kapat

SALI 27 EKÝM 1998

Ruhat Mengi (e-posta:rmengi@sabah.com.tr )

Geçmiþ olsun Majeste!..

Eðer Atatürk 25 Ekim Pazar günü, o her zaman güvendiði ve uðruna hibir tehlikeden çekinmediði milletini görebilseydi..

Tek yürek halinde, nasýl bir sevgi seli oluþturduklarýný..

Kadýn, erkek, genç, yaþlý, çoluk çocuk -ve hatta bebek- ellerinde bayraklarý, göðüslerinde ay yýldýzlý rozetleri, dudaklarýnda marþlarýyla, onun çizdiði yoldan ayrýlmadýklarýný ve asla ayrýlmayacaklarýný dalgalanan kalabalýklarla ifade ediþlerini..

Kendilerine armaðan ve emanet edilen özgürlüðü, Cumhuriyeti ve bütün deðerleri nasýl bir taç gibi gururla taþýdýklarýný görseydi..

Kimbilir nasýl duygulanýr ve kimbilir bunu yine ne güzel sözlerle ifade ederdi..

Çok güzel sözlerle ifade edeceðine hiç þüphe yok, çünkü gerçekten duygularýný ondan daha güzel ve zekice anlatan bir lider görülmemiþtir herhalde.

Bu özelliðinin çok genç yaþlarýnda bile belli olduðunu yakýn arkadaþý Ali Fuad Paþa bakýn nasýl anlatmýþ;

"Kýsa bir süre sonra odaya onyedi-onsekiz yaþlarýnda sarý saçlý, parlak mavi gözlü, sarý býyýklý, pembe yanaklý, zayýfça bir genç girdi. Giydiði þýk Harbiye elbisesi mevzžn vücuduna pek yakýþmýþtý.

Dershanemiz birinci katta ve Niþantaþý istikametindeydi. Önünde zâdegân Daireleri denilen ve saraydan gönderilen ayrýcalýklý öðrencilere ait bölüm olduðu için az ýþýk alýyordu. Mustafa Kemal bana yerimi gösterirken "Dershanemiz biraz karanlýk, fakat yüreðimiz aydýnlýktýr" dedi. Böylece onunla ilk cümlesinde bile ayrý manâ olan bir hava içinde tanýþtýk."

Atatürk'le ilgili her özel günde, her milli bayramda, O'nun gazetesi Hakimiyeti Milliye'de yýllarca çalýþan, Atatürk öncesi ve sonrasýný anlatan tam 161 eser hazýrlayan Cemal Kutay'ýn hiç deðilse bu kitaplarýndan bazýlarýný mutlaka tekrar gözden geçiririm.

Ýþte "Atatürk çapýndaki kiþiler, tesadüflerin ürünü deðildir. Milletlerin çilelerinin, uðradýklarý haksýzlýklarýn yarattýklarý havaiçinden ulusal yapýlarýnýn niteliðine göre çýkarlar. Atatürk Olmasaydý bugünlerimize özlemle uzaktan bakan bir ülkenin bahtsýz insanlarý olurduk" diyen Kutay'ýn anlatýmýyla, en hoþuma giden anlardan biri daha;

"4 Ekim 1933'de Dolmabahçe Sarayý'na Ýstanbul'a gelen Yugoslavya Kralý Ýkinci Aleksandr ile Kraliçe Mary'i kabul etmiþ, ayný akþam þereflerine ziyafet vermiþti. Baþbaþa kaldýklarýnda Yugoslav Kralý; "Size bir hakikatý anlatmak isterim. 1919'da Ýngilizler, Ege sahillerinizin iþgali için Yunanlýlardan evvel bana müracaat ettiler. Çok cazip teklifler de yaptýlar. Fakat ben reddettim. Ekselânsýnýzý tanýdýktan sonra bu kararýmýn doðruluðunu bir daha anladým" dedi.

Bir baþkasý olsa ne yapardý?

Teþekkür ederdi deðil mi?

Hayýr! Yugoslavya Kralý cümlesini tamamlayýp cevap bekler gibi tavýr alýnca Atatürk ayaða kalktý, bunun üzerine Kral da kalkmýþtý. Ona bir-iki adým attý ve dudaklarýnda kendisine çok yakýþan anlamlý tebessümü ile elini uzattý;

'Geçmiþ olsun Majeste...' dedi."

Gözümüz gibi koruduðumuz Cumhuriyet'in 75. Bayramý hepimize kutlu olsun!

Aþkým Türkiye

Parlak fikir Erkan Özerman'dan çýkmýþ. Daha doðrusu Erkan Özerman'dan bir parlak fikir daha çýkmýþ. "Meslekte 40. yýlý dolduruyorum, müzik kartvizitimiz olacak bir albüm hazýrlatayým" demiþ ve bu iþ için de 114 altýn plâk sahibi, dünyanýn en popüler piyanisti Richard Clayderman'ý seçmiþ.

1850'li yýllardan baþlayýp günümüz Türk bestecilerine uzanan nefis bir albüm hazýrlamýþ Clayderman, bu parçalara kendi yorumunu katarak..

Onuncu Yýl Marþý'ný Turquie Mon Amour (Aþkým Türkiye) adýyla yorumlamýþ. Dede Efendi'nin unutulmaz "Yine Bir Gülnihal"i, Eartha Kitt'in icrasý ile tüm dünyanýn ilk Türk þarkýsý olarak tanýdýðý ve sevdiði folk müziðimizin en güzel örneklerinden biri olan Üsküdar, Kafkas Türkleri'nin unutulmayan melodisi Þeyh Þamil, Yunus Emre, Bora Ayanoðlu'nun Güller ve Dudaklar'ý, Atilla Þereftuð'un "Bir Ömrün Þarkýsý" Þehrazat'ýn Kýyamam'ý, "Seninle bir dakika" ve hatta Ýbrahim Tatlýses'in Allah Allah'ý.. Tam 12 parça.

Richard Clayderman'ýn dün gece Lütfi Kýrdar'da Türk Kalp Vakfý yararýna verdiði ve Türk bestecilerinin eserlerini çaldýðý Konser'i veya diðer konserlerini izleyemeyenler en kýsa zamanda bu albümden edinsinler.

Dinlemeye doyamayacaklar.

75. yýlda kadýnlar

Atatürk'e, Cumhuriyet'e baðlýlýðýmýz tartýþýlmaz. Bu bakýmdan O'na karþý pek mahçup deðiliz ama bir bakýmdan çok mahçubuz; Atatürk "Kadýný erkeði eþit bir ülke" yaratmak istemiþ ve o günün tutucu anlayýþtan henüz tam olarak kurtulamayan Meclis'inde bile bunun için mücadele vermiþti.

"Ýnsan topluluðu iki cins insandan mürekkeptir. Kabilmidir ki bu kütlenin bir parçasýný ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüðü ilerleyebilsin" sözleriyle ifade ettiði gibi..

"Kütlenin bir parçasý" Ata'nýn býraktýðý yerde, býraktýðý gibi -parlamentoya bakacak olursak daha da gerilemiþ olarak- duruyor. Parlamentodaki büyük çapta eksik temsil sorunu halledilemediði için Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun'da kadýnlarý aþaðýlayýcý ve zarar verici maddeler deðþitirilemiyor. Erkek egemen toplum yasalarý, alýþkanlýklarý halâ sürüp gidiyor. Dayak ve iþ yaþamýndaki ayrýmcýlýk önlenebilmiþ deðil. Türkiye'nin birçok bölgesinde kadýna halâ alýnýp satýlabilir bir eþya gözüyle bakýlýyor. Sýðýnma evlerinin çoðu kapatýlmýþ olduðu için zor durumdaki kadýnlar çaresiz ortada býrakýlmýþ durumda.

Yaklaþan seçimlere raðmen hiçbir parti kadýnlarýn siyasete dengeli katýlýmýný saðlayacak somut bir destekten söz etmiyor. Siyasi partiler seçimden önce, aday listelerinin, hiç deðilse Meclis'in üçte birinin kadýn olmasýný saðlayacak þekilde oluþturulmasý için bir çözümü veya yasa teklifini artýk gündeme getirmek zorundalar.

Sabýrsýzlýkla bekliyoruz..

Bakalým ilk ses, kadýnlarla en fazla ilgileniyor görünen CHP'den çýkacak mý?


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. (Her hakký saklýdýr)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr