Bankacılar, hükümetin kurulmasıyla birlikte faizde ani düşüş olabileceğini, ancak kısa vadeli olarak bakıldığında iyimserliğin devamının zor olduğunu belirttiler. Mali ve sanayi sektörünü daraltan kaynak sıkıntısı, önceki akşam GYİAD'ın düzenlediği "Seçim Sonrası Piyasalar ve Beklentiler" konulu panelde de masaya yatırıldı. Başkanlığını Rüşdü Saracoğlu'nün üstlendiği panelde beş bankanın genel müdür yardımcısı da görüşlerini aktardı.
Saracoğlu, Türkiye'de sorunların çözümü için en sık kullanılan yöntemin "umut etmek" olduğunu belirterek, "Umutla kamu açıklarının daralmayacağı, enflasyonun düşmeyeceği, aklımıza yatan seçim sonuçlarının çıkacağını umut ederek yatırım yapılmayacağı artık öğrenilmeli" dedi. Ekonominin yurtdışı kaynak girdiği yıllarda hızlı büyüdüğünü, kaynak çıkışının yaşandığı yıllarda da daraldığını belirten Saracoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye yatırım yapılabilecek ülkeler listesinde olabilir. Ancak bu avantaj, hemen nakde çevrilemeyebilir. Dolayısıyla kısa vadede çok hayalci olmayalım."
Panele katılan bankacılar da seçim sonrası beklentilerini şöyle aktardılar:
* Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ergun Özen, şu anda kârın açık pozisyondan kazanıldığını, piyasadaki likidite dengesinin sağlanması için de Merkez Bankası döviz rezervinin 23-24 milyar dolara kadar yükselmesi gerektiğini söyledi. Faizde kritik noktalara yaklaşıldığına inandığını belirten Özen, şimdilik faizde dip seviyenin yüzde 85 civarında olduğuna işaret etti. Özen siyasi kardolardan çok bürokrasideki uyuma önem verildiğini de sözlerine ekledi.
* Dış kaynağın en önemli sorun olduğunun altını çizen Koçbank Genel Müdür Yardımcısı Mert Yazıcıoğlu, artık yabancıların gelişmekte olan ülkelere daha dikkatli ve limitli yatırım yaptığını söyledi. "Amaçları yatırdıkları paradan maksimum getiri elde etmek olacağı için, Türk bankalarının yaptığı işlemlere yönelecekler" diyen Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kısa vadeden çok umutlu değilim. Dış kredi muslukları açılmayacak. Döviz kredi faizleri yüksek kalacak. Çünkü gelen döviz, döviz olarak kalmıyor, TL'ye çevriliyor. Ama uzun vadede olumluyum. Kısalan yatırım yapılabilecek ülkeler listesinde bulunan Türkiye bundan faydalanacaktır."
"Yaz aylarında faizde dibi görürüz. Yılın ikinci yarısıda zor geçecek gibi görünüyor."
* Citibank Genel Müdür Yardımcısı Ali Karaali yurtdışı yatırımcıların Türkiye piyasalarına karşı ilgilerinin açıkça okunduğunu, ancak bunların ikna edilmesi gerektiğini belirtti. Son haftalarda faizdeki hızlı düşüşün kar marjını daralttığını, bu nedenle yabancıların duraksadığını ifade eden Karaali, girişin sağlanması için hükümetin çabuk kurulması ve uyumlu çalışması gerektiğini söyledi.
* Reel sektörü bunaltanın döviz kredisi faizleri olduğunu belirten Osmanlı Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tanju Oğuz, bu durumun düzelmesi için yurtdışından kaynak girişinin beklendiğini söyledi. İhracata dayalı devamlı bir prefinansman kredisi ihtiyacı olduğunu, bunun da döviz talebi yarattığını belirten Oğuz, bunun DTH oranlarının da yüksek seviyede kalcağını ifade etti. Yurtdışı bankaların Türkiye limitlerinin krizle birlikte daraldığına işaret eden Oğuz, dev banka birleşmelerinin de Türkiye'ye kullandırılan miktarı azalttığını sözlerine ekledi.
SABAH EKONOMİ