kapat

21.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'İstesek Kıbrıs'ın tamamını alırdık'
Bu sözler Başbakan Ecevit'e ait. Ecevit diyor ki; "Harekatı bir iki gün uzatıp bütün adayı alırdık. Çünkü karşımızda direniş kalmamıştı."

Ali Ekber ERTÜRK - Ali EKEYILMAZ

Telefondaki ses, zamanın Dışişleri Bakanı Turan Güneş... "Ayşe tatile çıkabilir" diyor. Güneş'in kızı Ayşe tatile çıkamıyor ama Türk askeri 20 Temmuz'da barış ve özgürlük için Kıbrıs'a çıkıyor.

O günün üstünden tam 25 yıl geçti. Bu 25 yılda Kıbrıs'ın kuzeyinde yeni bir Türk Cumhuriyeti kuruldu. Ve o cumhuriyetin çocukları, dün "Kıbrıs Fatihi" dedikleri Başbakan Bülent Ecevit'i, bir kez daha bağırlarına bastı.

Mezbaha olmaktan kurtardınız
Ecevit'i havaalanında KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Başbakan Derviş Eroğlu karşıladı. Ecevit'e sarılan Denktaş, "Başbakanım, 25 yıl önce böyle bir sabah Kıbrıs'ı Enosis'ten, Kıbrıs'ı mezbaha olmaktan, Kıbrıs Türkü'nü toplu mezarlara gömülmekten kurtardınız. 25 yıl sonra yeniden Anavatan Başbakanı olarak Yavruvatan'a geldiniz. Hoş geldiniz, sefa geldiniz" dedi.

FP lideri Recai Kutan ile CHP lideri Altan Öymen'in de katıldığı törende konuşan Denktaş, "Biz bugün sevinçliyiz, gururluyuz. Rumlar ise matemde. Bizimle anlaşma, uzlaşma istiyorlarsa, bugün, muhasebe yapacakları gündür. Enosis bayrağını açtıkları için matem tutmaları gerekir. Pişman olduklarını ifade etmeleri gerekir" diye konuştu.

Geri dönüş yok
Türkiye ile varılan "milli çizgi"den vazgeçmeyeceklerini dile getiren Denktaş, "Bugün, toplu mezarlardan, 16 günlük bebeklerin mezarlarından sesleniyoruz. Devletten devlete görüşmeye varım. Bundan başkasını hayal etmeyin" dedi.

Ecevit ise, Türkiye'nin istemesi halinde 1974'te Kıbrıs'ın tamamını alabileceğini ama bunu arzu etmediklerini söyledi. Ecevit, Rum Kesimi'ne yapılan askeri yığınağı eleştirdiklerinde "Buna mecburuz, çünkü Türkler bir gün Kıbrıs'ın tamamını işgal etmeye kalkışabilir" denildiğini hatırlatarak, "Oysa öyle bir niyetimiz olsaydı, biz Barış Harekatı'nı birkaç gün daha uzatırdık ve bütün Kıbrıs'ı alırdık. Çünkü direniş kalmamıştı. Tavsiye ederim, kimse bir daha Türk Ordusu'nun, ulusun baskılar karşısındaki direncini sınamaya kalkışmasın" dedi.

Yunanistan teşekkür etsin
Barış Harekatı sayesinde Yunanistan'a da demokrasi geldiğini dile getiren Ecevit, "Bunun için dünyanın bize teşekkür etmesi gerekir" dedi. "Bizim için KKTC'nin bağımsızlığı vazgeçilmezdir" diyen Ecevit şöyle devam etti: "KKTC'nin güvenliği için Türkiye ne kadar gerekliyse, KKTC'de Türkiye'nin güvenliği için o kadar gereklidir. Atatürk, 'Kıbrıs Türkiye'nin güvenliği açısından çok önemlidir, onun için asla Kıbrıs'ın düşman devlet eline geçmesini göze alamayız, buna razı olamayız' demiştir. Gerçekten de Kıbrıs düşman devlet elinde olursa, Türkiye'ye yönelik tehlike büsbütün artar."

Doğu Akdeniz'de güvenliğin en büyük güvencesinin Türkiye ile KKTC olacağını vurgulayan Ecevit, bu bölgede güvenliği Rumlar'ın da sağlayabileceğini aklı başında hiç kimsenin tasavvur edemeyeceğini anlattı. Ecevit, G-8 ülkelerinin liderleri koşulsuz görüşmeye çağırmalarını da eleştirdi :

"Dünya ne kadar görmezden gelirse gelsin, Kuzey Kıbrıs'ta tanınmayan bir devlet vardır. Kıbrıs Türkü'ne ne kadar baskı olursa, Türkiye'nin, KKTC'ye desteği daha da artar. Kıbrıs'ta artık sorun yok, çözüm vardır. Bağımsızlığın bir gereği bayraksa, işte bayrak! Vatansa, işte vatan! Devletse işte devlet! İşte Kuzey Kıbrıs gerçeği! Görmezden gelinebilir. Ama bu gerçek değiştirilemez."

Denktaş ve Ecevit'in düzenlediği basın toplantısından sonra, Girne'ye giden heyet Türk Hava Kuvvetleri akrobasi timi Türk Yıldızları'nın gerçekleştirdiği gösteriyi izlediler. Daha sonra, Denktaş'ın Girne Dome Otel'de verdiği resepsiyona katılan Ecevit, akşam saatlerinde Ankara'ya döndü.

Ortak açıklama

Kıbrıs Yunan adası olamaz
Türkiye ile KKTC'nin ortak bildirisinde, çözümsüzlüğün nedeni olarak "AB'nin yüreklendirdiği Rumlar'ın uzlaşmaz tutumu" gösterildi

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Başbakan Bülent Ecevit, dün yaklaşık yarım saat süren baş başa görüşmelerinin ardından, Atatürk Kültür Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Denktaş, toplantıda Türkiye-KKTC'nin ortak açıklamasını okudu. Açıklamada, Kıbrıs'taki sorunların 36 yıldır aşılamamasının temelinde, Rum tarafının Kıbrıs'ı bir Yunan adasına dönüştürme saplantısından vazgeçmemesi ve bu bağlamda hiçbir meşruluk taşımayan sıfat ve iddialarını sürdürme çabasının yattığı vurgulandı. Rum tarafının bu olumsuz ve maceracı tutumunu sürdürmesinde öncelikle Yunanistan'ın ağır sorumluluğu bulunduğu belirtilen açıklamada, "Bu saldırgan politikaların uzantısı olarak, Kıbrıs Türk halkına karşı her alanda ahlak dışı ambargolar uygulanmaya kalkışılması ve uluslararası alanda bir propaganda savaşı sürdürülmesi, hiçbir şekilde mazur gösterilemez ve kabul edilemez."

AB, Rumlar'ı ümitlendirdi
Avrupa Birliği'nin, Kıbrıs Rum tarafıyla üyelik müzakerelerini başlatarak çok hatalı bir yola saptığına işaret edilen açıklamada, "Birlik, saptığı hatalı yoldan dönme iradesini gösterebilmeli ve Rum tarafıyla Kıbrıs adı altında sürdürülen müzakereler durdurulmalıdır" denildi. AB'nin üyelik yolunda yaktığı yeşil ışığın, Rumlar'a yanlış ümitler verdiği ve tehlikeli bir gerilim politikası izlemeye teşvik ettiğine dikkat çekilen açıklamada, Rumları'ın yıllardır Güney Kıbrıs'a ileri teknoloji ürünü silah ithal ettiği, Yunanistan'a tahsisli askeri hava ve deniz üsleri kurduğu ve Yunanistan'la birlikte PKK terörizmine açık destek verdiği belirtildi.

Eşit statü ve konfederasyon
Açıklamasında, iki taraf arasında statü eşitliği kabul edilmeden, Kıbrıs'taki iki eşit halkı temsil eden eşit ve egemen iki devlet mevcut olduğu ve bu iki devletin birinin diğerinin üzerinde egemenlik ve otorite iddiasında bulunamayacağı yeterli hukuk ve siyasi açıklıkla ortaya konulmadan, yeni bir müzakere sürecinin başlatılmasına olanak bulunmayan bir noktaya gelindiği vurgulandı.

Denktaş'ın 31 Ağustos 1998'de yaptığı Kıbrıs Konfederasyonu önerisinin, ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Türkiye ile KKTC arasında önümüzdeki dönemde bir özel ilişki anlaşması imzalancaktır" ifadesine yer aldı.

'Ambargo tecavüzdür'
Ortak açıklamanın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Denktaş ve Başbakan Ecevit, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ecevit, Kıbrıs'ta diyalogla ilgili bir soru üzerine "İki ayrı devletin varlığı kabul edilmek ve KKTC üzerindeki ambargonun kaldırılması koşuluyla bir diyalog oluşturulabilir. Benim dış dünyadan ve bu arada G-8'ler adı altında biraraya gelen ülkelerden AB'den dileğim şudur: Biz iki komşu toplumuz bizi yalnız bıraksınlar, baş başa bıraksınlar. O zaman iki toplum arasındaki gelişmeler hızla ilerleyebilir" dedi. Denktaş ise, aynı sonuya "Bunun başlangıcı insan haklarımıza tecavüzden vazgeçmeleridir. Haklarımıza tecavüz, içte ve dışta devam etmektedir. Ambargo tecavüzdür" yanıtını verdi. Denktaş, dost ülkeler tarafından tanınmak istediklerini de ifade etti.

'Maraş değerlendirilecek'
Ecevit, bir gazetecinin Maraş'ın daha ne kadar kapalı tutulacağını sorması üzerine, şu yanıtı verdi: "KKTC ile Rum yönetimi arasında veya cumhuriyet kurulmadan önce iki toplum arasında yapılan görüşmeler bağlamında, Maraş'taki durumun bir süre dondurulmasında yarar görülmüştü. Fakat yeni bir durum değerlendirmesi için zaman gelmiş sayılır. Bunu hatırlattığınız için teşekkür ederim."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır