kapat

27.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
 E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Söz sırası hükümette
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Uluğbay IMF ile ilişkiler konusunda, "Anlaşma için zemin tamam, söz yeni hükümetin" dedi

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hikmet Uluğbay, önceki akşam IMF Başkanı Camdessus ile görüştü. IMF-Dünya Bankası ilkbahar dönemi toplantıları nedeniyle oldukça yoğun olan Camdessus, Uluğbay'la özel olarak bir araya gelmek istedi ve bunun için programını zorladı. Uluğbay görüşmede, Camdessus'a, enflasyonla mücadele hedefinde DSP'nin kararlılığının sürdüğünü ifade ederken, Camdessus, "Bunu duymak güzel. Yeni hükümetin kurulmasının ardından programın aynı kararlılıkla ele alınacağını duymak, beni memnun etti" değerlendirmesinde bulundu.

Uluğbay, IMF ile ilişkilerin yeni hükümetin programının belli olmasıyla hız kazanacağını belirtti ve SABAH'ın sorularını şöyle yanıtladı:

*Seçimlerin Türkiye'de ortaya çıkardığı tablonun, üç yıllık enflasyonla mücadele programının geleceği üzerindeki etkilerini anlatma fırsatı buldunuz mu?

Biz, gereken hazırlıkları yaptık, zemin oluşturduk. Nihai mutabakat, yeni hükümetle olacak. Yeni hükümetin programına nasıl şekil vereceği henüz belli olmadığından, karşılıklı olarak işin detayına girmedik. DSP'nin hükümette yer alacağını, bu durumun ülkenin kararlılığı açısından önem taşıdığını aktardık.

*2001 yılında enflasyonu tek haneye indirmeye dönük programın IMF'de ilke olarak kabul edildiği ve sadece içinin doldurulması gerektiği söylenebilir mi?

Zemin hazırdır. Biz, devamlı olarak Türkiye'nin çıkarlarının ve ekonomik yapısının 2001 yılında enflasyonun tek haneye indirilmesine imkan verdiğini, bu tür bir programın verimli olacağını savunduk, savunmaya devam ediyoruz.

* Yeni hükümetin öncelikleri neler olacak?
Reform öncelikleri önemini koruyor. Doğal olarak yasal açıdan boşluk çıkmaması için ilk iş, bankalar ve bütçe yasasının tamamlanması olacaktır.

*Seçimlerin ardından piyasada faizler düştü, borsa endeksi çıkışa geçti, Merkez Bankası döviz almaya başladı. Bu reaksiyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Piyasa mekanizması bu tür kararları şekillendirirken, çeşitli unsurları bir araya getiriyor. Bunların en önemlisi, seçim öncesinde seçim sonuçlarının bilinmezliği idi. Bilinmezliğin yarattığı kuşkular, piyasalarda etkili oldu. Seçimden sonra üçlü koalisyon hükümeti olasılığı ortaya çıkmasına rağmen, siyaset artık görünür hale geldiği için bu durum da piyasaları etkiledi. Ekonomide son aylarda kıpırdanma belirtileri var. Türk özel sektörü kendisini kanıtlamış, içte ve dışta zor koşullarda gücünü ve kalitesini sergilemiştir. Reel sektör de piyasada bir olgunlaşma sürecindedir. Gereksiz spekülatif hareketlere girildiği takdirde en çok kendilerinın zarara uğradığı bilinciyle spekülasyondan uzak, gerçekçi tavırlar sergilemesi, gerek kendi çıkarlarını koruması, gerekse piyasa istikrarının korunması açısından önemli olmuştur.

* Toplu iş sözleşmelerindeki enflasyon göstergesinin önceden verilen sözlerle uyumlu olmaması, IMF'de eleştiriye yol açabilir mi?

Henüz bu konulara ve teknik detaylara girmedik. Enflasyonla mücadele programlarında daima ileriye yönelik enflasyonun esas alınması gerektiği yönündeki görüşümde bir değişme olmadı.

Camdessus: 'Mali' kriz sona erdi
IMF Başkanı Michel Camdessus, dünya mali krizinin ilk ağrılı safhasının sona erdiğini, ama krizin sebep olduğu sosyal maliyeti telafi etmenin zaman alacağını söyledi. Camdessus, IMF-Dünya Bankası toplantılarında yaptığı açıklamada, mali krizin ilk safhasının sona erdiğini, fakat insanların hayat standartlarını etkilediğini ve etkilemeye de devam edeceğini kaydetti. Bu arada, küresel mali krize yakalanan ülkelere milyarlarca dolarlık mali yardımda bulunan IMF ve Dünya Bankası, bu türden mali krizlerin çıkmaması amacıyla dünya mali sistemini değiştirmeyi amaçlıyor. IMF ve Dünya Bankası'nın, yeni küresel mali sistemi içinde, ödemeler dengesi sorunu çeken ülkelere acil yardım yapılırken, ikinci çeşit yardımda ise mali krizden etkilenmiş olan ülkelerdeki finans sektörünün yeniden yapılandırılması ve yoksul halkın korunmasını sağlayacak bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulması amaçlanıyor.

IMF'nin yeni Olağanüstü Durum Kredi Zinciri adı verilen yeni enstrümanı ülkeleri gelecekte ortaya çıkabilecek muhtemel küresel krizlerin salgın etkisinden korunması prensibini hedefliyor. IMF, bu imkanını kullandırmak için ülkelerde uluslararası ekonomik standartların sağlanması ve yapısal reformların yapılması şartını arayacak.

OKAN MÜDERRİSOĞLU / Washington


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır