kapat

PERÞEMBE 24 EYLÜL 1998

Rauf Tamer (e-posta:rtamer@sabah.com.tr )

Yol, bu yol deðil

Bir türban meselesiyle kilitlendi Türkiye... bir de çeteler meselesiyle.

Çözelim...

Hayýr. Çözemiyoruz.

Baþbakan Amerika'ya uçarken demiþ ki:

- Kimse siyasi istismar yapmazsa türbaný çözeriz.

Nasýl çözeriz?

Düðümlerini açar, örtüyü kýzlarýn baþýndan mý çeker alýrýz?

Herhalde kastettiði bu deðildir. Sanýrým bir toplumsal uzlaþma'dan söz ediyor.

Bu bakýmdan ANAP'ýn Fazilet'le kurduðu diyalog, fevkâlâde doðru bir adým.

Ama sakýn ha diye ANAP'ý caydýrmaya çalýþanlar var.

Niçin sakýn ha?

Fazilet illegal bir parti mi? Eðer öyleyse Savcýlýk niye harekete geçmiyor?

*

Recai Kutan Genel Baþkan seçileli 10 ay oldu, Baþbakan bir telefon açýp tebrik bile etmemiþ... En basit bir nezaket kuralýdýr bu.

Fakat hayýr... Biz seni, yok farzediyoruz.

Edin edin.

30 yýl evvel % 2'yle yola çýkan Milli Nizam Partisi, bugün % 22'ye ulaþmýþtýr.

Dünyada, saðda veya solda, hiç bir uç parti, kitle partisi olamazken, Türkiye'de Refah'ýn 1'inci sýraya oturmasý, acaba kimlerin eseri?

Minderde yenemediðimizi Yargý'ya gambazlýyoruz. O da yetmezse, Ordu'ya þikayet ediyoruz. Yol, bu yol deðildir.

Çözümü siyasi partiler bulmalý.

Fazilet, Türkiyeleþmeli.

Bu kavganýn sonu gelmez.

Galibi maðlubu da olmaz.

............

Önce, þu üniversiteleri yatýþtýralým.

ANAP'ýn meylini biliyoruz. Diyorlar ki:

Bizim elimizde olsa, türban yasaðýný kaldýrýrýz.

Ýyi ya...

Önce türbaný tarif edersiniz. "Bunu tek tip olmaktan, yâni simgesel biçimden kurtaralým" dersiniz. Fazilet'i çok güzel ikna edersiniz... DYP zaten bir inat uðruna mesele yaptýydý bu iþi... Onu da çeker yanýnýza alýrsýnýz.

DTP desen, kaçamaz... DSP sessiz kalýr...

Sadece CHP bir iki homurdanýr, sonra da bakar ki toplumsal uzlaþma var, o da sesini alçaltýr.

*

Ama hiç bir adým atmazsanýz, bu iþ sonsuzadek sürer. Türban tartýþmasýna koskoca ülke teslim olur, dar bir hücreye kitlenir.

ANAP, türbaný siyasi istismar konusu olmaktan çýkartmak istiyorsa, elbette ki gidip önce Fazilet'le konuþacaktýr.

Buna niye itiraz ediyorsunuz?

Ne yapmak istiyorsunuz. Þunu mu?

"Türban tartýþmasý devam etsin / üniversite kapýlarýnda her gün olay çýksýn / cami önlerinde her gün gösteriler yapýlsýn / siyasetçiler de bu iþi sömürsün." Öyle mi?

Býrakýn, ANAP, Fazilet'le konuþsun...

Þu meselenin ortalama bir yolunu bulsun.

Bakýn, Tayyip Erdoðan'ýn mahkumiyeti, gerçi türbanla ilgili deðil ama, zincirin halkalarý o kadar iç içe girmiþ ki, siniri bozulan insanlar için Tayyip Bey artýk maðdur'dur... Yerine ilk seçimde kim aday olursa olsun, tepki oylarýnýn o tarafa akmayacaðý ne malžmdur?

Yâni, meselenin siyasi hesap kýsmýnda bile arýza var... Yazýk. Türkiye, kendi kendine düþtüðü tuzaktan, bir türlü kurtulamýyor. Ýrtica'dan korkmayý en kolay yol bulmuþ kendine... ama musluklarý kapamayý beceremiyor... Çünkü istismarý önleyemiyor.

........

Bunlar yetmiyor.

Bir de çete edebiyatýyla karþý karþýyayýz... Çeteleri çökerteceðim diyenler, önce aynaya bakmýyor.

Ondan sonra da Clinton istifa etsin.

Niye etsin?

Çünkü yalan söyledi... Vay vay vay.

Halbuki bizim köyde yalan söyleyenler, her gün bir basamak terfi ediyor.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. (Her hakký saklýdýr)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr