kapat

21.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Acılar, sorular ve kuşkular

Acının boyutları gittikçe büyüyor. Yakınlarımızın cenaze törenlerine katılmaya başladık.

Sevgili dostum Kamil Gök'ün eşi de Yalova'da can verenler arasında.

Hükümet, Birleşmiş Milletler'e 35 bin ölü ve 100 bin yaralı tahminini bildirmiş.

İngiliz Independent gazetesi, 40 bin ölü tahmini yapmış.

***

Bu arada insanın zihnini burgaç gibi oyan kuşkular belirmeye başladı.

Rasathane Müdürü Profesör Işıkara'nın, ilk depremin öncü belirtilerini görünce, çok etkili bir hükümet üyesine durumu bildirdiği ve uyardığı söyleniyor.

Gayet sağlam kaynaklarca doğrulanıyor bu bilgi.

Siyasetçi, bilginin saklanmasını istemiş.

Eğer bu doğruysa, onbinlerce cenazenin kanı, bu kişinin üzerindedir.

Konunun mutlaka aydınlatılması gerekir.

Bu siyasetçi, büyük bir depremin geleceği bilgisini halktan saklama hak ve yetkisini nereden aldı?

Konuyu başbakana ve koalisyon ortaklarına iletti mi?

Deprem hattı üzerinde olan Adapazarı, İzmit, Gölcük, Yalova, Bursa, Eskişehir, İstanbul halkı zamanında uyarılsa ve deprem gecesini dışarda geçirseydi, kimbilir kaç bin can kurtulacaktı?

Bu siyasetçi, kendisine iletilen bilgiyi ordudan da sakladığı için mi Gölcük'teki faciaya karşı önlem alınmadı?

Deprem kurbanlarının yakınları, bu konuyu mutlaka araştırmalı!

***

Keşke hükümet, depremin ilk saatinde işi orduya havale etseydi.

Türkiye'nin en örgütlü gücü olan ordu, bu işi şimdikiyle ölçülemeyecek kadar iyi yapar ve elindeki haberleşme, ulaştırma, sağlık, malzeme, teçhizat ve insan gücü olanaklarıyla binlerce kişinin hayatını kurtarabilirdi.

Ordunun kurtarma çalışmalarına yardımcı olmasından değil, bu işi A'dan Z'ye organize etmesinden sözediyorum.

***

20 milyon insan sokaklarda.
Ve ister istemez doğal ihtiyaçlarını sokakta gideriyorlar.

Bu insanların içinde hasta olanlar da var.

Büyük kentler birer açık tuvalete dönüşüyor ve dolayısıyla inanılmaz bir salgın hastalık tehlikesi başgösteriyor.

Seyyar tuvaletler ise ortada yok.

***

Başbakan Bülent Ecevit, dün yaptığı konuşmada "hükümetin deprem konusunda eleştirilmesinin, morallerini bozduğu"nu söyledi.

Bence bu düşüncesini, enkaz başında yakınlarından haber almaya çalışanlara bizzat açıklasın.

"Hükümetimizin ve memurumuzun morali bozuluyor! Böyle yapmayın!" desin.

Etkili olur!
Hem böylece kurbanların acılı yakınları, depremden beri ilk kez bir devlet büyüğüyle yüz yüze gelirler.

Hiç halkın karşısına çıkmıyorlar da...

***

Not: Kış boyunca bomboş duran binlerce yazlık konutun, depremde evi yıkılanlara tahsis edilmesi önerimiz büyük destek görüyor.

Yetkililer tarafından konunun üstüne gidilmesini diliyoruz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır