kapat

04.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Bu önlemler gecikmesin
Deprem konusunda alınan önlemler, 60 yıl önceki Erzincan depreminden farklı değil. Telekom, lojistik alanındaki son gelişmelerle çalışmalar bilimsel bir tabana oturtulmalı

Jeolojik ve tektonik yapısı nedeniyle Türkiye, depremlere karşı daima hazırlıklı bulunmak zorunda. Halen deprem konusunda alınan önlemler, 60 yıl önceki Erzincan depreminden farklı değil. Telekomünikasyon, kriz yönetimi ve lojistik planlama gibi alanlardaki gelişmeler dikkate alınmadan yürütülen deprem sonrası çalışmalar, zamanında müdahale edildiğinde kurtarılacak insanları ölümün kucağına terkediyor.

Türkiye'de devlet ve sivil toplum örgütleri, deprem sonrası çalışmaları, bilimsel bir tabana oturtmak zorunda. Bu konudaki ihmal ve ertelemeler, ileride belki benim, belki sizin, belki de yakınlarımızın, başkalarının yakınlarının hayatına mal olabilecek. Bu nedenle aşağıdaki önlemler vakit geçirmeden alınmalı:

* Kablosuz çağdaş iletişim sistemi: Geçmiş dönemin merkezi hükümet ve taşra birimleri yöneticileri "Gidemediğin yer senin değildir" derlerdi. Son deprem, bu sözün "İletişim kuramadığın ve ulaşamadığın senin değildir" şeklinde değişmesi gerektiğini ortaya çıkardı. Günümüzün teknolojileri bilgisayarların kablosuz (wireless interface) olarak birbirine bağlanmasına imkan veriyor. Uydu aracılığı ile telefon şebekesi kurulması da hızlandırılmalı.

* Lojistik harita: Felaket bölgelerine yardımın ulaştırılması için tüm ulaşım sistemlerini kapsayan alternatifli bir lojistik haritanın yapılması ve bir ulaşım planının önceden hazırlanması şart. Bir ulaşım yolunun tıkanması durumunda, diğerlerinin hangi sırayla, nasıl ve nereden devreye gireceği önceden belirlenmeli. Özel haritacılık şirketlerinde bu konuda altyapı mevcut.

* Destek ve ihtiyaç listesi: Felaket anından üç ay sonrasına kadar, nelere, ne zaman, hangi miktarda ihtiyaç duyulacağı önceden çok ayrıntılı bir şekilde belirlenmeli. Bu erken müdahale sistemi, yokluk veya aşırı stokları önler.

* On dakikalık on-line harekat sistemi planı: Bankaların şubeleri ile kurdukları iletişim ağının bir benzeri felaket ve kriz anında otomatik olarak devreye sokulabilir. Bu sistem şöyle çalışabilir:

- Fay hattındaki hassas bölgelere, sismograflara bağlanmış bilgisayarlar konur. Her bilgisayara gelen bilgi, önce illere, oradan da Ankara'ya kendiliğinden ulaşır.

- Depremle ilgili her şiddet ve büyüklük ölçeğine ayrı bir bölgesel eylem planı otomatik olarak bağlanır. Deprem bölgesinde yılın her mevsiminde ve günün her saatinde nüfus tahmin edilir ve semtler itibariyle bilgisayara yüklenir.

- Ekrandaki bölge haritasında hasar görebilecek yol ve ulaşım ağları da görüneceği için önlemler daha bilinçli alınabilir. Bu veri tabanına bölgedeki tehlikeli madde depoları, rafineri ve baraj gibi kritik tesisler de eklenir.

- Bu veri tabanı ve bilgi iletişim sistemi sayesinde, depremden sonraki 10 dakika içinde, müdahale ve yardım edebilecek her kurum ve kişiye alarm ulaştırılmış olur. Uluslararası bağlantıların kurulması sayesinde diğer ülkelerdeki birimler de kısa sürede felaket sinyalini alır.

* Kademeli eylem planı: Alınacak önlemlerin düzey ve kapsamı da önceden tesbit edilmeli. Çünkü sade yurttaştan başbakana kadar herkes, bir felaket anında ağır duygusal baskılar altında kalabilir, hatta umutsuzluk ve çaresizlik duygularına teslim olabilir. Örneğin 6.5 şiddetindeki deprem veya barajdaki sorun durumunda, bölgesel olağanüstü hal kararı, şiddeti 7'yi aşan depremlerde ise seferberlik ve benzeri önlemler otomatik olarak başbakanın gündemine girmeli.

*Ulusal kriz yönetim birimi: Bürokratik bir işleyişe sahip Afet İşleri Genel Müdürlüğü dışında bir Ulusal Kriz Yönetim Merkezi kurulmalı. Amerika'daki Federal Kriz Yönetimi Teşkilatı (Federal Emergency Management Agency) model alınarak kurulacak yeni brim, hazırlık ve eğitim çalışmalarından da sorumlu olmalı.

* Eyleme dönük kriz masası: Felaket olduktan sonra oluşturulan kriz masaları, olayların gelişimine yetişemiyor. Bu tür örgütlenmenin oluşum ve çalışma biçimi önceden belirlenmeli. Görevlilerin katılamaması durumunda çevre illerin yetkilileri devreye girmeli.

* Orduda kurtarma birimi: Orduda sualtı savunma veya sualtı taarruz (SAS ve SAT) birimlerine benzer bir kurtarma birimi oluşturulmalı. İstihkam bölüm bünyesinde ve komandolara benzer eğitim alacak bu birliğe seçilenler, diğer akranlarına göre daha kısa süre (örneğin 12 ay) askerlik yapabilir. Ancak herhangi bir doğal felaket veya savaş durumunda derhal olay yerine gitmek için hazır durumda bulunmakla yükümlü olmalı.

* Kızılay ve sivil savunmada yeniden yapılanma: Son depremde sayıca olağanüstü yetersiz oldukları gözlenen sivil savunma birimleri yeniden örgütlenmeli, gençleştirilmeli ve araç-gereçlerle donatılmalı.

FARUK TÜRKOĞLU


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır