PAZAR 11 NİSAN 1999
Recai Kutan, son günlerdeki gittikçe şiddetlenen tartışmalardan sonra RP'nin DYP ile bir yıl uyumlu bir hükümet sürdürdüğünü hatırlatan bir gazeteciye "Hükümet kurma teklifi o dönemde ısrarla Çiller'den geldi. Çiller, (Onlar hakkında ağır sözler söyledim. Biraraya nasıl gelirim) diye de kendisi adına bize hükümet teklifi getiren arkadaşlara yakınmada bulunmuştur.
Refahyol dönemindeki uyum RP'nin hoşgörüsünden kaynaklanmıştır. Erbakan kızılacak pek çok meselede arkadaşlarımızı teskin etmiştir" karşılığını verdi.
Çiller, geçen seçim kampanyasında çarşaf çarşaf verdiği ilanlarda Refah'ı "Bölücü ve karanlığın temsilcisi" diye niteliyor ve "Tertemiz Müslüman halkımızı geçmişin karanlıklarına sürüklemeyi amaçlamak"la suçluyordu.
DYP lideri Tansu Çiller, gazetelere verdiği boy boy ilanlarda "Erbakansız, Türkiye'nin önünü açacağım" diyordu. Çiller'in bir ilanında da Mesut Yılmaz ve Erbakan bir labirentte kaybolmuş, kendisi de ülkeyi Avrupa'ya taşıyacağını işaret ediyordu.
Yine geçen seçimde kendisini "Atatürk'ün kazandırdığı hakları kadınlarımızdan geri almaya kalkanlara karşı göğsünü siper eden lider" diye anlatan Tansu Çiller bu seçimde ise bütün söylemini dinsel ve milliyetçi mesajlar üzerine kurdu. Artık Çiller gittiği her yerde dini, Kur'anı, çarşafı, ezanı, türbanı, bayrağı dilinden düşürmez oldu.
Kapatılan Refah'ın lideri Erbakan'ı yeri geldiğinde "bölücülükle" bile suçlayan Çiller, ANAP lideri Mesut Yılmaz'a da seslenerek "Sakın ola Refah'la ortaklık kurup ülkeyi karanlığa gömme. Sonra tarih yakanıza yapışır" diyordu.
Ardından kendisi Erbakan'dan bütün söyledikleri için özür diledikten sonra koalisyon ortaklığına gitti. Ve Erbakan'ı Başbakan yaparak Türkiye'yi 28 Şubat sürecine sürükledi...