kapat

27.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ALİ KIRCA(alikirca@sabah.com.tr )


Trençkot mafyası

Amerika Birleşik Devletleri'nin Colorado eyaletinde, kendi okudukları okulu basan öğrenciler, eylemlerinin adını "Rock'n Roll" koymuşlardı.

1950'li yılların sonlarından bu yana yaşlı dünyanın üzerinde sayısız kültür rüzgarları esti.

Ancak, neredeyse tüm dünyaya elli yıl kesintisiz biçimde etkili olan tek kültür akımı "Rock'n Roll" oldu.

"Rock'n Roll" dünyayı sarsarak değiştirmek isteyen; değiştiremezlerse o dünyayı reddeden gençlerin müziği ve kültürüydü.

Yarım asır boyunca, müzikten çok daha fazla anlamlar içeren bir yaşam tarzı özlemi oldu.

Ancak, sadece özlem olarak kaldı.

Hatta, o özlemin ne olduğu bile tam olarak saptanamadı.

Hatta, gerçekten "farklı tarzda bir yaşamı" özleyip özlemediği bile anlaşılamadı.

Öyle olunca da, "Rock'n Roll"un muhalif olma niteliği öteki niteliklerine ağır bastı.

Kendine bir kimlik bile yaratamadı.

Elli yıl boyunca oluşturulamayan kimliğin bundan sonra yaratılabileceğine de artık hiç kimse inanmıyor.

Rock'n Roll, kimliği bulmak ve bu kimliğe ulaşmak amacı yerine, kimlik yolundaki yolculuğun adı oldu.

Dünyayı değiştirmek isteyen, ama nasıl değiştireceğini de bilemeyen kaç kuşak gençlik, o yolculuğun yolcusu olarak geçip gitti dünyadan...

Kaç kuşak da heder oldu.

"Rock'n Roll" bir simgeydi kuşkusuz.

Amerika'da, İngiltere'de, müzik gruplarının şemsiyesi altında yaşanırken, kimi Avrupa ülkelerinde ve "üçüncü dünya"da siyasal yapılanmalar, ya da çeşitli ideoloji kalıpları içinde ifadesini buldu.

Geçen hafta, Türkiye seçimlerin heyecanı içinde, yükselen milliyetçilik dalgasını tartışırken, Colorado'da yaşanan tüyler ürpertici olay üzerinde düşünme fırsatını bulamadı.

Oysa, kuşaklar arası iletişimin koptuğu dünyada, Littleton'daki kanlı olaydan alınacak çok ders vardı.

Ellerindeki otomatik silahlarla sınıf basıp kendi arkadaşlarını "Rock'n Roll" söyleyerek öldüren gençlerin her akşam kapınızdan içeri girip odasına çekilen "sizin çocuklarınız"dan hiçbir farkı yoktu.

Çünkü, onların anne-babaları için de "Trençkot Mafyası" kendi evlerine ve ailelerine bir Hollywood filmi kadar uzaktı.

Oysa, koltuklarına uzanıp televizyon seyrettikleri o saatlerde; günahsız ve masum yuvalarının odalarından birinde "Trençkot Mayfası" cinayet planlarını yapıyordu.

Amerika, İngiltere, İtalya, Arjantin, Güney Afrika, Japonya, İsveç, Türkiye... Fark etmiyordu...

Gerçek şuydu:

Yeryüzünün yüksek teknolojiyle birbirine bağlandığı, birbirini izlediği, birbirini dinlediği iletişim çağında; oturma odalarıyla çocukların yaşadığı odalar arasında iletişim kopmuştu.

Hatta, alt gelir gruplarında aynı mekanda yaşayanlarda bile kuşaklar arası müthiş bir iletişimsizlik yaşanıyordu.

Çocukların, her sabah evin kapısından çıktıktan sonra, nasıl bir dünyada yaşadığını hiç kimse bilmiyordu.

Başkent'teki siyasi denklemlerin çok daha hayati görüldüğü bir ortamda, küçük bir Amerikan kasabasında yaşananlarla benzerlikler kurmaya çalışmak çok "anlamsız" gelebilir.

Ama, siz yine de yan odaya bir bakın..

Ailenizin de, ülkenizin de yaşamını karartacak bir siyah Trençkot duruyorsa askıda.. Siz de düşünün...

Çağ atlayan Amerika, Washington'daki NATO zirvesinin görkemli fotoğraflarından daha çok düşünüyor siyah Trençkotları..

Vietnam, Irak, Nikaragua, Sovyetler ya da Kosova'yı kurtarırken ve ülkenin arka bahçesini temizlerken, "yan oda"yı unuttuklarını şimdi şimdi fark ediyorlar... Siz unutmayın.. Arada bir trençkotun cebindeki kimliğe bakın...

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır