kapat

21.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Dış tahriklere kapılmayın..

Medyaya yönelik bölme tahriklerinin dışarıdan geldiği kesin.. Elimde net bir delil yok ama en azından Fatih Çekirge'nin yurt dışında olduğunu biliyorum..

Fatih yurda döndüğünde olay "İçeriden tahrik" şekline dönüşecek..

Doksan küsür senedir bu medya aynı.. Senenin bir günü "Basından sansürün kaldırılışını" kutlayıp, diğer günlerinde "Basına özgürlük" diye bağırması bana nasıl anormal gelmiyorsa, arada bir haplanıp birbirlerini dalamaları da aykırı gelmiyor..

Son olarak da Fatih Çekirge'nin gayreti ile "Sarı Basın Kartına" taktılar..

İşin özeti şu.. Sarı Basın Kartı "kaynaşmış, imtiyazsız, sınıfsız bir kitle" olan toplumumuzda ayrıcalığa yol açıyormuş.. Bunun kaldırılması, bu ayrıcalığın hiçbir gazeteci tarafından kullanılmaması lazımmış..

***

Toplumumuz "İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle" görünümü verebilir.. Ahalinin tamamı da Baba'nın deyimi ile birinci sınıf vatandaş olabilir.. Lakin basın sektöründe buna dair en küçük bir belirti göremezsiniz..

Neden derseniz bizim sektörde vitrinde durmayan kim varsa fiilen sürünür..

Zorla mı kaynaşacaklar?
Biz vaktiyle bu ayırımı kaldırmak için çok mücadele ettik..

Bir gazetenin Polis-Adliye servisine bağlı olarak 24 saat hastane kapısında nöbet tutan muhabiri ile fikir yazılarını Bağaz'a bakan bir yalı dairesinde yazan köşe yazarını "Tasada ve kıvançta" bir araya getirmek için çok uğraştık ama sonuç alamadık..

Neden derseniz, fiziki engelerimiz vardı da ondan..

Diyelim ki "Parya" sınıfından bir gece muhabiri gazeteye geldi ve koridorda gazetenin eşrafından bir köşe yazarı ile karşılaştı.. Köşe yazarımız da çok insancıl biri..

Oturup biraz sohbet ettiler.. Memleketin halinden, maçlardan neyim konuşup akşamı buldular.. Artık çıkma vakti geldi.. Biri evine diğeri görevine gitmek üzere dış kapıya yöneldi..

İşte tam buraya gelindiğinde "kaynaştırma" gayretlerin tamamı boşa gidiyor.. Eşraftan yazar, şoförünün kapıya dayadığı lüks arabaya atladığı gibi evin yolunu tutarken; diğeri de "servisi kaçırdığı" için durağa kadar gidip otobüs beklemeye başlıyor..

Çünkü Çiftetelli'den Kadıköy'deki görev yerine gitmesi için en az iki vasıta değiştirmesi lazım.. Sarı Basın kartına otobüs bedava olduğundan, dolmuşa, deniz otobüsüne vereceği 1 milyon 850 bin lirayı tasarruf edecek..

***

Sarı basın kartı gazetenin eşrafına birgün olsun lazım olmaz.. Öte yandan alttakiler bu kart olmadan perişan olur..

Tuzu kuruların "Sarı Basın Kartı" hakkındaki demeçleri üzerine bir yazı yazan Emin Çölaşan "Sokaklarda çalışan arkadaşlarımıza saygısızlık etmeyelim.." derken bunun altını çiziyor..

Gelin görün ki Fatih Çekirge'nin bunlardan haberi yok..

Ne kadar başyazar, yönetici varsa fotoğraflarını birinci sayfadan basıp ağızlarından "Sarı basın kullanan beter olsun.." türünden laflar almış.. Konuşturmak için seçtikleri de medyanın iri kıyımları..

Şairin "Timur donlu idi cümle çerisi.. Seçilmiş idi hem de gayet irisi.." dediği cinsten ense kulak yerinde, yanağından kan damlayan yazarlar.. Aralarında bir tane bile "Sedası yok alem onu işite.. Tırnağı yok, arkasını kaşıya.." türünden bir gazeteci yok!

Eeee! Keyfi saz olan kuyruğu ile oynarmış..

Tuzu kuru büyüklerimiz de medyanın tamamı adına fikir beyan ederken lafı Aşık Ceyhuni'nin Sıtma Destanı gibi uzatmış da uzatmışlar..

Dert ağacı gibi olduk..
Gazeteye bir geldim ki benim odanın kapısı bir acaip! Gazetenin muhabir takımı belli ki kapıya dadanmış.. Post-İt dedikleri arkası yapışkan kağıda iki laf çızıktıran kapıya yapıştırmış..

Bizim kapı, kısmeti kapalı kızların çaput bağladığı ziyaret ağacına dönmüş..

İçeri girdik bu kez oda kart tartışmasından bağrı yanıklarla dolup taştı.. Kimi lisan-ı münasiple alındığını söylüyor, kimi bu işi çıkaranla "duygusal olmayan bir ilişki" kurmak istediğini beyan ediyor..

Aralarında radikal çocuklar da var.. Onlar da bir köşe yazarını kaçırıp, gazetenin barında rehin tutma fikrindeler.. Böyle radikal bir eylem yaparak sürünen gazetecilerin sesini kamuoyuna duyurmayı amaçlıyorlar..

Şiddete karşıyım.. O yüzden bu tür radikal çıkışlara taraf olamayacağımı söyledim.. "Ancak.." dedim.. "Duygu Asena'yı kaçırıp rehin tutarsanız bu bir şiddet eylemi sayılmayabilir.."

Hatta yanına Sedat Sertoğlu'nu katmanın sevabı da var, diyecektim ki "sebebi ben olmayayım" diye kendimi tuttum..

***

Ben sektör içinde şiddete başvurulmasın, bu iş yol olmasın, diye gayret sarfederken korktuğum başıma geldi..

Antalya'nın yerel gazetecilerinden bir gurup Kıbrıs'a gezmeye gidiyorlarmış.. Star'ın muhabiri peşlerine takılıp şakır şukur fotoğraf çekmeye başlamış.. Aralarında tartışma çıkmış, biraz da itiş kakış olmuş..

Fatih Çekirge de tutup fotoğrafları basmış, altına da "Bir gurup üst düzey gazeteci, alt düzeyden bir gazeteciyi dövdü.." diye yazdırmış..

12 Eylül'e de böyle böyle gelinmişti.. Önce sağda solda patlatılan bir iki dinamitle birlikte tırmanan şiddet yüzünden iç savaş çıkıyordu..

Bunun sonu yok.. Yarın köşe yazarları da aralarında bir örgüt kurup, adliye muhabirlerine saldıracak.. Ekonomi muhabirleri başyazarların arabasını kurşunlayacak..

Spor yazarları dergici feminist kızları kaçırıp, idareden fidye isteyecek..

Kendi kendime "Bu iş böyle gitmez.." deyip telefona sarıldım.. "Sarı basın kartı kalksın, gazeteci milleti yurt dışında gezip tozmasın.." diye çarşıyı karıştıran Fatih Çekirge'yi aradım..

Maksadım "Havayı germiyelim, bu işleri uzatma.." diye nasihat etmek.. Yerinde yokmuş..

Çok yorulmuş, birkaç günlüğüne Marbella'nın güneşinden yararlanmak için İspanya'ya tatile gitmiş..

Bodrum'un denizi kaba etlerinde pişik yaptığından İspanya'yı tercih ediyormuş..

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır