Ucuz hayat!
Tasarıya neden ihtiyaç duyulduğunu açıklayan bölüm ise Türkiye'deki yapıların ne kadar kalitesiz olduğunu gözler önüne seriyor. Tasarıyı hazırlayan uzmanların yaptıkları araştırmaların sonuçları şöyle:

Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre inşaatların yüzde 95'i özel, yüzde 5'i ise kamu sektörü tarafından yapılıyor. Denetlenen özel sektör inşaatı projelerinin yüzde 91'inde tasarım, hesap ve çizim hataları var. Beton mukavemetleri, projelerde öngörülenden yüzde 40 eksik. Şantiyelerin yüzde 90'ında standart ve yönetmeliklere aykırı beton dökülüyor.

Belediyeler yalnızca çekme mesafeleri ve bina yüksekliği ile ilgili denetim yapıyor. Yapı kaliteside ise sorumlu yok.

Tasarıyla yapıların kaderi müteahhit ve belediyelerin insafından alınıyor. Ve çifte kontrol sistemi getiriliyor.

* Yapıların projesinden, kullanılan malzemesine kadar tüm denetim sadece bu işle uğraşan 'yapı denetim ve danışmanlık şirketlerine' veriliyor. Bu şirketlerin yöneticileri, teknik elemanları da hasarların sorumlusu oluyor.

* Yapı denetimi ve danışmanlık şirketleri, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmakla sorumlu tutuluyor. Hasar olduğunda da zararı bu sigortayı yapan şirket karşılıyor. Böylece risk ve prim tahsilatı dengesini kurmak isteyen sigorta şirketinin de projeye onay veren danışmanlık şirketlerini denetlemesi gündeme geliyor. Onaylanması halinde yasanın 1 yıl sonra İstanbul, Bursa, Antalya, Edirne, Konya, Denizli, Erzurum, Sakarya ve Kocaeli pilot illerinde başlaması öngörülüyor.