Deprem kurbanlarının önemli bir kısmının müteahhit suistimalleri ve belediyelerin ihmalleri yüzünden hayatlarını kaybettikleri besbellidir. Bu suçlar asla affedilmemelidir. Bu suçların cezaları arttırılmalıdır ve tâbi oldukları ceza ve dava zaman aşımı süreleri uzatılmalıdır.
Bir büyük sorunlu da siyasetçi zümresidir. Partilerin çoğu her seçimde gecekondu yapımını teşvik edici propagandaya tenezzül etmişlerdir. Bu vesileyle tüm partiler bu çirkin yola artık başvurmayacaklarını ortak bir bildirgeyle ilan etmelidirler.
Bir diğer sorunlu, nizami ölçütlere riayet etmeyen inşaata müsammaa gösteren belediyelerdir. Siyasetçilerimiz genellikle belediyelerin yetkilerinin arttırılmasından yanadır ve buna reform adını takarlar. Oysa belediyelerin muhtaç olduğu reform, tam tersine, vali ve kaymakamın belediye işlemleri üzerindeki onay yetkisinin çoğaltılmasıdır. Bir başka güç tarafından yeterince dengelenmeyen güç suistimale daima yatkın olur. İmar mevzuatı da bu açıdan yeniden gözden geçirilmelidir ve riayetsizlik halinde merkezi idarenin yaptırım kullanma yetkileri arttırılmalıdır. Mevcut yetkilerini bu kadar kötü kullanan belediyelerin yetkilerini arttırmayı arzulamak inanılmaz bir basiretsizliktir.
Belediyelerde alınması gerekli bir diğer tedbir, bunların memur kadrolarının kariyer ve devamlılık esaslarına göre yeniden düzenlenmesi; bu memurların siyasetin dışına çıkarılması ve memurluğa alınma, terfi, tayin ve görevden alınma işlemlerinin ciddi bir statüye kavuşturulmasıdır. Partizan belediye başkanlarına karşı kanun ve nizamı savunacak memurların belediyelerimizde bulunması siyasetçinin keyfi davranışlarını önlemekte -Fransız deneyinin gibi- önemli bir unsur olacaktır.
Bir diğer tedbir, afet halinde kurtarma işlerini yürütmekle görevli sivil savunma örgütünü düzeltmektir. Bu örgüt, yeterli eğitime ve imkânlara sahip değildir. Bir büyük sevinç halinde bu yüzden milli gücün zaafa uğrayacak olmasına müsammaa edilemez. Bu örgüt yeni kanuni imkanlara kavuşturulurken muhakkak surette silahlı kuvvetlerin bünyesi içine alınmalı ve askeri disiplin altında çalışmalıdır. Açıkça görülen gecikme ve eksiklikler ancak bu suretle önlenebilecektir. Son deprem vesilesi ile yurdumuza gelen yabancı birliklerin benzerlerine kısa zamanda kavuşabilmemiz ancak bu işin Silahlı Kuvvetler'e verilmesine bağlıdır.
Kurbanlarımıza karşı en anlamlı görevimiz, afetlere karşı mücadelede gerekli adımları kısa zamanda atmaktır.
Bununla beraber, idarenin her unsuru başta dahiliye ve sağlık örgütü olmak üzere, askeri birliklerin yanısıra büyük takdire layık bir görev bilinci ve fedakarlıkta çalışmıştır.
Yabancı devletlerin Türkiye'ye yardım için seferber olduklarını da görüyoruz. Bunun sebebi sadece insani konulara milletlerarası camianın eskisine kıyasla çok daha fazla ilgi göstermesi değildir. Bu yardımlar, aynı zamanda Türkiye'nin yeryüzünde artan önemini de gösteriyor.