, politik ve insani maliyeti çok yüksek. Örneğin; 1933'de Almanya'da Hitler'in iktidara gelmesinin temel nedenlerinden biri olduğu düşünülür.

İktisatçıların ilgisini çeken bir başka boyutu var. Teknik ayrıntılara girmek istemiyorum. Depresyona düşen bir ekonomide, özellikle para politikası işlemez hale geliyor.

Bu ne demek? Para arzı arttığı ve faizler düştüğü halde, ekonomi canlanmıyor. Piyasalara çıkan para talebe dönüşmüyor. Öyle ortada kalıyor. Tüketim ve yatırım artmıyor.

Büyük Buhran'a karşı önerdiği reçetelerle ün kazanan bir başka iktisatçı, J.M.Keynes, bu duruma "likidite tuzağı" adını vermişti. Bütün iktisat ders kitaplarında mutlaka okutulur.

Son dönemden gene Japonya örneğini verebiliriz. Son dört yıldır Japonya'da yen faizi yüzde 1 ve altında seyrediyor. Evet, inanılır gibi değil ama gerçek. Faizin bu kadar düşük olmasına rağmen, Japon tüketicisi kredili alışveriş yapmıyor. Şirketler yeni yatırımlara gitmiyorlar.

Neden? Tüketici ekonominin kötüye gitmesinden korkuyor. Tedbirli davranıyor. Hele şartlar iyileşsin, ondan sonra paramı harcarım diyor. Üreticilerin ise elinde zaten kullanılmayan kapasite var. Ürettiklerini satamadıklarına göre, yeni kapasite kurmaya yanaşmıyorlar.

Japon hükümeti kamu harcamalarını arttırarak ekonomiye hayatiyet getirmeye çalışıyor. Bu yıl bütçe açığı milli gelirin yüzde 8'ine ulaştı. Üstelik sıfır enflasyon ve yüzde 1 faizlerde. Depresyon böyle bir şey.

Ya Türkiye?

Geçen hafta, 1999'un ikinci çeyrek büyüme hızı açıklandı. İlk çeyrekteki kadar kötü değil ama gene ekside. Üç dönemdir büyüme eksi. Ondan önceki iki dönem ise yüzde 3'ün altında idi.

Tüketim ve yatırım daha kötü. Beş dönem, yani onbeş aydır özel tüketim harcamaları ya azalıyor yada yüzde 1'in altında artıyor. Yatırım da öyle. Ancak, yatırımlardaki düşüş çok daha vahim düzeyde, yüzde 15-20'lerde seyrediyor.

Bu koşullarda, Türk okuyucularının "Depresyon İktisadı"na ilgi duymaları hiç şaşırtıcı değil. Anlaşılan bu depresyon dedikleri ne imiş, bir öğrenelim diyorlar. Bence doğru yapıyorlar. Öğrenmekte yarar var. Gerekebilir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır