Galatasaray - PAOK maçını televizyonlarda sonuna kadar izledim, kıskanarak, imrenerek. Bu organizasyonu Fenerbahçe yapmadığı için hiddetlenerek.. İtiraf ediyorum. Hayatımda ilk defa kıskançlık hissini iliklerime kadar hissederek maç seyrettim.
Atatürk'ün kulübü; Türk sporunun lokomotifi; Türk sporunda hep ilkleri gerçekleştiren büyük Fenerbahçem; İstiklal Savaşı'nda sporcuları Anadolu'ya silah kaçırarak Türk halkının kalbinde yeralan; istila yıllarında işgal kuvvetleri takımını yenip halka moral veren; Türk Milli Takımı'na en çok oyuncu veren; Dünya Karması'nda ilk Türk futbolcusunu onynatan; Atatürk'ün 1981 yılında 100. ölüm yıldönümünde dünya karması ile oynayan; Avrupa'da ilk Türk futbolcusunu oynatan; son şampiyonlar liginde 40 yılda kimsenin yenemediği Manchester'ı kendi sahasında yenen; bir İngiliz takımını Avrupa Kupaları'ndan eleyen ilk Türk takımı olan; Türkiye'ye ilk olimpik madalyayı getirmiş sporcusu olan; futbolda ilk Balkan Şampiyonu olan; futbolda ilk Türk Lig Şampiyonu; tarihte ilk defa Avrupa'da hazırlık kampı yapabilen, ilk defa deniz aşırı ülkede, Brezilya'da hazırlık dönemi geçiren; dünyanın Türkiye'den duyduğu ilk büyük kulüp olan; yenilmeden Türkiye liglerinde ilk defa şampiyon olan, ülkede rugbynin, Amerikan futbolunun, çim hokeyinin ve ülkede yapılmayan 43 spor dalının Türkiye'de oynanmasını temin eden; Avrupa ve dünyada en çok futbolcusunu oynatan; 1981 yılında uzun yıllar sonra Berlin'deki turnuvada Yunan AEK takımı ile oynayıp onu eleyen; bir Fransız takımını Avrupa futbol kupalarından eleyen tek Türk takımı olan; Balkalar'da tek masa tenisi şampiyonu olan; kürekte Türkiye'ye kupaları getiren tek takım olan; atletizmde dünyada derece alabilen sorcuya sahip tek kulüp olan; Pele'yi, Beckenbauer'u, Cruyff'u en ünlü dönemlerinde Türkiye'ye getirebilen ve daha nice nice ilklere imza atan; Türk ordusunun Genelkurmay Başkanı ve Ordu komutanlarının üyesi olduğu; Türkiye'nin en ünlü bilim adamları, işadamları, politikacı üyeleriyle; Türkiye'nin en çok taraftarı olan bizim büyük Fenerbahçemiz neredesin? Seni kimler yönetiyor?
Galatasaray'ın - PAOK ile Selanik'te böyle bir dönemde oynamasını kıskandım. Siyasi durumların Yunanlılar'la iyileştirilmesinin en çok gerekli bu döneminde Galatasaray'ın organizasyonunu kıskandım.
Faruk Süren'in o stadda Yunanlılar'a seslenmesini kıskandım. Galatasaray yine Selanik'te PAOK ile oynamalıydı.
Halbuki ondan üç gün evvel Fenerbahçemiz her zaman olduğu gibi yine bir ilke imza atmalıydı. Atina'da Yunan şampiyonu ile oynamalıydı. Türk-Yunan cumhurbaşkanları, başbakanları, FIFA, UEFA başkanları, milletvekilleri o maçı izlemeliydi. Dünya televizyonları naklen bu maçı vermeliydi.
5-6 Eylül'de Helsinki'de Türkiye için çok önem taşıyan toplantıdan evvel dünya Atina'da Fenerbahçe sayesinde Türk-Yunan dostluğunu görmeliydi.
Dev Fenerbahçemizi kimler yönetiyor?
Biz Fenerbahçeliler, hayatımızda kimseyi kıskanmadık. Fenerbahçemiz hep kıskanıldı. Hep en büyük biz olduk. Böyle bir durumda Yunanlı ile dostluk bayraktarlığını Galatasaray mı yapmalıydı?
Büyük Fenerbahçemiz neredesin?
Dünyada ismimizi kim unutturmaya başladı?
En çok lig şampiyonluğunu tarihte kimseye kaptırmayan ancak son iki yılda yıldırım gibi Galatasaray'ın bize yetişmesini temin edenlerin elinde misin?
Galatasaray - PAOK maçını televizyonlarda sonuna kadar izledim, kıskanarak, imrenerek. Bu organizasyonu Fenerbahçe yapmadığı için hiddetlenerek.
Galatasaray Kulübü'nü, başkanını, yönetim kurulunu, teknik kadroyu ve tüm futbolcuları tebrik ediyorum. İtiraf ediyorum. Hayatımda ilk defa kıskançlık hissini iliklerime kadar hissederek maç seyrettim.