PERŞEMBE 15 NİSAN 1999
Şirketlerin ve ortaklarının, bir kısmı da bu yıla özgü olmak üzere çok özel bazı vergi avantajları var. Şirket genel kurul toplantılarının yapıldığı ve Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verildiği içinde bulunduğumuz Nisan ayında, şirket yetkililerince alınacak bazı kararlar ve yapılacak girişimler, hem Kurumlar Vergisi mükellefi olan şirketler açısından hem de ortakları açısından önem taşıyor.
Şirket yetkilileri, 1999 yılında yatırım yapmaya karar verir ve bununla ilgili olarak da, Nisan ayı sonuna kadar Hazine Müsteşarlığı'ndan "Yatırım Teşvik Belgesi" alırsa, çok önemli bir "vergi avantajı" sağlayacaklar.
1999 yılında yapmayı öngördükleri yatırım harcamaları üzerinden "geriye dönük" olarak yani 1998 yılı kazancı ile ilgili olarak "yatırım indirimi" avantajından yararlanabilecekler. Örneğin; 1998 yılı kurum kazancı 1 trilyon lira olan ve bunun üzerinden de Nisan 1999 sonuna kadar beyanname verip, üç taksitte yüzde 44 vergi ve fon ödeyecek olan bir anonim ya da limited şirket, eğer Nisan 1999 sonuna kadar "Yatırım Teşvik Belgesi" alırsa, 1999'da "yapmayı öngördüğü yatırım harcamalarını" esas alarak, yatırım indiriminden yararlanabilecektir. Başka bir anlatımla, 1999'da yapmayı öngördüğü yatırım harcamasına ait yatırım indirimini, 1998 yılı kazancından düşebilecektir. Örneğin, bir şirketin 1999'da yapmayı öngördüğü yatırım harcaması nedeniyle yararlanacağı yatırım indirimi 1 trilyon lira ya da üzerinde ise, 1999 yılında 1998 yılı kazancı nedeniyle, yüzde 44'lük vergi ve fon ödemesini yapmayacak.
Bu yılın bir başka özelliği de "kâr dağıtımı" ile ilgili. 1999 yılında, ortakları olan gerçek kişilere, anonim şirketler "temettü", limited şirketler de "kâr payı" dağıttıklarında, ortaklar, gayrisafi tutarı 17 milyar liraya kadar kâr payı ya da temettü nedeniyle, bir kuruş Gelir Vergisi ödemeyecekler. Aşıyorsa, aşan kısım üzerinden ödeyecekler.
Hemen belirtelim, 1999 yılında, ortağı olduğu şirketten kâr payı ya da temettü geliri elde eden bir gerçek kişi, eline geçen net tutarı 2 milyar 625 milyon lirayı aştığında (bunun gayrisafi tutarı vergi alacağı ile birlikte 3,5 milyar lira oluyor) 2000 yılı Mart ayı içinde yıllık Gelir Vergisi beyannamesi vermek zorunda. Ancak, eline geçen kâr payı ya da temettü 12 milyar 750 milyon liraya ulaşıncaya kadar (ki bunun gayrisafi tutarı da 17 milyar lira ediyor) bir kuruş Gelir Vergisi ödemeyecek.
Konunun yabancısı olanlar 12 milyar 750 milyon lira ile 17 milyar liranın ilişkisini kuramamış olabilirler. Bir kez daha belirtelim. 1999'da elde edilen kâr payı veya temettünün gayrisafi tutarı 17 milyar liraya ulaşıncaya kadar, Gelir Vergisi ödenmeyecek. Gayrisafi tutarı 17 milyar lira olan bu gelirin, safi tutarı da yani ele geçen net kâr payı veya temettü tutarı da 12 milyar 750 milyon lira ediyor.
Kurumlar vergisi mükellefi olan şirketler, 1999 yılı sonuna kadar, en az iki yıldır şirketlerinin aktifinde kayıtlı olan iştirak hisseleri ile gayrimenkulleri, 1999 yılı sonuna kadar satıp, doğan kazancı da sermayeye eklerlerse, elde ettikeri kazanç nedeniyle "Kurumlar Vergisi" ödemeyecekler. Bunun yanısıra, hem alan hem de satan yüzde birer tapu harcını, alan kişi de yüzde 15 KDV'sini ödemeyecek.
Geçici Bütçe Yasası ile getirilen bu avantaj da, 1999 yılı sonunda ortadan kalkıyor.