Profesyonel futbolcular yıllardır vergi vermiyorlar. Kulüpler de öyle... Neredeyse 80 milyon lira alan devlet memuru kadar vergi ödedikleri bir ülkede yaşıyoruz.
Profesyonel Futbolcular Derneği üyesiyim. Bir hakkı ararken başkasının hakkına tecavüz etmeyeceksin. Yani adalet denen kavram çıkıyor karşımıza. Türkiye'nin şu andaki vergi kaçağı yüzde 50'lerin üzerinde. Bu, geri kalmış toplumların en büyük özelliğidir. Üst düzey ülkelerde vergi kaçıramazsınız. Tabii o ülkelerde alınan vergiler de politikacılar ve müteahhitler tarafından hortumlanmaz. Yerlerine harcanır.
Neyse, biz mevzumuza dönelim. Türkiye'de bazı futbolcuların istedikleri paralara göre, formasını giydikleri takımların Avrupa'da en az yarı final veya final oynamaları gerekir. Eğer iyi futbolcuysan, seni isteyen bir kulüp varsa rakamları yüksekten telaffuz edebilirsin. Yoksa haddini bileceksin.
Türkiye'de kulüpler yabancı futbolcu istemekte bu konuda haklılar. Mesela Ali Eren ayarında bir futbolcu eğer vergi hariç 400 milyar istiyorsa, aynı paraya Alman 1.Ligi'nden hem de oyunun kaderini değiştirecek, daha etkili bir oyuncu getirebilirsiniz. Bu ülkelerde bonservisi ellerinde yalnız futbolcuya verilecek paralarla birçok oyuncu hazır kıta bekliyor.
Bir futbolcu, bazı paraları isterken hakkı olmalı. Mesela Alpay... 2 yıldır sakatlandığına şahit olmadım. Çıktığı her maçta da nesi var nesi yok oynadı. Yani istemek hakkı. Ama ne kadar? İşte bütün mesele burada. Zaten şu andaki transfer prosedürü kulüplerin elinde. Futbolcu habersiz tuvalete bile gidemez.
Sevgili futbolcu kardeşlerim... 1 trilyon 200 milyar net kazanmak için herhangi bir ticaret yaparsan asgari 6.5-7 trilyon ciro elde etmen lazım. Bu paraya ulaşacaksın ki, işletmedeki maaşların, sabit giderlerin, vergilerin çıkınca eline 1.200 kalsın.
Bazı konularda uçmayın. Ayaklarınız yere bassın. Yoksa sizlere de "Ya saymayı bilmiyorsun" diye başlayan cümleyi söylerler.