Şehir hayatının karmaşasından kurtulmak, temiz havada doğal hayatı içinde hissetmek isteyenlerin son zamanlarda başvurdukları keyifli bir alternatifleri var: Treking...
Özü, dağ, bayır, orman demeden; doğal hayatın zorluklarına da göğüs gererek belirli noktalara yürümek (bazen de tırmanmak) olan tracking, Türkiye'de özellikle son 5 yılda büyük gelişim gösterdi. Bütün haftanın sıkıntısını, stresini sağlıklı bir yürüyüşle doğanın içinde eritmek isteyen işadamı-sanatçı, yaşlı genç herkes, hafta sonlarında eşofmanlarını giyip kendini dağlara, tepelere vurmaya başladı. İş temposunun artmasıyla birlikte, bu sporu yapanların sayısı da arttı. Sadece İstanbul'da 25 tane tracking firması açıldı.
Bu insanlardan bazıları trackingle başlayan doğa aşkını, uzmanlaştıktan sonra diğer sporlara yönelerek ilerletti. Kimi yüksek irtifa dağcılığına geçti, kimi rafting gibi su sporlarına kaydı. Ama özellikle dağcıların altyapısına bakıldığında, çoğunun temelinde tracking olduğu görülüyor.
Türkiye, tracking yapmak için oldukça iyi fırsatlara sahip. Şehirlerin çarpık yapılanmasından hâlâ etkilenmeyen, doğal dokusunu koruyabilen yerler var. Ancak bunun yanında, bilinçsiz olarak trackinge çıkıp çevreye büyük zararlar verenler de var. Bu nedenle Ballıkayalar başta olmak üzere pekçok alan kullanılamaz durumda.
Trackingin bir de maddi getirisi var tabii. Bu spor sayesinde Türkiye geçen yıl her yıl yaklaşık 1 milyon dolar döviz girdisi sağladı. Türkiye'ye tatil amaçlı gelen turistlerin yanısıra sadece tracking amaçlı gelen turistler bile var. Bu gelişmeler dikkate alındığında, trackingin Türkiye'deki geleceğinin en azından bir süre daha parlak olduğunu görülüyor.
Tracking için nasıl bölgeler seçilmeli?
Genelde hafta sonları yapılan treking faaliyetlerinin ağırlıkla yapıldığı yerler İstanbul'a yakın ve doğallığını çok fazla yitirmemiş yeşil bölgeler. İstanbullu trekingçilerin en gözde bölgesi Yalova ve çevresi. Bolu Dağı, Gebze Ballıkayalar, Karadeniz treking için uygun.
Tracking en büyük sorunu ne?
En büyük problem doğaya bilinçsiz çıkanların çevreyi kirletmesi. Bu yüzden Ballıkayalar başta olmak üzere birçok treking bölgesi hızla kullanılamaz hale geliyor.
Bu sporun maliyeti ne kadar?
Treking firmaları hafta sonu faaliyetleri için 5 ile 10 milyon arasında bir ücret talep ediyor. Ulaşım, konaklama ve yiyecek bu fiyata dahil. Günübirlik faaliyetlerin dışında bir gün kalmalı organizasyonlar için çadır ihtiyacını firmalar karşılıyor.
Okul kulüplerinin bundaki payı ne?
Ticari firmalar dışında üniversite dağcılık kulüpleri sene başındaki faaliyetlerinin bir kısmını tracking'e ayırıyor. Mimar Sinan, Yıldız, Boğaziçi, Galatasaray, İTÜ dağcılık kulüplerinin treking faaliyetleri bulunmakta ve bu kulüplerin bazıları dışarıdan üye kabul ediyor.
Treking'de zorluk dereceleri nasıl belirleniyor?
Tracking parkurları değişik zorlukta. Eğimin, yüksekliğin ve iklimin farklılığı parkurların zorluk derecelerini belirliyor. Yazın her sağlıklı insanın yürüyebileceği rotalar kışın en deneyimli sporcuların geçmekte güçlük çekeceği yerler haline gelebiliyor.
Hangi mevsimler tercih edilmeli?
Genellikle bahar ayları treking'e başlamak isteyenler için ideal mevsimler. İlk faaliyette kuru ve daha az problemli parkurların seçilmesi önemli bir ayrıntı. Treking'i, sportif amaç dışında fotoğraf ve kamera çekimleriyle sanatsal bir yapıya da büründürmek mümkün.
Treking'in temel malzemeleri neler?
Treking öncesinde yanınızda bulunması gereken temel malzemeler; sırt çantası, spor ayakkabı, rahat bir pantalon (kot pantalon yanlış seçimdir) yedek çorap, ince bir mont, yağmurluk, matara ve basit yiyecekler. Giysilerde özellikle yünlü ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor.