kapat

27.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Dersimiz insan hakları ve demokrasi
"Düşünce suçu" tartışmasına son noktayı Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer koydu. Sezer, düşüncenin suç olmaktan çıkarılmasını istiyor

Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 37. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende 14 sayfalık bir açış konuşması yaptı.

İnsan hakları kavramının ulusal bir sorun olmaktan çıkarak uygar toplumların olmazsa olmaz koşulu durumuna geldiğini söyleyen Sezer, 1982 Anayasası'nda temel hak ve özgürlüklerin önemli ölçüde sınırlandırıldığını belirtti. Sezer yaptığı konuşmada, "1982 Anayasası'nda, 12 Eylül 1980 öncesinde yaşananlara bir tepki olarak temel hak ve özgürlükler önemli ölçüde sınırlandırılmıştır. Türkiye, insan hakları alanında evrensel normlara uyum sağlamak için anayasa ve yasalarında gerekli değişiklikleri yapmak zorundadır. Düşünceyi açıklama özgürlüğü ile bağdaşmayan yasa kuralları değiştirilmelidir" dedi.

Düşüncenin aracı dil
Sezer, Anayasa'da düşünceyi açıklama özgürlüğüne getirilen diğer bir sınırlama nedeninin de dil konusu olduğunu söyledi. Anayasa'nın 26. maddesinin 3. fıkrasında, "düşüncelerin açıklanması ve yayılmasında kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dil kullanılamaz" hükmünün yer aldığını anımsatan Sezer, "Oysa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde, düşüncelerin açıklanması ve yayılmasında belli bir dilin kullanılmasının yasaklanabileceğine ilişkin sınırlayıcı bir kurala yer verilmemiştir" diye konuştu.

Yasalar değişsin
Ahmet Necdet Sezer, dernekler, YÖK, siyasi partiler, sendikalar, DGM, sıkıyönetim, basın, terörle mücadele, Türk Ceza Kanunu, toplu sözleşme, grev ve lokavt ile toplantı ve gösteri yürüşleri kanunlarında düşünceyi açıklama özgürlüğüne aykırı kurallar bulunduğunu ve bunların değiştirilmesi gerektiğini kaydetti. "Ancak bu yasaların büyük bölümü 12 Eylül 1980'den sonra çıkarılmış veya değiştirilmiş olduklarından Anayasa'nın geçici 15. maddesinin 3. fıkrası gereğince, Anayasa'ya uygunluk denetimi yapılamamaktadır" diyen Anayasa Mahkemesi Başkanı, "Bu nedenle özgürlükler önündeki engelleri aşma çabasında olan Anayasa Mahkemesi Kararlarıyla sorunun çözülmesi olanağı bulunmamaktadır" diye konuştu.

Yargıya eleştiri
Konuşmasının son bölümünde sözü yargıya getiren Sezer şunları söyledi: "Yargıçlar, Anayasa'ya ve hukuka uygun olarak verirler, ancak kararları tartışıp, savunmazlar. Mahkemeler, kanıtlanmayan, yasal dayanağı olmayan istemleri yerine getirme aracı olamaz. Olursa, yargı özünden yoksun kalır. Mahkeme kararlarına saygı, herkesten önce yargı mensuplarından beklenir. Yargının ögesi kimi devlet organlarında, mahkeme kararlarına saygının sağlanamadığı veya yitirildiği durumlarda başkalarından saygı beklenemez. Bu nedenle, yargının tarafsızlığı, güvenirliği ve etkinliği ile bağdaşmayan, bunları azaltan, tutum ve davranışları üzüntüyle karşıladığımızı belirtmek istiyorum."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır