ÇARŞAMBA 02 EYLÜL 1998
Milli Eğitim Bakanı Sayın Uluğbay'a bir hatırlatma ve ricam olacak.
Gerçi başınız dertte... Ülkede mili eğitim konusu arapsaçına döndü. Ama siz bu arapsaçını düzeltmek isterken arada yanan gençlerin farkına varmayabilirsiniz. Bunlar kim biliyor musunuz, 1 dersten bütünlemeye kalan lise son sınıf öğrencileri... Yani üniversite adayları... Ve bunlardan büyük bir kısmı çok iyi fakülteleri kazandığı halde, lisedeki 1 derslik takıntılarını veremedikleri için, hem kazandıkları üniversiteye giremiyorlar, hem de okullarından mezun olamıyorlar.
Bu öğrencilerin koca 1 yılı kaybetmeleri ve kazandıkları üniversiteye, hayal ettikleri mesleğe girememeleri kendi suçları da değil. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilan ettiği bütünleme sınavları tarihi Eylül ayının 7-8 ve 9. günleri idi. Ama bakanlık yetkilileri bunu ani bir kararla 26 Ağustos gününe aldılar. Ve böylece öğrenciler son anda haber aldıkları bu değişiklikten büyük zarar gördüler. Hatta bir kısım öğrencilerin bu değişiklikten haberi dahi olmadı. Dolayısıyla yeteri kadar hazırlanamadılar ve haklarını kaybetmek durumunda kaldılar.
Düşünün bir defa, büyük bir umutla katıldıkları üniversite imtihanlarını kazanıyorlar ama onların haklarını aramakla görevli olan Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından da gadre uğruyorlar. Bu bahsettiğim öğrenci sayısı hayli fazla. Neyse şimdi durum çok acil... Suçlu aramayı bırakalım da, bir an evvel şu işi çözmeye çalışalım...
Aileler, öğrenciler bilmiyorum size ulaşabiliyorlar mı ama bana yapılan müracaatlar bir dosyayı doldurdu. Onun için üzerime vazife olarak aldığım bu konuyu size aktarıyorum. Bu gençlere kıymayın diyorum. Hiç olmazsa üniversite kazanmış olanlara bir hak daha tanınmasını onlar adına talep ediyorum. Bir öğrencinin ailesine bir yıllık külfetinin ne olduğunu takdir edersiniz...
İş bu yazımın haksızlığa uğrayan öğrenciler adına bir dilekçe olarak kabul edilmesini rica ediyorum ve binlerce öğrenci adına müjdeli haberinizi bekliyorum. Selam ve sevgilerimle...
Hatırlayacaksınız, "Hızır Acil sadece Ankara'ya mı mahsus?..." bir yazı yazmıştım. İyi ki yazmışım... Sağlık Bakanlığı'ndan gelen açıklama da, "Aydın ili genelinde 112 Acil Yardım ve Kurtarma Hizmetlerine geçebilmek için gerekli çalışmalar sona ermek üzere. Telsiz sisteminin montajı tamamlandı. Personel atamaları yapılıyor ve çalışacak ekiplere gerekli eğitim verilmeye devam ediliyor. 31 Ağustos 98 tarihi itibari ile Aydın ili genelinde 112 Acil Yardım ve Kurtarma Hizmetine geçilecek" deniliyor.
Demek ki, "İstim arkadan gelsin..." misali önce cankurtaranların üzerine 112 Acil Yardım yazısı yazılıyor ve fiilen göreve başlama yıllar sonra oluyor. İyi ki bu konuları deşiyorum. Deştikçe eksiklikler, yanlışlıklar ortaya çıkıyor. Meğer yıllardır millet uyuyormuş...