


Eşitsizlik
Eşitsizlik, her yanımızı öyle sarmış ki, af'ta bile adalet yok. Buna değmiş, buna değmemiş diyerek, aradan cımbızla adam çekiyorlar sanki... Yâni, Ahmet'i affedelim, Mehmet'i boşverelim mantığıyla belli ki birilerine kıyak yapıyorlar... İzlenim bu.
Ama beceremediler... Çorbaya döndü.
Kaos bundan doğdu.
Çünkü eşitlik ilkesi çiğnendi.
*
Eşitlik ilkesi çiğnenemez.
Cezalandırırken nasıl çiğnenemiyorsa, affederken de çiğnenemez.
Çaresi?
Süre koyarsınız... Süre...
Nitekim koymuşsunuz... 12 yıl.
İsterse 6 yıl... İsterse 15 yıl... Farketmez...
Ama o süre, her mahkum için geçerli olur. Herkes faydalanır... Tabii affetmek istemediğiniz suç çeşitleri hariç...
Onları ayıklarsınız... Zaten de ayıklamışsınız... Tamam.
*
Ama eşitliği ihmal etmişsiniz.
Şimdi siz, neticede, bu affı nasılsa çıkartacaksınız. Onu anladık...
Pekâla... Çıkartın.
Ama lütfen affın şablonunu çizerken benzer suçları farklı kefelere koymayın... Bazı suçlulara vefa, bazı suçlulara cefa olmaz.
Buradaki esas ölçü süre'dir.
Süre'den faydalanmak eşitlik ilkesi'nin emridir... Bunun aksi, adaletsizliktir.
Af'ta adaletsizlik olur mu?
Kapsam başka, eşitlik başka.
Kapsam'da elbet serbestsiniz...
Ama eşitliği bozamazsınız.