kapat

10.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Basın pisliği temizledi
İngiltere'de kamuoyunu yalan söyleyerek aldatan eski bakan Jonathan Aitken 18 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aitken'i ısrarla sıkıştıran basın, gücünü kanıtladı

Eski Muhafazakar Partili Bakan Jonathan Aitken hapse mahkum oldu. Aitken önceki gün çıkarıldığı yüksek mahkemede yalanları ile 4 yıl boyunca kamuoyunu yanılttığı için 18 ay hapis cezasına çarptırıldı. Guardian gazetesi ve Granada televizyonuna hukuk masraflarının karşılığı olarak 850 Bin sterlin ödemek zorunda olan eski bakan sıfırı tüketti. Bu olaylar süresince sağlığını yitiren ve evliliği bozulan Aitken'in 40 bin sterlinlik bir mal varlığından başka bir şeyi kalmadı.

Aitken'i demir parmaklıklar arkasına gönderen olay 5 yıl öncesine dayanıyor. Jonathan Aitken, 1993 yılında Paris Ritz otelinde kaldı, masrafları da Suudi Arabistanlı bir işadamı ödedi. Olay Guardian ve Granada televizyonu tarafından ortaya çıkarıldı. Aitken, Guardian gazetesine iftira gerekçesiyle 2 Milyon sterlinlik tazminat davası açtı. Ama açtığı dava geri tepti. Guardian gazetesi Aitken'in silah ticaretinde Suudi işadamı Said Saya aracılığıyla Prens Muhammed ile çıkar birliği içinde olduğunda ısrar etti.

Aitken kızı Victoria'yı şahit göstererek otel paralarını Suudi işadamının değil, annesinin ödediğini ispatlamaya çalıştı. Ancak Guardian gazetesi İngiliz Havayolları kayıtlarından kızının ve karısının o sırada Paris'e bulunmadığını belgeledi. Aitken 1000 sterlinlik (670 milyon lira) otel faturasını Suudi Arabistanlı işadamının ödediğini kabul etmek zorunda kaldı.

Clinton gibi
Yemin altında yalan söyleyen Aitken'e benzer şekilde Clinton da Monica davasında yalan söylemiş ancak azledilmekten son anda kurtulmuştu. İngilizler yalanı affetmediler. İngiltere hukukunda dürüstlük çok önemli. Hemen bütün sistem 'beyan' üzerine kurulu. Yanlış beyanda bulunmak ve yalan söylemek ülkede en aşağılık suç kapsamında sert biçimde cezalandırılıyor.

Basınla kapışmasa belki başbakandı
Aitken etkili politikacıları devreye sokarak ve açtığı 2 Milyon sterlinlik tazminat davası ile yasaları yanına alarak basını susturmaya kalkıştı. Adalet geç tecelli etti ama İngiltere de basının sadece gerçeklerin yanında yer alarak ülke politikası üzerinde ne denli etkili olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Eğer Aitken Guardian gazetesi ile hukuk dalaşına girerek yalan söylemeye devam etmeseydi belki de bugün Muhafazakar Parti lideriydi ve hatta gelecekte başbakan olabilecekti.İngliz basını Aitken'ın yalanları ile bugünkü akıbetini kendi elleri ile hazırladığı düşüncesinde birleştiler.

EYÜP TOGAN


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır