|
Tekstilcilerden özeleştiri
Devletin de teşvik etmesiyle, aşırı ve modası geçmiş yatırım yapıldığını kabul eden tekstilciler, "Bunun bedeli ödenecek. Krizi sağlıklı ve güçlü firmalar atlatacak" diyor
Tekstİl sektörünün neden krizde olduğu tartışılıyor. Bir dönem bankalar suçlandı. Sonra oklar aşırı yatırım yapan sektörün kendisine çevrildi. Son olarak konuştuğumuz sektörün ileri gelenleri tekstilde devletin teşvik etmesiyle aşırı yatırıma gidildiğini, bu yatırımların bazılarının da dünyada modası geçtiğini kabul etti.
Tekstil sorunlarının ele alındığı Antalya'daki seminerde konuştuğumuz tekstilciler özeleştiri yaptı.
Doğal bir elenme olacak
* Mehmet Şuhubi (Tekstil İşverenleri Sendikası Denetleme Kurulu Başkanı): Devletin özel kesimi yönlendirirken yaptığı hataların bedeli şimdi su yüzüne çıktı. Tekstil sadece global krizden etkilenmiyor, kendi yapısal sorunları da var. Yanlış yatırımlar, yanlış kaynak kullanımı, yanlış yönetim bazı tasfiyeleri beraberinde getirebilir. Yönlendirme sırasında yapılan hatalar Türkiye'yi gerçekçi olmayan yanlış yatırımlara sürükledi. Dünyanın sadece geri kalmış ülkeleri openende heves ederken, göz göre göre biz devam etmişiz. Bunun bedeli ödenecektir.
*Yakup Güngör (Yünsa): Dünyadaki trend, artık metrelerle dokuma satmanın zorlaşacağını, bitmiş ürünlere yönelim olacağını gösteriyor. Bu yüzden bizim tekstilin her aşamasını fasonculuktan kurtarıp, üretici, yaratıcı ve satıcı haline getirmemiz lâzım. Bunun için de moda ve markalaşmayı gündemin ilk maddeleri arasına koymalıyız. Nerede olacağımıza karar vermemiz lâzım. Kısa bir süre sonra ya tekstil konfeksiyonun olacağı yere gidecektir ya da konfeksiyon tekstilin olacağı yere... Bizde tekstil zaten varsa, konfeksiyoncuyla elele güçlenmekten başka çaremiz yoktur.
*Sait Molu (Karsu Tekstil): Tekstilin kriz içinde olmasının birinci nedeni yanlış yatırımlar. `Nasıl olsa pazar buluruz' deyip bilen bilmeyen tekstil yatırımına soyundu. Ama zaten dünyada bir arz fazlası vardı. Bu görülmedi. Dondurmacısı da, pastırmacısı da hepsi tekstile soyundu. Sonuçta, sadece onların değil, bizim gibi sağlıklı firmaların da işleri bozuldu. Çünkü rekabet kızıştı. Ayakta kalmak için maliyetine hatta zararına satış yapar hale geldik. Biz de krizin etkisi altındayız. İlk üç aydaki zararımız 300 milyar lira. Şimdi işi bilmeden bu işe soyunanlardan ortaklık teklifleri geliyor. Ama kabul edemiyoruz. Ancak kendi derdimize bakıyoruz. Çünkü az buz değil, hepsi en az 5-10 milyon dolarlık yatırımlar.
*Sevil Bursa (Sevil Triko): `Ahmet Ağa'nın fabrikasının aynısını bana da yapın' diyenleri o kadar çok duyduk ki! Sadece Kahramanmaraş'ta 5.5 milyon metre blue jean bezi stokta bekliyor. Ne olacak? Tabii ki işi bilmeyenler elenecek. Bu doğal bir elenme olacak. Ama bakıyoruz, Güneydoğu'ya yapılacak yatırımlar yine teşvik ediliyor. Bunlar teşvik değil, siyasi yatırım oluyor. Hiçbir araştırma yapılmadan, tamamen `Güneydoğu kalkınsın da, ben de birşeyler yapmış olayım' gibi bir anlayış hakim.
Kaliteli üretime alışmalıyız
*Ali Osman Kilitçioğlu (Altınyıldız): Gümrüklerin kontrol edilmediği doğru, ama tek sorun bu değil. Zaten 2005 yılında gümrükler açılacak herşey serbest olacak. Şimdiden bunun önlemini almalıyız. Biz rekabete, iyi kaliteli mal üretmeye, verimliliği yükseltmeye, ucuz mal yapmaya alışmalıyız. Amerika'da bir işçinin saat ücreti 10 dolar. Bizde ise 2.5 dolar. Ama Amerikalılar bizden daha ucuz mal üretiyor. Nasıl oluyor? Demek ki daha verimli çalışıyorlar. Bunun için bizim de Ar-Ge'ye ve eğitime daha çok önem vermemiz gerekiyor. Biz bu işi kendi kendimize çözeceğiz. Tekstil sektöründe elenme de olacaktır, birleşmeler de... Zayıflar elenecek. Bu da doğaldır.
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|