kapat

PERŞEMBE 24 EYLÜL 1998

Güngör Mengi (e-posta:gmengi@sabah.com.tr )

Çete depremi

Türk halkı önceki gece hayatının ve geleceğinin garantisi gördüğü devletin gümbür gümbür üstüne çöktüğü korkusuna kapıldı.

Başbakan üç gün önce kamuoyuna ciddi bir tesbiti ve hayati önem taşıdığını söylediği bir hedefi açıklamıştı:

"Çeteler kendilerine sağlanan siyasi destek sayesinde devlet içindeki güçlerini artırmıştır. Devletin önemli noktalarında eleman toplamış, kurumsallaşmaya yönelmişlerdir.."

"İlk adım, cüretlerini devleti teslim almaya kadar vardıran çetelerin ortadan kaldırılmasıdır. Bu çetelerin devletteki ve siyasetteki uzantılarını ortaya çıkarmadan ve uzantılarıyla birlikte ortadan kaldırmadan ülkemizin önemli hiç bir meselesini çözmek mümkün değildir.."

Halkın TV ekranları karşısında donup kalmasına sebep olan şey, Devlet Bakanı Eyüp Aşık ile Alaattin Çakıcı arasında geçen bir konuşmanın bant kayıtlarıydı.

Ve bu bantta, Çakıcı ile defalarca telefon konuşmaları yapan Devlet Bakanı Aşık'ın, kaçak mafya babasını yakalanmaktan kurtaran adam olduğu anlaşılıyordu.

Tehlikeli ilişkiler

Devlet, Alaattin Çakıcı'yı yakalamak için bir emniyet görevlisini Amerika'ya göndermiş, Devlet Bakanı Aşık da telefonla bu hazırlığı Çakıcı'ya haber vermişti.

Bantta Çakıcı bunu şöyle açığa vuruyor:

".. Sen benim abimsin. Sen o zaman bize bir haber verdin işte. Biz de o zaman bildiğin gibi yer değiştirdik.."

".. Senin lâfından sonra hemen yer değiştirdim. Yukarıya, Kanada'ya çıktım, bir iki ay bekledim, tekrar geri döndüm.."

Bu telefonu Çakıcı, Başbakan Yılmaz'a atfedilen bir sözden etkilenerek açmıştı.

İddiaya göre Mesut Yılmaz Çakıcı için "Buraya sağlam gelmemeli, ölü gelmeli" demiş, konuşmaya şahit olan bir dostu da haberi hemen yetiştirmişti.

Çakıcı bantta Aşık'a şöyle diyor:

".. Tabii ben bu işe çok üzüldüm.. Hiç bir zararım olmamış, sadece Mesut beye benim faydam olmuş."

Adalet neredesin?.

Bant kayıtları, Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ı topun ağzına koydu. Ama konuşmalar, daha yüksek zirveleri sallayacak içerik taşıyor.

Çakıcı, Eyüp Aşık'a hatırlatıyor:

"Sen bana 'Mesut bey bana dedi ki: Alaattin'e ulaşırsan söyle, Amerika'ya onun için buradan ekip gitti de' dedin.. Adamcağız hem haber verip hem benim canımı niye istesin dedim.."

Başbakan dün olayın tertip, bantın montaj olduğunu söyledi. Dileriz haklı çıkar. Buna yargı karar verebilir. Ama Eyüp Aşık bakanlık koltuğunda oturmaya devam etmemeli.

Adalet Bakanı Denizkurdu "İtalya örneğinde olduğu gibi toplum sarsıla sarsıla temizleniyor" diyor..

Hayır sadece sarsıla sarsıla yıkılıyoruz..

Tayyip Erdoğan'ı siyasetten silen yargı bu alanda da işlerse temizlenebiliriz. Savcılar, mahkemeler harekete geçsin artık.

Rejime karşı halkı kışkırtan siyasetçinin hayatını söndüren adalet, eğer çetelere ajanlık yapmakla suçlanan siyasetçiye dokunamazsa biter..

Adalet bittiği zaman da her şey biter!


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr