kapat

02.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YILMAZ KARAKOYUNLU(yilmazk@sabah.com.tr )


Kuzuların kurtları yeme sırası...

Atatürk'ün Birinci Meclis'i açış konuşması bir kitap oluşturacak kadar uzundur. Milli mücadelenin tarihsel süreci yanında Türk devlet felsefesinin değerlerini anlatır. Ulusal dokuyu tahlil eder ve TBMM için "Türk ulusunun yüzyıllar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini yönetmek bilincinin en canlı temsilcisidir" der.

Gerçekten de, Sened-i İttifak'la başlayan, Tanzimat ve Islahat fermanlarıyla sürdürülen, Birinci ve İkinci Meşrutiyetler'le olgunlaşan siyasal bilincimizin doruk noktası TBMM'dir.

* * *

Bugün 21. Dönem milletvekilleri yemin ederek görevlerine başlayacaklar.

İlk kez Cumhuriyet Halk Partisi, Millet Meclisi'nde temsil edilemeyecek. CHP yönetiminin üzerinden atamayacağı siyasi talihsizlik (veya ayıp) budur.

CHP'deki iç çekişmenin sonucunu merak eden eşim bir gün aşağıdaki anekdotu anlattı.

Fransız ihtilalinin hiddetli yıllarında küçük bir kasaba hukukçusu Ulusal Meclise seçilir. Mazbatasını alırken seçmenler delikanlıyı yüreklendirirler: "Bugüne kadar hep kurtlar kuzuları yedi; şimdi kuzuların kurtları yeme sırasıdır..."

* * *

Türk siyasetinde doktrin içeriği tartışılan iki parti var. Birincisi CHP, ikincisi MHP...

Birincisi artık otel lobilerinde siyaset planlıyor; ikincisi gümbür gümbür gelişin debdebesiyle Meclis kulislerinde sermest...

İkisinin de siyaset niteliklerinde ilginç benzerlikler dikkat çekmekte.

İkisinin de gerisinde önemli bir isim, önemli bir teori, önemli bir kadrolaşma kurumu var.

CHP'nin gerisindeki isim Atatürk; MHP'nin Alparslan Türkeş.

CHP'nin gerisindeki doktrin altı ok; MHP'nin dokuz ışık...

CHP'nin gerisindeki kurum Halkevleri; MHP'nin gerisindeki Ülkü Ocakları.

* * *

Atatürk 20 yıllık siyasi yaşamında devlet yönetiminin ve millet idealinin her konusunda çok önemli şeyler söylediği için, her doktrin iddiacısı onun sözlerinden mutlaka aktarılacak bir cümle buluyor. MHP'de bu zenginlik yok...

CHP her vesile ile bu yönteme başvurarak Atatürkçülük iddiasını ispatladığı tesellisini duyuyordu. Ne var ki bu teselli, yaşamsal yanlışlığını önleyemedi.

Şimdi önemli olan CHP'nin nasıl yaratıldığı değil, yeni CHP'nin nasıl yapılandırılıp, yönetileceğidir. MHP hareketini bir laboratuvar olarak kullanabilir. (mi?)

* * *

Atatürk karizmalı bir dünya lideriydi.

Türkeş dirayetli bir başbuğ...

Dünyada pek az önder, çok az siyasetçi, kendi adıyla davasını simgeleyebilmiştir.

Kemalist devrim, CHP'nin teorik doruğudur.

Alparslan Türkeş de başbuğ olarak imrenilecek örnektir ama, yeni MHP'deki yeri ve teorisi açıklanmaya muhtaçtır.

Duygusal milliyetçilikten, bilinçli milliyetçiliğe geçilmişse bunun örnekleri verilmelidir. Eğer bu olgunluk henüz kazanılmamışsa, duygusal milliyetçilik ile ülke sorunlarının nasıl çözüleceğinin aydınlatılması gerekir.

* * *

Önceki gece televizyonda Deniz Bey'i izledim.

Ertesi gün CHP'nin önemli bir siyasetçisiyle sohbet ettim. CHP'de beklenen cesur ve soylu tavırların henüz gerçekleşmediğini söylüyordu: "Deniz Baykal istifa etti ama, eli hâlâ CHP'nin içinde. Kurultay'a kadar hangi tavrı takınacağını netleştirmiyor."

Sesinde şairane bir şikayet vardı: "Açık denizde yırtık ağ atan balıkçılar gibiyiz."

Yazılan senaryoya göre Baykal, önce çok sayıda adayın çıkmasını sağlayacak, adaylar arası mücadelenin yıpratma katsayısını büyüterek güvenilirliklerini azaltacaktı. Sonunda çok yıpranmış bol adaylı mücadele platformunda vazgeçilmez adam konumuna gelerek yeniden genel başkan olacaktı.

Bunun için CHP başkanlığına önce bir "emanetçi" getirecekti. (Kendisine ulaşıp soramadım. Altan Öymen kişilikli ve deneyimli bir siyasetçidir; başkanlığa elhak layıktır; dilerim emanetçiliği kabul etmez.)

Bu bir senaryo olabilir; veya gerçekten tezgâhlanan oyun...

* * *

CHP'nin yer almadığı 21. Dönem Meclisi'nde kürsüye MHP çıkacak. İkisinin de teorisi ve pratiği merak konusudur.

Saint Just'ün bir sözünü hatırlıyorum: "Herkes kendi gerçeğine inanılmasını ister. Önemli olan yaptığımızın gerçek olmasıdır..."

Gerçek şu ki, kuzular et yemezler...

O küçük kasabanın hukukçusu Saint Just'tü. Giyotine gönderildiğinde henüz 27 yaşındaydı ve 20 bin kişinin ölüm emrini imzaladığı söyleniyordu.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır