kapat

24.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Off-shore hesaplara ayrıcalık yok

Önceki gün Başbakan Ecevit, "vergi yasalarında yapılacak değişiklikleri" açıkladıktan sonra, bankacı bir dostum aradı.

Bir günlüğüne gittiği Kıbrıs'ta, TV'den Başbakan'ın açıklamasını dinleyince, faiz gelirlerinin beyanı konusunda, bir noktaya takılmış. O da "Off-shore hesaplar" ile ilgili.

Başbakan'ın açıklamasına göre, vergi yasalarında yapılacak düzenlemelerden biri de, faiz ve repo gelirlerinde, stopajla yetinilmesine ve yıllık beyanname vermenin kaldırılmasına ilişkin. Yasa'nın çıkmasıyla birlikte; banka mevduat faizi, repo, döviz tevdiat hesabı ve hazine bonosu faiz gelirleri nedeniyle, bu gelirlerin tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecek. Stopaj "nihai vergi" olacak.

Peki, Off-shore hesaplar... Onlar beyan edilecek mi edilmeyecek mi? Bankacı dostum "edilecek", arkadaşı da "edilmeyecek" diyormuş. Hemen yanıtladım:

- Off-shore hesaplar, 10 yıl önce de, 1 yıl önce de beyan ediliyordu, bu yasa çıkınca yine beyan edilecek...

Teşekkür edip, telefonu kapattı. Akşam önce ATV'de Sevgili Ali Kırca'nın programında son ekonomik önlemleri açıklayıp, ardından Sayın Cumhurbaşkanı'nın da bulunduğu törende Nokta Dergisi'nin yıllardır başarılı bir şekilde organize ettiği "Doruktakiler 1998 Bilim Özel Ödülü"nü alıp, Ankara'ya döndüm.

Sabah tam gazetelere göz atıyordum ki, yine aynı bankacı arkadaşım aradı.

- Gazeteleri okudunuz mu? Eski Maliye Bakanı'nın açıklaması var. Aynen şöyle: "Yurt dışında off-shore bankalardan elde edilen milyarlarca dolarlık tasarruf bulunuyor. Büyük para sahibi kişiler, bizim düzenlememiz de buralardan elde ettikleri kazançları beyan edeceklerdi. Ama şimdi bu ortadan kaldırıldı."

Ne diyelim? Hiç bir tartışmaya girmeden, doğru bildiğimizi daha doğrusu yasanın dediğini açıklayalım. Çünkü, yasa ne diyorsa odur.

Off-shore hesaplardan elde edilen faiz gelirleri, yıllardan beri stopaj denilen vergi kesintisine tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, 10 yıl önce de, 5 yıl önce de hatta 1 yıl önce de, off-shore hesaplardan elde edilen faiz gelirleri yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek suretiyle beyan ediliyordu. Bundan sonra da yine beyan edilecek.

Özetle, off-shore hesaplardan elde edilen faiz gelirleri stopaja tabi olmadığı için, bu gelirler (tutarına bakılmaksızın) elde edildiği tarihi izleyen yılın Mart ayı içinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecek.

Enstrümanlar arası denge
Şu andaki stopajı gözönüne aldığımızda;

- Mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden yüzde 12,

- Döviz tevdiat hesaplarına yürütülen faizlerden yüzde 12,

- Repo gelirlerinden yüzde 6,

- Devlet tahvili faizlerinden yüzde 0,

- Hazine bonosu faizlerinden yüzde 0,

stopaj (vergi kesintisi) yapılmaktadır. Fon payı ile birlikte yüzde 12'lik oran yüzde 13,2, yüzde 6'lık oran da yüzde 6,6 olmaktadır.

Bu durumda, tasarruf araçlarında, "enstrümanlar arası denge" bozulmaktadır.

Bundan böyle, faiz oranının aynı olması halinde tasarrufçu, önce hazine bonosu ve devlet tahvilini, daha sonra repoyu, en son olarak da mevduatı tercih edecektir. Özellikle, faiz gelirlerinde beyan olayının kalkmasıyla birlikte, tasarrufçu, "eline geçen net gelire" bakacak ve tercihini de ona göre yapacak. Kuşkusuz, bu durum, değişik enstrümanları faiz oranlarını da, yakından etkileyecek.

Bu aşamada, "stopajların ayarlanması" önem kazanmaktadır.

Anayasa'ya aykırılıklar
Şu anda bazı vergi uygulamaları Anayasa'ya aykırıdır. Bunun nedeni, bazı vergi düzenlemelerinin bütçe ile yapılmasıdır. Önce "1999 yılı geçici bütçe yasası" ile daha sonra da 1 Temmuz'dan, yıl sonuna kadar olan dönemi kapsayan bütçe ile, bazı vergi yasaları ile ilgili düzenlemeler yapıldı.

Oysa, Anayasamız'ın 161. maddesinin son fıkrası uyarınca, bütçe yasası ile vergi yasaları da dahil olmak üzere diğer yasaları değiştiren düzenlemeler yapılamaz. Nitekim geçmişte, bu gerekçeyle yapılan başvurularda, Anayasa Mahkemesi, Anayasa'ya aykırı tüm düzenlemeleri iptal etti. Bu nedenle;

- Kurumlar vergisi mükelleflerinin iştirak hissesi ve gayrimenkul satışlarındaki kurumlar vergisi istisnasının,

- Hisse senedi satışlarındaki bir yıllık süreyi üç aya indiren düzenlemenin,

- 1 Ocak 1999'dan önce ihraç edilmiş bulunan Devlet borçlanma senetleri ile vadesi bir yıl ve daha uzun olan aynı tür menkul kıymetlerin, gelir vergisi, kurumlar vergisi ve geçici vergi yönünden "alış bedeli" ile değerleneceğine ilişkin düzenlemenin,

- Menkul kıymetler yatırım fonlarıyla ilgili düzenlemenin ve bütçe yasasında yeralan vergi ile ilgili diğer düzenlemelerin, borsa ile ilgili boyutu revize edilmek suretiyle, hazırlanan vergi yasa tasarısına "uzun süreli olarak" konulmasında, hem hukuki yönden, hem de ekonomiye olan olumlu etkileri yönünden büyük yarar var.

Bu arada, faiz ve repo gelirlerindeki beyan sorunu ile birlikte, "borsadaki vergilendirme" sorunu da kalıcı bir çözüme kavuşturulmalı. Bu çözümün de kalıcı olabilmesi için "binde bir" ya da yarım oranında bir "işlem vergisi" getirilmesinde yarar var.

Vergi yasalarında yapılacak değişikliklerle, ekonominin önünün açılması için, yukarıdaki düzenlemelerin de ele alınması kaçınılmaz gözüküyor.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır