Merve Kavakçı'nın babasının da üye olduğu K. Amerika İslam Cemiyeti, Erbakan'a şeref ödülü vermelerinin nedenini "Aşırı laik askeri cunta onu görevden alsa da Türkiye'ye İslami demokrasiyi tattırdı" diye açıkladı

Ödülü geçen yıl aldı
Kapatılan Refah Partisi'nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan'ın geçen yıl Amerika'da aldığı ödülün niteliği nihayet ortaya çıktı. Kısa adı ISNA yani Kuzey Amerika İslam Cemiyeti olan örgütün geçen yılkı senelik konvansiyonunda Erbakan'a "Şeref Ödülü" verildi. Bu ödül, Türkiye'ye ve İslam'a yaptığı katkılardan dolayı Erbakan'a layık görülmüştü.

Baba Kavakçı da orada
Merve Kavakçı'nın babası Yusuf Ziya Kavakçı'nın da üyesi olduğu ISNA yetkilileri, "aşırı laik askeri cunta tarafından görevinden alınmadan önce, Türkiye'ye İslami demokrasiyi tattırdığı için" bu ödülü Erbakan'a vermeyi uygun gördü. Erbakan da törende konuşma yaptı ve ödülü aldı. Aynı dakikalarda başka bir salonda da Ziya Kavakçı, evlilikte iletişimle ilgili panelde konuşuyordu.

Eve kimse uğramıyor
Teksas eyaletinin Dallas kentindeki 320 East Spring Valley Road, Richardson'da bulunan müstakil ev, Kavakçı ailesinin Amerika'daki ikamet yeri. Kapıyı çalmamıza rağmen açan olmadı. Kapıdaki posta kutusunda alınmamış mektuplar bulunuyor. Kapalı garajın kapısı açık ve içerde Nissan marka beyaz bir otomobil var. Komşuları, ailenin çok sessiz olduğunu, ender de olsa karşılaştıkları zaman da İngilizceleri'nin çok kötü olması nedeniyle konuşmaktan kaçındıklarını belirttiler. Bu arada komşular, Merve'nin durumunu gazetelerden öğrendiklerini de vurguladılar.

Dallas Merkez Camii"nde konuştuğumuz yetkililer, 9 yıl önce Amerika'ya getirtilen Yusuf Ziya Kavakçı'nın oturduğu evin parasını yapılan anlaşma gereği Kuzey Amerika İslam Cemiyeti'nden ödendiğini doğruladılar.

Türkiye'ye nefret ve kin kustular
Dallas Merkez Camii'nde konuştuğumuz camii yönetim kurulu üyesi Pakistan asıllı Muhammed Süleyman ile Kuzey Amerika İslami Cemiyeti'nin (ISNA) sözcüsü olduğu ileri sürülen avukat Halid Hamide'nin görüşmede ve sonrasında söyledikleri sözler büyük çelişkiler doğurdu. Süleyman ve Hamide, Filistin için İslami Birlik (IAP) ile herhangi bir organik bağları bulunmadığını, Merve Kavakçı'nın camiye yalnızca ibadet için geldiğini hiçbir siyasi faaliyete katılmadığını ve Cihad çağrısında bulunmadığını vurguladılar. Ziya Kavakçı'nın 9 yıl önce Türkiye'den getirtildiğini anlatan ISNA yetkilileri vize sorunlarını çözmek için her türlü yasal işlemin de yapıldığını kaydetti. Ancak görüşme sonrasında Türkiye'ye duydukları düşmanlık ve kini kusmakta kaçınmadılar. Türkiye'nin özellikle Amerika'da verdikleri mücadeleye zarar verdiğini anlatan bu kişiler, Türkiye'nin demokratik bir ülke olmadığını da savundu.

Bebeğin cenazesini ortada bıraktı...
Dallas Camii'nin imamı Kavakçı'nın bazı tutum ve davranışları birçok Müslüman'ı camiden uzaklaştırdı. Örneğin 8 yıl önce Bir Türk aşçı olan Erol Alma'nın 20 günlükken ölen bebeğinin cenazesini kaldırmadı. Kavakçı'nın gerekçesi 'Hıristiyan toprağına Müslüman gömülmez'di. Oysa her Amerikan kentinde olduğu gibi Dallas'ta da bir Müslüman mezarlığı bulunuyor.

Dallas'taki Türk Derneği yetkilileri, Yusuf Ziya Kavakçı'nın davet edilmesine rağmen hiçbir Türk toplantısına katılmadığını söylediler. 8-10 yıl kadar önce geldiği bir toplantıda yaptığı konuşma nedeniyle Amerika'da yaşayan Türk kadınlarının protestosuna neden oldu.

Büyük bir Türk festivali için hazırlıklar yapan Dallas Türk Derneği yetkilileri, Merve olayının çalışmalarına gölge düşürdüğünü, bugüne kadar kendileriyle ilgilenmeyen Amerikan basınının, Türkiye'nın imajıymış gibi sık sık Merve olayını topluluğa sorduğunu söylediler.

Dallas Camii'ne gelen ve çocuklarına İslam dininin adet ve kurallarının öğretilmesini arzu eden bazı ebeveynlerin de terslendikleri anlatıldı.

Ayrıca Merve Kavakçı ile kızkardeşi Ravza'nın kentte bulunan Preston Wood Alışveriş merkezindeki buz pateni pistine giderek kaydıkları, ancak paten yaparken türban ve pardesü giydikleri için 'hayaletler' veya 'görünmez adam paten yapıyor' şeklindeki sözlerle tüm çarşı esnafının alay konusu olduğu vurgulanıyor.

İslami örgütten Türkiye şikayeti
Hamas terör örgütünün bir yan kuruluşu olduğu ileri sürülen Filistin için İslami Örgüt (IAP) tarafından kurulduğu bilinen Amerika İslami İlişkiler Konseyi (CAIR) Washington yönetimine Türkiye'yi şikayet etti. 5 Mayıs'ta yemin ederek göreve başlayan Başkan Clinton'ın yeni atadığı Uluslararası Din Özgürlüğü'nden sorumlu Büyükelçi Robert Seiple'ye mektup gönderdi. 6 Mayıs'ta Büyükelçi Seiple'ye gönderilen ve CAIR Direktörü Nihad Awad imzalı mektupta, Amerika'nın, Merve Kavakçı olayını soruşturup Türkiye'ye baskı yapması istendi. IAP ayrıca Merve'nin babasını Amerika'ya getirten Kuzey Amerika İslam Cemiyeti'nin (ISNA) de kurucusu.

Bir kopyasını ABD Dışişleri Bakanı Albright'a da yolladıkları mektupta CAIR yetkilisi daha önce Amerikan Dışişleri Bakanlığı toplantısı sırasında konuyu gündeme getirdiklerini hatırlatarak, 'Türkiye'de din özgürlüğünün olmadığını iddia etti. Amerikalı din örgütünün yazısında yer alan bu sözler olayın çok önceden planlandığının bir kanıtı olarak değerlendiriliyor. Mektupta şu sözlere yer verildi: "Türkiye'de Müslüman kadınlara ayırım yapılmaktadır. Başörtü takan kadınlar okullara ve devlet dairelerine alınmamaktadır. Bayan milletvekili kıyafeti nedeniyle görevini yapamamaktadır."