kapat

02.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NURİYE AKMAN(nakman@sabah.com.tr )


Türk-Kürt tek halkız

HADEP'li Kızıltepe Belediye Başkanı Cihan Sincar, "Kürt kimliğimi öne çıkarmayacağım" diyor ve ekliyor: "Bunu öne çıkarırsam onunla uğraşırım, halkın hizmeti kalır. Şimdilik diyorum ki insanlarıma hizmet götüreyim, biraz nefes alsınlar, hizmetin ne olduğunu anlasınlar."

Kürt adetlerini bilmiyorum, siyah örtü örtmeniz yaslı olduğunuzu mu gösteriyor?

- Yok. Burada insanlar dini konularda biraz hassas. Ben de onları kırmamak adına evde örtüyorum. Dışarıda açıyorum. Ben cennete gitmek için değil, insanlara hürmet için kapatıyorum.

- Dışarda açınca hürmetsiz olmuyor musunuz?

- Yok. Evime gelmiş, belli bir ailenin mensubudur, yanına böyle girdiğim zaman seviniyor. Ama diyor ki "Göreve gittiğin zaman mecbursun. Belediye Başkanı başı örtülü yakışmaz." Kızıltepe benim ilçem. Kocamın, amcamın mezarı burada. Kızıltepe olmasaydı başkanlığı kabul etmezdim.

- Omeryan aşiretine mensupsunuz. Reisiniz kim?

- En büyük reis Musa amcamdı (Anter). Sonra Mehmet'in babası Tevfik Sancar. İyiliğiyle dürüstlüğüyle tanındı. O ölünce Mehmet'e geçti. Mehmet de uzun süre yaşamadı. İyiliği, dürüstlüğü savunuyorsan çok ağır oluyor bedeli. Ondan sonra ben geliyorum. İki büyük oğlum yurtdışında. Buradaki oğlum küçük. Bu ailede bir tek Cihan kalmış. Bu aşiret çok büyük ama dağılmış. 91'lerde o köy boşaltmalar bilmem neler... 80 bin köyü vardı. Şu anda iki üç tane köyü, her köyde iki üç yaşlısı kalmış. Köyden gittiğin zaman kimliğini bırakıyorsun, geldiğin zaman alıyorsun. Yani küçük bir hapishanedir o köyler.

- Mehmet Sincar'ın eşi olmanız nedeniyle bir simge olarak mı yoksa en becerikli, bilgili aday siz olduğunuz için mi kazandığınızı düşünüyorsunuz?

- Çok sebebi var. Birisi Mehmet'ten dolayı. İnsanlar çok saygı duyuyor. Ben de kendimi kabul ettirmişim yani. Evlendikten sonra sekiz sene kaldım bu insanlar içinde, her şeylerini paylaştım. Arkamda çok güçlü bir sevgi var. Benim için "Bir şey beklemeden çalışır, bizi kandırmaz" diye düşünülüyor. Herkesin belediyecilik uzmanı olmadığını biliyorum. Yanımda birkaç tane bu işten anlayan birileri olsa yeter. Son kararı ben vereceğim tabii. En büyük sorun su. Belediye çok büyük bir borç altında. Rakamı tam bilmiyorum. Bundan sonra ilk işim bu müdürleri tek tek çağıracağım sen bana hesap işleriyle ilgili bilgi ver diyeceğim. Halkı kararların içine katacağım.

- Seçim kampanyanız sırasında nasıl çalıştınız?

'Afiş bastırmadım'

- Bu seçimde bir şey yapmadım. Otuz yıldır bunun altyapısını bu ev hazırladı bana. Cihan'ın ismini duyunca herkes tamam dedi. Bu sefer tek tek dolaşmadım evleri. Tek tük hastalara, yaşlılara, "Cihan'ı görseydik çok iyi olurdu" diyenlere gittim. Bir de esnaf ziyaretine çıktım. Afiş bastırmadım.

- Bu seçimde rakibiniz var mıydı?

- 3 bin oy Fazilet aldı, 20 bin oy biz aldık. Çok ağır bir sorumluluktur. Geceleri uykum kaçıyor. İki görevim var, bir kadınlık sorumluluğu bir de başkanlık sorumluluğu. Mazbatamı aldım, mühürümü de aldım, ve hemen 23 Nisan bayramı geldi. Gittik üstümüze ne düşüyorsa yaptık, bayrama katıldık. Kim nerden duymuşsa gerçekten girerken de çıkarken de yer yerinden oynadı. Bayramlar bu kadar ilgi çekmezdi. Tamam çocuk bayramıdır ama Cihan oradadır diye sevinçle geldiler.

- HADEP'in bu kadar çok belediye başkanlığı kazanması Türkiye için nasıl bir fırsat ve siz bunu nasıl değerlendireceksiniz?

- Belediyecilik insanlara hizmettir. Onu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırız. Politik anlamda da Türkiye için gerçekten çok büyük bir fırsattır. Bu insanlar ne istiyorlar, bunların durumu nedir, anlaşılabilecek. Etnik kökenimiz farklı olabilir Türk-Kürt tek bir halkız. Hizmet ayrıdır politika ayrıdır. Ben buraya hizmet için geldim. Politikayı genel merkezimiz yapacak.

- Yani Kürt kimliğinizi öne çıkarmaktan yana değilsiniz.

'Barış HADEP'te'

- Eğer bunu öne çıkarırsam onunla uğraşırım, halkın hizmeti kalır. Ben şimdilik diyorum ki insanlarıma hizmet götüreyim, biraz nefes alsınlar, hizmetin ne olduğunu anlasınlar.

- Kürt kültürünü yaşama ve üretme konularında sıkıntılarınız var mı?

- Yer yer oluyor. Mesela geliyor birisi ihbar ediyor. Kasetler bütün evlerde var. Bandrollü, her yerde satılıyor. Bir kaset görse onu bahane edip bir sürü hakaret ediyor. Hiçbir şey görmese yasak olmayan bir kitabı bahane eder.

- Apo'nun yakalanması konusunda ne düşünüyorsunuz?

- Görüş bildirmek istemiyorum. Ne düşüneceğim, gereken yapılmış.

- Med-TV'nin kapatılması?

- İnsanların çoğu dil bilmiyor, gerçekten çok yardımcı oluyordu insanlara. Ben şiddetten yana değilim. Son zamanlarda o tür şeyler vardı demek ki gereği yapıldı. Şiddetten yana olmayan insanlar, kendi diliyle yayın yapan bir televizyon istiyorlar. Türkülerini dinleyeceği, folklorünü, köylerini göreceği bir TV, şiddetin olmadığı...

- PKK'ya yaklaşımınız nedir?

- Oğlu dağda olanlara HADEP diyor ki sizin çocuklarınızı dağdan indireceğiz. Barışı HADEP getirecek.

- Şiddeti tarihe gömmek için ne yapmak gerekiyor?

Dokuz gün gözaltı

- İnsanları insan gibi görmek, onlara hizmet götürmek. İnsanlar burası benim memleketimdir desin, kendini yabancı gibi görmesin. Görevliler o kadar hakaretler ediyor ki bu çocukların yüzde bilmem kaçı bu yüzden dağa çıkıyor. İki sefer yakalanıyor, ondan sonra kimse tutamıyor. 40 küsur yaşımdayım bana bile böyle. Birkaç ay önce parti merkezi talimat verdi, gidin seçimler geliyor, örgütlerinizi denetleyin diye. Batman'a gittik. İl başkanımızın evine giderken Emniyet'e götürdüler. Dokuz gün gözaltında kaldım. Gözlerimi kapatmışlar. Daha içeri girer girmez, kim geliyor, nereden geliyor, kafama bir tane vuruyor, bilemiyorum. Zaten çömeliyorsun. Bırakmıyor ki oturasın. Diyor ki "Sen Mehmet Sincar'ın eşisin, onun mezarına gidiyor musun? Gitmene gerek yok yakında onun yanına gideceksin." Hakaretler son sınırına kadar. Yüzüme vura vura, saçlarımdan tutup duvara. İlk önce üstümü çıkardılar. Baktılar ki her kuşun eti yenmez...

- Neyle suçlanmıştınız?

- Açlık grevi partimizin kararıdır dedirtmek istiyorlar. Ben de diyorum ki bir kaç tane anne gelmiş partimizde oturmuş. Onu da ben bilmiyorum. Ben başka iş için gitmişim. Yok! De ki partimizin kararıdır. Gözaltından bıraktıklarında perişan bir haldeydim. Günde bir kez bu kadar bir ekmek, çok kokulu bir peynir ya da iki üç tane küflenmiş zeytin veriyor. Onu da ne zaman vereceği belli değil. Ya sabahın köründe veriyor ya gece yatmadan. İnsanın canı istemiyor zaten. Böyle bir şeyi hak etmemişim ve o insanlara teselli veriyorum bir şey olmaz diye o haldeyken. İnsanın gitgide tansiyonu düşüyor, bütün vücudu titriyor.

- Şu anda içiniz öfke mi dolu?

'Öfkeli değilim'

- Hayır. Onlara inat hiç kin duymayacağım. Mehmet'i vurana da ben bir şey yapamam. Elimde silah olsa git vur deseler öldüremem. Çünkü onların da ailesi var. O acıyı hiç kimse tatmasın. Yeni bir dönem başlıyor. Kendimizi yönetmek çok güzel bir şey. İnsanlara bunun keyfini tattırmak, kadınları birazcık aktif politikaya çekmek istiyorum.

- Nasıl geçiniyorsunuz?

- Amcamdan kalan üç dört evim var. Meclis'ten gelen para var. Tam maaş almıyoruz ama 230 milyon makam tazminatı var. Mehmet'in bir buçuk ayı eksik emekli olmak için. Benim evlenmeden evvel de vardı param. Fazla para da istemiyorum. Bu halkın sevinci benim her şeyim.

- Yine evlenmeyi düşündünüz mü?

- Yok. Kimse cesaret edememiştir Mehmet'den dolayı zaten. Belki binlerce insanın içinden de geçebilir yani... Ama ben o şeyi hiç göstermedim. Mehmet'in yeri ayrıdır ve hep bizimle yaşıyor. O benim için ilk ve sondur.

- Eşinizin katili olarak çeşitli isimler öne sürülmüştü. Ne oldu?

- Onların hepsi hayalidir. Altı yıl geçti, Meclis isteseydi şimdiye kadar katillerini çıkarabilirdi. Akın Birdal örneği gibi, emredildi bunları hemen çıkarın diye, hemen çıktı. Mehmet'inki istenmiyor. İstense sonu ta bilmem nerelere çıkar diye üstü kapatılıyor.

- Birçok eski defter açıldı ve hiç umulmadık katiller yakalandı. Sizinki de yakalanır belki.

- Umudum hiç bitmedi zaten. Ölene kadar bunun mücadelesini vereceğim. Mehmet'in katillerini bulmak devletin görevi ve onurudur. Onuru kurtarmak istiyorsa, hemen bu katili çıkaracak.

38 bin seçmenden 20 bin oy aldı
Cihan Sincar, eski DEP milletvekillerinden Mehmet Sincar'ın dul eşi. 1957 doğumlu. İlkokul mezunu. Eşinin 1993'te Batman'da bir faili meçhul cinayete kurban gitmesi üzerine aktif politikaya atıldı. 95'te Mardin'de ikinci sıra milletvekili adayıydı, baraj yüzünden Meclis'e giremedi. Yıllardır HADEP Meclis üyesi olarak Ankara ile Kızıltepe arasında mekik dokudu. 18 Nisan'da 110 bin nüfuslu, 38 bin seçmenli, 30 bin kişinin oy kullandığı Kızıltepe'de 20 bin oyla "Belediye Başkanı" seçildi.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır