İstanbul'da 2-0 galibiyetimizle biten Şampiyon Kulüpler Kupası maçında ikinci golü atmak bana nasip olmuştu. O günkü Rapid ile bugünkünü mukayese etmek doğru olmaz. Ancak Avusturya futbolunun şu günlerde o dönemden çok daha kötü durumda olduğu da bir gerçek. Yine de Rapid'i kimse 'çantada keklik' olarak görmemeli.
G.Saray son maçında Beşiktaş'ı yenmesine rağmen iyi görüntü vermedi. Beşiktaş eksik kadrosuna rağmen, mücadele ve pozisyon açısından G.Saray'dan iyiydi. Ancak buna bakarak takımların hazır olup olmadıkları hakkında net yargılara varılamaz.
Çünkü; A-Hazırlık dönemi sezonun en ağır antrenmanlarının yapıldığı zamandır. Bu ön çalışma döneminde oyuncuların formunun zirvesini yakalaması beklenemez.
B-Geçen yıl başarılı olmuş takımda formasının hazır olduğunu düşünen oyuncuların hazırlık maçlarında kapasitesinin tamamını yansıtamamaları da doğaldır.
C-Hazırlık maçları genç ve yeni oyuncuların takımda yer bulabilmek amacıyla, yeni hocalarına kendilerini kanıtlamaları açısından fırsattır ve bu oyuncular hazırlık maçlarını final havasında oynayabilirler.
Buna rağmen, bazı konulara dikkat çekmekte de fayda var. G.Saray'ı geçen yıl sırtlayan en önemli bölge orta alandı. Serbest oynayan Hagi, hücumlara katılan Okan'ın oynadığı bu bölgede Emre ve Suat'ın, bazen de Ümit'in defansın önünde mükemmel mücadeleleri çok önemliydi. Galatasaray kalesi gol tehlikesi ile sıkça karşı karşıya kalmıyordu. Beşiktaş maçında G.Saray'ın kalesinde 6 tane net pozisyon, bir tane de direkten dönen top görmesi sarı-kırmızılı takımın az gol pozisyonu bulmasından çok daha önemli bir zaaf. Bunun yanında G.Saraylı oyuncular, Beşiktaş'ın sert ve mücadeleci futbolu karşısında çabuk sinirlendiler. Yasin'in marke ettiği Hagi kendini oyundan attırabilirdi. Tugay'ın atılması da bu sinirliliğin yansımalarıydı. Ancak bunlar üstesinden gelinmeyecek sorunlar değil.
Yeni oyuncuların şu anda kadroya girmeleri çok kolay gözükmüyor. Bu nedenle G.Saray'a renk getirecek yabancı transferlerin kısa sürede yapılması iyi olacak.