kapat

21.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RAUF TAMER(rtamer@sabah.com.tr )


En uzun gün...

Eyvah... Bugün 21 Haziran... En uzun gün.

Yarından itibaren, günler birer ikişer dakika yine kısalmaya başlayacak.

Ne çabuk...

Baharı görmeden yaz geldi geçti gibi duygular kapladı yüreğimi.

*

Bize okulda 4 mevsim öğretmişlerdi.

Baharlar gitti... Kaldı 2 mevsim.

Bir düşünün.

Papatya, gelincik ve lale görmeyeli kaç yıl oluyor?

En son kaç yıl evvel uzandınız kırlara?..

Çimen kokusunu en son ne zaman duydunuz?

Uçurtma'yı en son hangi yıl gördünüz?

Erdi bahar sardı yine neş'e cihanı şarkısını, en son ne zaman söylediniz? Yine bir gülnihal en son ne zaman aldı gönlünüzü?

21 Haziran, geldi gelecek diye yüreğimi kaldıran bir tarih oldu artık.

Sizi bilmem ama bendeki panik ta Nisan'dan itibaren başlar. Mayıs, eski şahsiyetini kaybettiği için, Haziran'a hemen teslim olur.

Haziran da bizi zaten 21'inde satar.

Haa... Pastırma Yazı'na kanmayın.

O da sahtekâr oldu.

*

Kaçıncı fasl-ı bahar bu... Solar gider emelim... / Tadılmadan nice yıllar geçer budur halim.

Hikmet Münir Ebcioğlu'nun bu sözlerini, Cevdet Çağla, Sultaniyegâh'a armağan ettiği zaman, galiba ben yeni yeni delikanlıydım.

Çiçeklerim sana dal dal uzansa değmez elim/Ben işte böyle bir aşkın esiriyim güzelim diyerek kimbilir kaç bahar yaşadım.

Ne güzel laf:

- Ben işte böyle bir aşkın esiriyim güzelim.

Balkonlardan gelen rakı'yla salatalık kokusu, hâlâ burnumdadır.

Bahar, baharlığını... Yaz, yazlığını bilirdi...

*

Oktay Verel, Havada Bahar Kokusu var demişti bir kitabında...

Ben o kitabı okuduğum yıl, burnuma sahiden bahar kokusu gelmişti.

Şimdi hayır.

"Bahar bitti, güz bitti. Artık bülbül ötmüyor."

Heybelide kimse, artık her gece mehtaba çıkmıyor. İnsanoğlu ay'a gittiğinden beri, mehtap bile dejenere oldu.

Kalamış, şimdi Münir Nurettin'in Kalamışı değil... O şimdi pop müzik oldu.

Gel güzelim Çamlıca'ya diyerek de sakın bir sevgiliyi kolunuza takmayın. Yolda başınıza bir iş gelir.

Yine de Nesrin Sipahi'yi dinleyerek avunuyorum:

- Sen nerdesin ey sevgili yaz günleri nerde?

Bu mısrada eğer ille bir virgül koyacaksanız, dikkatli yere koyun. Nerdesin'den sonraya koyarsanız başka, sevgili'den sonraya koyarsanız başka...

Ben birinciyi tercih ediyorum.

Güftecisi kızsa bile öyle yapıyorum.

*

Bugün en uzun gün.

Bu gece en kısa gece...

Maalesef... benim için yaz bitti... Eğer sizin için yeni başlıyorsa, ne mutlu size.

Hüzzam'dan Mehtaba bakıp ağladığım çook geceler var diyerek, 20'inci yüzyılın son yazına şimdiden elveda.

Nâr-ı aşkın ve ahter-i düşkün gibi nihaventler, çok geride kaldı...

Sitemlerin büyüktür 20'inci yüz yıla.

Serahaten acaba söylesen darılmaz mı?

Söyleyeceğim de zaten Lemi Atlı'dan aktarma tek bir mısracık:

- Nedir a sevdiğim söyle bu halin.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır