Bu dünyada insanoğlunun başına gelmedik hiçbir şey kalmamıştır. Her türlü melanet, densizlik, soysuzluk, haksızlık, terslik gibi... Daha da sayabileceğimiz aksiliklerin altından zamanla kalkmasını bilir, onları sonunda yenmeyi başarırız. Bütün bunları gücümüz, kuvvetimiz, inancımız yettiği kadar yapabiliriz. Anlayacağınız insanoğlunun üstünden gelemeyeceği hiçbir şey yok... İş ki, inansın, güvensin ve azmetsin...
Bunun bir de tersi var; O da insanoğlunun güvenini kaybetmesi... İşte o zaman herşeyini yitirir, kuşku onu yer bitirir... Çalışma azmi söner... Daha doğrusu yaşam onun için artık bir hiçtir... Gününü gün etmekten başka hiçbir şey yapmaz... Bugün yer, içer yarın Allah büyük der... İstikbalini düşünmez... Gelelim bahsedeceğim konuya;
Son günlerde vatandaşta büyük bir sarsıntı ve inanmazlık duygusu başladı. Güveni sarsıldı... İnanacağı, sırtını dayayacağı en büyük güç olan DEVLET onu yalnız bıraktı... "Yaralarınızı saracağım" derken insanlarımızı küçük düşürdü... Sıkıntıya soktu... İşlerini güçleştirdi... Halbuki o insanlar yıllarını, bütün varlıklarını hatta ömürlerini bu devlet için feda etmişlerdi. Hala da feda etmek için uğraşıp, duruyorlar. Arabasına, kamyonuna yardım torbalarını yükleyen deprem bölgelerine gidiyor, ihtiyaç sahiplerini buluyor ve hepsini canı gönülden dağıtarak evine dönüyor. O zamanki iç huzurunun nasıl birşey olduğunu sadece bu hayırları yapanlar bilir.
Bütün bunların yanında son günlerde yeni bir uygulama başladığını işitiyorum. Kimin aldığı bilinmeyen bir kararla bazı yardımseverlerin çalışmaları engelleniyor, bazı yardımseverlerin ise topladıkları malzemelere el konuyor... Neymiş, dinci kuruluşmuş... Neymiş, irtica imiş... Neymiş, beyefendilerin arzu ettikleri gruptan değilmişler... Hiç yardımın böyle gruplar olarak ayrılması görülmüş birşey mi?... Bunlara da böyle çengel takmak akla yakın bir hareket mi?...
Hele hele bütün bunları devletin bazı kuruluşlarının yapması yakışık alır mı?... Hani bir laf vardır; "Ne yapar, ne yaptırır" derler... İşte bu da öyle... Be adam kendin yapamıyorsun, eline yüzüne bulaştırıyorsun... Bari bırak da yapabilenler çalışsın, çabalasın binlerce felaketzedeye bireysel yardım yapsın.
İşte başta KIZILAY dahil olmak üzere, bazı kuruluşların vatandaşın elinden yardımları zorla alarak depolamaya kalkması ve bu haberlerin bir takım yayın kuruluşlarında yayınlanmasının sonucu olarak vatandaşta büyük bir GÜVEN SARSILMASI doğdu...
Sakın haa... Sakın bunu yapmayın... Vatandaşı kendinize küstürmeyin, zaten yeterince darbe yemiş, zaten yeterince ezilmiş bir de siz ezmeye kalkarsanız çok ayıp olur. Şu anda bakıyorum da, insanlarımızda yukarıda bahsettiğim GÜVEN SARSILMASI devam ediyor. Aldığım mesajlarda hep bu konu, hep bu dertten söz ediliyor. Zira güveni sarsılan halkı tekrar yatıştırmak çok zordur. Bunun acısı sebep olanların burunlarından fitil fitil çıkar...