kapat

21.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Mağdurlar..

Fethullah Hoca, İslami bir harekete mi, yoksa devleti içinden ele geçirmeye dönük bir darbeye mi önderlik ediyor?

İslami çevrelere yakın araştırmacı yazar İsmail Nacar, Fethullah Hoca hareketinin dini bir hareketmiş gibi gösterilmesini hem yanlış, hem tehlikeli buluyor.

"Bunların dinle alâkası yok. Bunlar, takiyyeyi siyasete sokan, Selçuklu İmparatorluğu'nu içerden yıkmaya, devleti ele geçirmeye çalışan, önderliğini Hasan Sabbah'ın yaptığı Batıniler'in devamıdır" diyor.

Fethullah Hoca'nın "Küçük Dünyam" kitabındaki sözlerini de tezine kanıt gösteriyor.

Hoca orada şöyle diyor:
"Taktik ve stratejiler söylenmez. Söylendiği an, taktik olma hüviyeti ortadan kalkar. İşin başında bulunanlar dışında hiç kimse tarafından bilinmemesi gerekir."

İsmail Nacar gerçekte bu düşüncenin Hasan Sabbah'a ait olduğunu, Fethullah Hoca olayının da, tarihte devleti içerden ele geçirmek için başlatılan Batıni hareketinin günümüzdeki devamı olduğunu iddia ediyor.

Ve "Bu olayı Neo-Batınilik'tir" diyor.

Saray darbesi..
Hoca'nın son kasedi atv'de yayınlandığı güne kadar kimse bu harekete böyle bir suçlamayı açıkça yöneltemezdi.

Ama Fethullah Hoca'nın müritlerine o kasette verdiği taktikler, Hasan Sabbah paralelliğini inkâr edilmez şekilde kuruyor.

Yandaşlarına devletin can alıcı noktalarına hissettirmeden yükselerek çoğalmalarını, "fuzuli kahramanlık"lara sapmadan "o ana kadar" sadece istenileni yapmalarını öğütlüyor.

Hedefinin, İslami aydınlanma amaçlı bir halk hareketi değil, devleti ele geçirmeye dönük bir saray darbesi, bürokrasi darbesi olduğunu itiraf açıklığında ortaya koyuyor.

Ecevit "hiç kimse laik demokratik cumhuriyeti yolundan saptıramaz" dedi. Doğru..

Adalet olaya el koymuştur. Devlete, millete ve dine karşı bir kasıt varsa yargı bu suçu cezalandıracaktır.

Ama iş bununla bitmiyor..

Çocuklara ilgi..
Devlet, çeşitli sızmalar nedeniyle tehlikeleri geç farkediyor ve her örgütlü suç, arkasında yığınsal mağdurlar bırakıyor.

Bu mağdurların kazanılması ihmal edildiği için, yenilgi ve aşağılanma duygusuna kapılan kitleler, bölücü akımların kucağına düşüyor.

Fethullah Hoca'nın emrinde 700 trilyon lira, Türkiye'de 103 okul, 460 dershane ve 500 yurt bulunduğunu belirtiliyor.

Bu büyük imparatorluğun hizmet ve yardımlarından yararlanan on binlerce genç ve aileleri, Fethullah Hoca'nın ortakları değil, çoğu kandırılmış mağdurlarıdır.

Bu insanlar, ekonomik güçleriyle elde edemeyecekleri imkânları kullanmak için çocuklarını bu okullara, yurtlara vermişlerdir.

Tehlikeyi sezenler, aynı imkânı bulamayacakları için seslerini kısıp oturmuşlardır.

Şimdi devletin, bu okul ve yurtları çağdaş eğitim veren kurumlar haline getirerek, öğrencilere alıştıkları ekonomik şartlar içinde okuma olanağı sağlama borcu vardır.

Rejimi korumanın birinci şartı adalettir.

Bu çocuklar, Hoca'nın suçuna ve devletin ihmaline kurban edilmemeli!

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır