Şom ağızlılık yapmak istemiyorum ama bir gün bu tünellerin birinde bir trafik faciası olursa, hiç şaşırmam... Koskoca otoyol yapmışız, hem de süratle gidilebilen yepyeni yollar... Ama şu İstanbul-İzmit arasındaki o muhteşem yoldaki tüneller iç karartıyor... İç karartıyor, çünkü kapkaranlık!...
Gece vakti İstanbul'dan İzmit'e gitmek zorunda kalırsanız, yandınız... Yenidoğan ve Korutepe tünellerinin içi zifiri karanlık, hiç ışık yok... Farlarınız ne kadar gösteriyorsa, o kadar aydınlık oluyor. Hereke ve Diliskelesi'ndeki tünellerin ise lambalarının yarısından fazlası yanmıyor. Işık ha var, ha yok arası... Zaten bu tünellere giriş ve çıkıştaki dış yol lambaları da yanmıyor.
Öyle ki, sürücüler birden bire karanlığa dalınca şaşırıp, kalıyorlar. Bir an körlük çekiyorlar. İşte bu anda da onları sadece Allah koruyor. Çünkü görmeden gidiyorlar. Yukarıda belirttiğim gibi, tedbir alınmazsa, buraların ışıkları yanmazsa, arızalar giderilmezse, veyahut ışıklar borçlardan dolayı yanmıyorsa suçlu o yolu kullananlar değil. Çünkü bu yolu kullananlar gişelerde peşin olarak şakır şakır para ödüyorlar.
Bu tünel ışıklandırma işine kim bakıyor arkadaş?... Karayolları mı, TEK mi, AKTAŞ mı, Belediyeler mi, kim?... Her kimse çıksın ortaya da şu ışıklara bir çare bulsun. Onu,bunu dinlemem iki elim yakanızda olur, haberiniz olsun. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?...
Ama her ne hikmetse eskiden Ereğli'ye bağlı bir bucak olan, şimdi Karaman'ın ilçesi olan Ayrancı'daki pancar üreticilerinin paraları, Kurban Bayramından önce ödendi.
Bu işte bir iş var ama nedir anlayamadım... Karaman'ın DSP'li Bakanı Fikret Ünlü ağır mı bastı acaba?... Yoksa Ereğli'li pancar üreticileri paralarını ödetecek bir bakan mı bulamadılar?... Gerçi ben buna inanmıyorum ama şimdi bu üreticiler ne yapsınlar, haksızlık olmuyor mu?...
Bir de şu Pankobirlik yöneticilerine seslenmek istiyorum; "Hemşerim siz ne yapıyorsunuz orada?...
Bu Pankobirliğin görevi nedir?... Pancar üreticileri birliği olarak üyelerinizin hakkını neden ödemiyorsunuz?... Bu konuda sizden bir ÇIT bile çıkmıyor!... Yoksa dilinizi mi yuttunuz?... Konuşsanıza!... Sizin üyelerinizin hakkını arayacak bir ben mi kaldım?... İnsan utanır be, utanır..."