kapat

02.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
A. SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


İthalat çöktü

Şubat ayı dış ticaret sayıları dün yayınlandı. Merakla bekliyorduk. Çünkü dış ticarete özel bir önem atfediyoruz. Açıklayalım.

Birincisi, ihracat ve ithalat rakamlarına sanayi endeksi, kapasite kullanımı gibi üretim istatistiklerine kıyasla daha fazla güveniyoruz. Anketle filan değil, doğrudan gümrüklerden toplanan bilgilerle hesaplanıyor. Yanılgı payı daha az.

İkincisi, Türkiye'de bizim "döviz sendromu" diye adlandırdığımız bir korku hâlâ hakimiyetini sürdürüyor. Döviz sorunu olmadığı, kolay kolay da olmayacağı bir türlü kabullenilmiyor. Fazla ithalat yapıldığı, buna dövizin yetmeyeceği düşünülüyor.

Bu optik yanılgının arkasında ilkel bir merkantilizm anlayışı yatıyor. Doğallıkla 1950'den 1990'lara kırk yıl süren döviz sıkıntısı da belleklerde güçlü izler bırakmış. İhracatın iyi, ithalatın kötü bir şey olduğunu zannediliyor.

Üçüncüsü, ekonomideki yavaşlamanın nedenlerine yanlış teşhisler konuyor. Sorun dış kaynak yetersizliği deniyor. Halbuki sorun iç talebin aniden kuruması. Nisan sonrasında iç talep aniden düştüğü için ekonomi resesyona girdi.

Ona rağmen devalüasyon talepleri seslendiriliyor. Piyasalar TL'nin değer kaybetmesini normal karşılıyor. Merkez Bankası da altı aydır sepet bazında devalüasyonu enflasyonun 1-1.5 puan üstünde tutuyor.

Şimdi bakalım sayılar ne diyor.

Açık küçülüyor
Şubat ihracatı 2.05 milyar dolar. Geçen yıla kıyasla 10 milyon dolar yada yüzde 0.5 daha küçük. Demek ki, ihracatımız artmasa bile, en azından sabit kalıyor. Bunun büyük bir sorun olduğunu iddia etmek çok zor.

Şubat ithalatı ise 2.8 milyar dolar. Geçen yıla kıyasla 1.1 milyar dolar yada yüzde 28 daha düşük. Bu durumda, dış ticaret açığı da yüzde 59 azalarak 1.8 milyar dolardan 0.7 milyar dolara iniyor.

İthalattaki düşüş eğilimi Ağustos ayındaki yüzde 10 azalma ile başladı. Kasım'da yüzde 20'yi buldu. Bir haftalık bayram nedeni ile Ocak'da yüzde 30'a tırmandı. Normal bir ay olmasına rağmen Şubat gene yüzde 28 gibi çok yüksek bir düşüş sayısı veriyor.

Ağustos-Şubat dönemi yedi aylık ithalata bakalım. Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20 düşüş var. Aynı dönemde ihracat ise yüzde 4 düşmüş. Dolayısı ile dış ticaret açığı 13.2 milyar dolardan 8.2 milyar dolara gerilemiş. Dış açık yüzde 38 oranında küçülmüş.

Ben ayrıca bu hesapları "1 dolar+1.5 mark" döviz sepeti ile de yapıyorum. Maksat dolar-mark paritesindeki değişimin etkisini görmek. Sizi sayılara boğmak istemiyorum. Sonuç aynı. İthalattaki düşüş iki puan daha yüksek bile çıkıyor.

Bu eğilimin devam etmesi halinde neler olabilir diye bilgisayarımda çalıştım. Makul varsayımlar altında yıl sonunda ithalatın 38-40 milyar dolar düzeyine inebileceği görülüyor.

Halbuki Türkiye 1996'da 42.5 milyar dolar, 1997'de 48.5 milyar dolar ithalat yapmış, 20 milyar dolar civarında dış ticaret açığı vermişti. 1999'da ihracat sabit kalsa bile dış açık 12 milyar dolara gerileyecek.

Türkiye ekonomisindeki durgunluğun ne boyutta seyrettiğini en iyi bu sayılar ifade ediyor.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır