kapat

10.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Köyde mistik seramik
19 yıl önce artık İstanbul'da yaşanmaz diye ailesiyle birlikte Bursa yakınlarında bir köye taşınmış, orada toprakla haşır neşir oluyor, meditasyona dalıyor ve seramik yapıyor. Afet Hanım, şaşırtıcı derecede güçlü, özgün eserler yaratıyor

Nilay ÖRNEK

Galeriler mekânı Nişantaşı'nda, bugünlerde çok farklı bir sergi var; Afet Erengezgin'in seramik yapıtlarından oluşan "İyan." Bu çerçevede sergilenen 40 pano ve 11 heykel, akımlar dışı, akımlar arası, güçlü bir ifadeye sahip seramik çalışmaları. Birkaç temel çizgi ve dalgayla mekanı biçimlendiren, içine konuldukları hacimi doldurup, tanımlayan heykel çalışmaları minimalist bir yaklaşım sergiliyor. Buna karşılık panolarda, gerçeküstü-mistik arayışların izleri var. Ama hepsi de son derece etkileyici çalışmalar, bu konularda en yetkin isimlerden, zor beğenir, Sanat Tarihi Profesörü Bülent Özer'e bile 'yeni bir üslupla tanıştığımı için çok mutluyum' dedirten arayışlar.

Afet Erengezgin geçmişinden pek söz etmiyor, çalışmalarını ön plana çıkarmak istiyor. Yine de, eşi Mimar Çelik Bey ile Bursa'nın Ürünlü Köyü'nde yaşadıklarını öğreniyoruz. 4 kuşak İstanbullu aile, İstanbul, 'artık iyice bitip, yaşanamaz hale gelince' 19 yıl önce göç etmiş. Evlerine 'gecekondu' diyor Afet Hanım, çünkü temeli yok, diledikleri zaman, zevklerine göre evin şeklini tümden değiştirebiliyorlar. Çocuklar köy okulunda okumuş (üniversiteyi de kazanmışlar) ve şimdi hepsi de mutlu.

Meditasyon ve seramik
Estet Sanat Galerisi'ne gittiğimizde Afet Hanım'ı beyazlara bürünmüş, galerinin arka bahçesinde meditasyon yapıyor bulacağımı sanıyordum. Öyle olmadı ama öğrendik ki Afet Hanım gerçekten de meditasyon yapıyor, tasavvufla, uzak doğu felsefesiyle ilgileniyor, kendini tanıyıp iyi ya da kötü yüreğindeki her şeyi seramiklerine yansıttığını söylüyor. Sergideki çalışmaların hepsinin temel malzemesi toprak, çamur; bir kısmı sonradan 'sır' kaplanmış. Her eserinin bir hikâyesi, içsel bir anlamı, bunları ifade eden Osmanlıca isimleri var. Onun için bu çalışmalar 'ruhu' olan, canlı varlıklar. Onları asla kesmiyor, "Çamurun pişirildiği fırınların belli boyutları var. Bir süre sonra eseri küçültmek belli bir ölçüye getirmek zorundasınız. Ancak ben kesmiyor, 'kırılmasını' bekliyorum, bu kırılmaya yön veriyorum. Sonradan kırılmaları da hiç önemli değil, çünkü bu bir ölüm değil" diyor.

Sergi ters ama..
Sergi için, "Bu eserlerin her birinin kendi karakteri, kendi ortamı var. Onları yanyana koymak, dizmek özelliklerini bozuyor, onlardan bir şeyler götürüyor" diyor. Yakınlarının ısrarı ve paylaşma güdüsü ağır bastığı için açmış bu sergiyi. Bir de, mali kaynak bulabilse, tüm Anadolu ve dünya ülkelerini içine alan bir gezici, karma sergi hayali var.

Neyzen Süleyman Erguner'in sergidefterine yazdıkları bu serginin havasını çok iyi yansıtıyor: "Bizler 'nefes' ile, sizler ellerinizle... Ancak hepsi de gönüllerimizle.." Sergi, 15 Haziran'a kadar her gün Nişantaşı Mim Kemal Öke Caddesi 'Estet' Sanat Galerisi'nde görülebilir.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır