PERŞEMBE 15 NİSAN 1999
Umut, merak ve endişe harman oldu.. Seçim anketi yasağının doğurduğu karanlık, piyasaları bile altüst edebiliyor.
Seçimden istikrarlı bir hükümet çıkmayacağı yolunda çıkan birkaç kötümser yorum, Salı günü borsayı paniğe soktu.
Bu ihtimali çürüten değerlendirmelerle beraber dün toparlanma yaşandı.
Karamsar olmak için sebep yok.
Umutlanmak için daha çok sebep mevcut.
Halk 18 Nisan'ı, köklü bir değişim için fırsat olarak kullanmaya karar vermiştir.
Yasak, seçim anketlerini durdurmadı. Sadece bilginin topluma aktarılmasını önledi.
Araştırmalar DSP'nin birinci parti olacağında birleşiyor. Tek fark şu:
Bazıları Ecevit için "açık ara birinci" derken birkaçı da Fazilet'in çok yakından onu izlediğini gösteriyor.
Yüzde 17 dolayında ANAP üçüncü, ondan 2-3 puan geride DYP, barajın biraz üstünde de CHP ve MHP geliyor.
Türkiye'nin irtica tehdidini demokratik yoldan yendiğini göstermeye ve ekonomiyi düzeltmek için istikrarlı bir hükümet çıkarmaya mecbur olduğu tesbiti, son kararsızları da DSP ve ANAP'a doğru itecektir.
Pazartesi sabahı bir DSP-ANAP koalisyonu görme ihtimalimiz yüzde 50'dir.
Ecevit'in ANAP yanında üçüncü bir ortak aramaya mecbur kalması ihtimali 40..
Dörtlü koalisyona mahkum olma tehlikesi ise yüzde 10'dur.
Yaratılabilecek en kötü seçim koşulları altında bile olsa Türk halkı, ülkenin önünü açacaktır. Buna güveniyorum.
Derviş'in fikri-zikri
"Faziletliler sabah namazından sonra sandığa koşacaklar, diğerleri kuyruğu görünce pikniğe gidecekler.."
Recai Kutan'ın bu sözleri, iki-üç ay önce belirlenmiş gizli taktiğin açığa vurulmasıdır.
Oyunu iki ay önce bu sütunda açıklamıştık.
Bu kadar da değil.. Fazilet militanlarının, oy kullandıktan sonra rahatına düşkün ılımlı seçmenleri caydırmak amacıyla başka sandıklar önünde kuyruğa girmeleri de var..
Senaryonun ikinci aşaması bu..
Birçok sandıkta sorumluların, kuyruklarda bekleyenleri parmaklarında boya var mı diye kontrol etmemeleri mümkündür.
O nedenle herkes sabırlı ve hazırlıklı olmalı.
2000 yılının demokratik devrimi için bir Pazar gününü feda etmek kayıp sayılmamalı.
Pişmanlığın faturası daha ağır çünkü!
Kötü başlangıç..
Fazilet adayı Merve Kavakçı, Meclis'e baş örtüsüyle girmekte kararlıymış..
Seçilme şansı yüksek bir sırada bulunduğuna göre seçilecek ve belli ki meclis, olaylı bir açılış yapacak..
Kavakçı, TBMM İç Tüzüğü'nün baş örtüsüne engel olmadığını söylüyor. Yanlış..
İç tüzük ne giyilmeyeceğini değil, nasıl giyinileceğini gösterir. Tüzükte "cüppe, sarık, çarık, kavuk yasak" diye de yazmıyor.
"Kadınlar için tayyör" diyor..
Ama belli ki Fazilet, ülke bir yana, dine bile hizmet peşinde değil.
Arabın derdi kırmızı pabuç, Fazilet'in derdi de din sömürüsünden kazanç..
Allah akıl fikir versin!