Ve sonuçlar açıklandı. Açıklamayla birlikte ortalık bir kez daha karıştı. Ardından gelen tercih döneminde ise üniversite adaylar kaderleriyle başbaşa bırakıldı.
Geçen yıl yapılan sınav ile bu yıl uygulanan sınavın değerlendirilmesi farklı. Her yıl testlerin soru çözüm ortalaması ve standart sapması değiştiğinden, bu sınavdaki puanların geçen yıla nazaran bir miktar düşük gelmesi doğal.
Bugünlerde adaylar çok şaşkın. "Nasıl gerçekçi tercih yapacağız?" diye soruyorlar. Cevap ise kocaman bir hiç! Sınav sonuç belgesinde adayın ham ÖSS puanları, kazananlara göre sıralaması ve yüzdelik sırası yer alıyor. Bu bilgilerle, kılavuzdaki yükseköğretim programlarının yüzdeliklerine bakarak, puan düzeyinde doğru tercih yapmak imkânsız. Bu da yetmiyormuş gibi adaya gelen puanlar ve yüzdelikler 1999-ÖSS'ye ait iken, kılavuzdaki yükseköğretim programlarına ait yüzdelikler 1999 ÖYS ya da ÖSS'yi göstermekte. Bu arada Ağırlıklı Ortaöğretim başarı puanı da çok önemli bir faktör olmasına rağmen aday bu değeri de tahmin ederek puanının üzerine ekleyecek. Bu da otomatik olarak onun puanını ve yüzdelik sırasını etkileyecek.
Geçen yıllarda Ortaöğretim Başarı Puanı'nın (OBP) fazla bir etkisi yoktu. Bu yıl Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'na (AOBP) çevrilince, etkisi önemli şekilde arttı. Çünkü, OBP diploma notları üzerinden ÖSYM'ce hesaplanan bir puan. Değeri 30 ile 80 arasında değişir. Bir öğrencinin OBP'nı, Türkiye'deki tüm öğrencilere göre değil, sadece kendi okulundaki öğrencilere göre hesaplanır. Öğrenciler son dakikaya kadar ÖSS'de soruları çözerken, ya da okulunda not ortalamasını yükseltmek isterken KİŞİSEL başarısını kullandı. Ama ne yazık ki üniversiteli olabilmesi için Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı başrolü oynayacak. Kısacası, okulun ÖSS puanları ortalamasına göre başkasının başarı veya başarısızlığı onu etkileyecek. Yani, KİTLESEL başarı önemli bir olgu olacak.
Açıkçası, bu sisteme nereden bakarsak bakalım soru işaretlerinden başka bir şey bulamıyoruz. Halbuki onlara daha yardımcı olmayı amaçlayıp da çeşitli veriler versek, belki biraz rahat bir tercih dönemi geçirecekler. Ama nerede o kolaylık sağlayacak kişiler? Gerçekten onlara sabır dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Gözleri kapalı, gelecek seçimiyle, başbaşa bırakılan bir kişiye de zaten başka ne denebilir ki? Haklı değil miyim ÖSYM!
