kapat

05.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Acı gülücükler

Ünlü siyasetçilerden biri, bir çiçekçi dükkanına girmiş. Kapının tam karşısında bir pankart asılıymış. Üstünde de şöyle yazıyormuş; "Çiçeklerle anlatın içinizden geçeni".

Ünlü siyasetçi pankartı okuduktan sonra, satıcıya dönmüş:

- Bir buket hazırlayın ama, demiş, lütfen yapma çiçeklerden olsun. İçimden geçenler yerine, geçmeyenleri söyleyeceğim çünkü. Deprem bölgesine gidiyorum.

Bir başka ünlü siyasetçi, depremde eşiyle iki evladını yitirmiş bir babanın karşısına geçmiş:

- Devlet yardım elini uzatacak, yaraları saracaktır, diyormuş.

Acılı baba:

- İnşallah, demiş, devletin uzatacağı el, takma bir eldir.

Siyasetçi şaşırmış:

- Ne demek yani, demiş, devletin uzatacağı elin takma olması?

Bir anda hayatı pesperişan olmuş baba:

- Bakın, demiş, size çok eski zamanlarda geçmiş küçük bir öykü anlatayım.

Ve başlamış anlatmaya:

- Vaktiyle Siraküza'da halkına eziyet etmekle ünlü gaddar bir kral varmış. Bir gün kurulu düzene başkaldırdığı için idama mahkum olmuş bir genci getirmişler karşısına. Kral delikanlıyı şöyle bir süzmüş:

- Çok da gençmişsin, demiş. Dur bakalım seni önce bir sınavdan geçireyim. Kazanırsan affedeceğim seni. Önce iyice bir bak yüzüme. Benim gözlerimden biri takmadır. Hangisinin takma olduğunu anlayabilecek misin bakalım?

İdam mahkumu genç:

- Takma olan şu sağ gözünüz efendim, demiş.

Kral afallamış:

- Nasıl anladın ulan onun takma olduğunu?

Genç:

- Çünkü, demiş, sadece onda biraz acıma gördüm.

Siyasetçilerden birinin evi, baştan aşağı yanıp kül olmuş.

Ertesi sabah, evin yangına karşı sigortalı olduğu şirketten bir mektup gelmiş kendisine.

Mektupta, gizli bir alaycılıkla şöyle diyormuş:

"Sayın büyüğümüz, yangına karşı evinizi dün sabah saat 10'da sigorta ettirmişsiniz. Yangın ise saat 12'de çıkmış. Lütfen bize bu 2 saatlik gecikmenin nedenini açıklayabilir misiniz?"

Siyasetçi hemen yazmış yanıtını:

- Yangının daha önce çıkma olanağı yoktu. Çünkü ben evi sigorta ettirdikten sonra doğru TV'ye gidip depremzedelere karşı nutuk söylemek zorunda kaldım; "Devlet güçlüdür, yaraları saracaktır" diye... Ancak ondan sonra birden aklıma geldi, sizin de yaraları sarmakda pekala güçlü olabileceğiniz.

Uzun yıllardan bu yana hayatını ülke yönetimine katkıda bulunmakla kazanan bir siyasetçi, kendine kim neden yakınsa hep aynı yanıtı verirmiş:

- Merak etmeyin üstesinden geleceğiz.

Depremden sonra genç hanım gazetecilerden biri yaklaşmış yanına:

- Sağlık Bakanı hakkında ne düşünüyorsunuz, demiş.

- Merak etmeyin üstesinden geleceğiz.

Haber ertesi günü gazetelerde çıkınca, Bakan açmış telefonu siyasetçiye:

- Sen git önce kayınçonun üstesinden gel, demiş. Yıkılan binalardan üçünü o yapmamış mıydı?

Siyasetçi:

- Merak etmeyin, demiş, üstesinden geleceğiz.

Bunu duyan karısı üstüne yürümüş kocasının:

- Sen kimin üstesinden geliyorsun ha, sen kimin üstesinden geliyorsun? O benim bir tanecik kardeşim..

Ve siyasetçi ilk kez değişik bir şey söylemiş:

- Merak etme üstesinden gelmeyeceğiz..

Hayatında söylediği tek doğru da, o olmuş.

Bir jeofizikçiye: - Uyduların hareketlendirdiği sismik bir bomba da deprem nedeni olabilir mi, diye sormuşlar..

Jeofizikçi:

- Olabilir de, olmayabilir de, demiş.

- Ne zaman olabilir örneğin?

- Örneğin bir kurgubilim filminde olabilir...

- Ya güncel hayatta?

- Vallahi onun yanıtı ilerde çıkacak ortaya..

- Ne kadar ilerde?

- Bilenler öldükten sonra yani..

Bir siyasetçi de kendisinin ikizi olan kardeşini yitirmiş depremde. Felaket bölgesindeki valilerden biri karşılaşmış kendisiyle:

- Afedersiniz beyefendi, demiş, durumlar malum. Hafızamı birden toparlayamadım. Depremde ölen siz miydiniz, yoksa kardeşiniz miydi?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır