kapat

21.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Atletizm ölüyor


Artık kimse atletizm izlemiyor. Nebiolo yönetimindeki IAAF de tutucu ve yanlış politikalarıyla çare bulamıyor

Bugün törenle start alan Sevilla 99'un nasıl bir şampiyona olmasını bekliyorsunuz?

Ben 1983 yılından bu yana tüm Dünya Atletizm Şampiyonaları'nı izleyen ender gazetecilerden bir tanesiyim. Bu kez gitmiyorum. En önemli sebebim organizasyon bozukluğu. İspanyollar, bu işi yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Türk gazetecileri şehrin 10 kilometre dışında bir otele atmışlar. Bizi adam yerine koymamışlar. Atina'da da benzer şeyler olmuştu. Gazetede yazdığımda AIPS Başkanı Togay Bayatlı, beni Organizasyon Komitesi'ne şikayet etmişti. Onlar da benim aleyhime bir basın bildirisi yayınlamışlardı. Kısacası gelmiş geçmiş en kötü Dünya Atletizm Şampiyonası organizasyonu olacak.

* Son doping olaylarıyla şampiyona gölgelendi mi?
Güzel bir şampiyona olacağına inansaydım kötü organizasyona rağmen giderdim. Sağdan soldan doping ve sakatlanma haberleri geliyor. Yıldızlar olmazsa atletizm de olmaz. Bir tek Greene ile bu iş olmaz. En ünlü atletlerde bile doping çıkıyor. Aslında hepsi yapıyor. Yakalanmayanlar kahraman oluyor. Ben Johnson, dopingle yakalandığında, "9.79 ancak dopingle ulaşılabilecek bir derece" demişti. Greene şimdi bu dereceye ulaştı. Zaten antrenörü John Smith de en ünlü steroidçilerden biri olarak bilinir. Samaranch, dopingin serbest bırakılmasını istemişti. Nebiolo yönetimindeki IAAF ise ısrarla katı tutumunu sürdürüyor. Astım ilacı alana dopingçi deniyor. Adam ilaç almayıp ölsün mü? Bakın kırılan eski rekorlara artık ulaşılamıyor. Çünkü eski dönemlerde doping testleri şimdiki gibi gelişmiş değildi. Florence Griffith-Joyner'ın rekorlarının doping yoluyla elde edildiği artık kesin.

* Atletizm bu olaylardan sizce nasıl etkilenir? Seyirci sayısı düşer mi?
Atletizm ölüyor. Artık kimse atletizm seyretmiyor. Dünyanın bir numaralı atletlerini yetiştiren ABD'den Dünya Şampiyonası'na gazeteci gelmiyor. Bir Amerikalı arkadaşım anlattı. 1983'teki şampiyonaya Los Angeles Times, 8 muhabir göndermiş. Bir de arkadaşım serbest olarak onlara yardım ediyormuş. Eder 9. Şimdi ise kimse yok. Neden diye sorduğumda "Artık kimse okumuyor" yanıtını aldım. Eskiden Amerikalı bir 100 metre rekortmeninin adı 2-3 sene duyulurdu. Sonra bir yenisi gelirdi. Kaç senedir hep aynı isimleri duyuyoruz.

* Peki IAAF'in çabaları yeterli değil mi sizce?
Uzun uğraşlardan sonra eski şampiyonlara wild card verilmesi kabul edildi. Ama dünya rekortmenleri için bu yapılmıyor. Yıldızlar gelmezse insanlar atletizm seyretmez. Ben yıldızı seyrederim. O arada bir genç çıkıp sürpriz yaparsa alkışlarım. Ama yıldız olmadı mı sürprizin de anlamı kalmıyor. Wild card olayının genişletilmesi lazım. 2000 atlet yerine 2100 atlet gelse ne olur? Sevilla mı batar? Korkuyorlar. Onu çağırıp öbürünü çağırmazsam kızarlar diye korkuyorlar

* Bu şampiyonada Marion Jones 4 altın almaya çalışacak.
Yıldızı az, sönük şampiyonada insanlar bir yıldız arıyorlar. Eldeki isim de Marion Jones. 1984 Olimpiyatları'na Doğu Bloku katılmamıştı. Amerikalılar, ilgiyi çekebilmek için Carl Lewis'in 4 altın hedefini ortaya koydular. Cazibe yaratmaya çalışıyorlar. Düşünün atletizmin simge yarışı dekatlonda kimin şampiyonluk adayı olduğunu bilen yok. Birçok dalda kimin kazanacağı kesin olarak belli. Greene, 100'de Boldon olmadan, 200'de de Johnson olmadan yarışacak. Heyecan olmayacak.

* Türk atletleri neler yapabilir? Öznur Dursun, Aksel Gürcan ve Ruhan Işım çekildiler.
Dünya atletizmi öldü. Türk atletizmi ise zaten ölmüştü. Federasyon Başkanı Fikret Çetinkaya'yı sevmiyorum. Kulüpçülük yapıyor. Sporcuları kaçırıyor. Ben gelmeyen sporcuların sakat olduklarını zannetmiyorum. Çetinkaya, önceki şampiyonalarda onları yerin dibine sokuyordu. Bunu tekrar yaşamak istemediler. Son dönemde devşirme atletlerin çoğalmasına karşı değilim. Tüm dünya yapıyor. Kipketer, Danimarka adına nasıl yarışıyorsa bizde de olabilir. Osmanlı, birçok savaşı devşirme askerlerle kazanmıştı. Ama Çetinkaya bunu Türk atletizmi için yapmıyor. Türk atletlerin hiçbirisi ona güvenmiyor. Onları kaybettiği için yerlerine birilerini bulmak zorunda. Açıkçası Başkan, kendi zaaflarını kapatmak için kullanıyor devşirme atletleri.

Spor Yazarlari sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır