Hani çeteleri çökertiyorduk!

Gazeteler birinci sayfalarında sekiz sütuna manşetler çekmişler, "İşte Türkiye'nin Çete Haritası..." diyerek günlerce, haftalarca yazmışlardı.

İsim isim... Kent kent...

Kaç adamları var...

Kimi vurdular...

Kimden haraç aldılar...

Hangi işadamı için çalıştılar, çarpıştılar, vuruştular, hangi suçları işlediler. Devletin soyulmasında hangi çete, hangi rolü üstlendi. Çok geniş bilgiler verilmiş, gazeteciler de çok detaylı yazmıştı. TV kanalları da geri durmamıştı, çete lideri diye iddia edilen kişilerin yakalanması sahnelerini, bıkmadan, usanmadan, döne döne, sabah akşam yayınlayarak "gündeme bomba gibi düştü.... Gündeme bomba gibi düştü..." diye yüksek sesle bağırıp, dikkatleri keskinleştirerek sunmuşlardı.

***

Sözüm ona...

Ankara harekete geçmişti.

Çeteleri çökertiyorlardı!

Emniyet Genel Müdürlüğü, Türk Ceza Kanunu'nda tanımlandığı ifadeyle "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturan" çeteleri mercek altına almıştı. Adam kaçırma, cinayet, çek-senet tahsilatı, gasp, uyuşturucu gibi 108 organize suç tespit edilmiş, 669 kişi yakalanmıştı. 365 kişi de aranıyordu. Türkiye'de halen "Sedat Şahin Çetesi... Paşa Yıldırım Çetesi... Sürmeli Demirci Çetesi..." diyerek liderinin adıyla anılan 41 organize suç grubu bulunduğu belirlenmişti.

Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Organize Suçlar Dairesi, bütün illerin emniyet müdürleri, yardımcıları, komiserler, iyi niyetli polisler canlarını dişlerine takmış çalışıyor, çeteler, yakalanıp yakalanıp adalete teslim ediliyordu. Milli Güvenlik Kurulu da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başkanlığında toplanıyor, "Mafyayı ve çeteyi çökertme kararlılığını" her defasında açıklıyordu.

Bu bir seçim şovu muydu?

Bizimle dalga mı geçtiniz?

Gazeteleri, TV'leri, radyoları, yazarları, muhabirleri seçim şovunuza alet ettiniz.

Hani çeteleri çökertiyorduk!
Aldığım bilgiler doğruysa bir kaç çete reisi hariç, çete iddiasıyla yakalananların büyük çoğunluğu serbest bırakıldı. Tutuksuz yargılanıyorlar. Mahkemeleri bitenler de "çok komik denilecek cezalar" alıyorlar. 1995-1997 yılları arasında toplam 30 sanık çete kurma suçu işlemekten hüküm giymişti: Bunlardan 21'inin cezası bir yılın altında kalmıştı. Sadece 9 sanığın cezası bir yıldan fazla olmuştu.

Komediye bak!

Çete çökertmeye bak!
Bu kadar komik cezaları alıp, üstelik cep telefonundan müzik setine, duvar halısından yaylı yatağına kadar her çeşit konforu da getirterek girdikleri hapishanelerde bir yıldan daha az yatıp, çıkınca toplumun bir kesiminin gözünde kahraman da oluyorlar.

***

Acaba bu duruma şimdi hükümeti kurarken "bakanlık koltuğu sayısını paylaşma ve devlet bankalarını üleşme" görüşmelerine ağırlık veren DSP lideri Bülent Ecevit ile MHP lideri Devlet Bahçeli ne diyorlar? Nasıl bakıyorlar? Devlet Bahçeli, Adalet Bakanlığı'nı "çeteleri çökertmek" için mi istiyor, yoksa eski ülkücü olanları koruyup, kollamak için mi?

Bahçeli, çeteleri çökertmek istiyorsa şöyle bir not yazayım: Meclis'in geçen döneminde Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu'nun, Almanya, Fransa, Amerika'daki uygulamaları da dikkate alarak hazırladığı bir yasa tasarısı vardı. Bu tasarı, cezaları arttırıyor ve karaparayla özelleştirmeden devlet şirketi satın alırken çeteleri tetikçi olarak kullanan işadamı, tüccar, politikacı her kimse onları da suça iştirakten yakalamayı hedefliyordu. Hukuk sistemimizde olmayan "çete kurmak suçunu" sisteme taşıyan bir yasa tasarısı. Bu tasarının altında dönemin Başbakan Yardımcısı olduğu için Bülent Ecevit'in de imzası vardı ve Meclis'in karanlık koridorlarında kadük olmuştu.

Bahçeli, çete çökertebilir mi?

Göreceğiz...