ÇARŞAMBA 02 EYLÜL 1998
Ağrı-Eleşkirt- Kimse üzülmesin, küsmesin, gücenmesin, gönül koymasın. Gözlemlerimi saklayamam, aktarmak zorundayım. Doğu Anadolu'da her yerde ve Ağrı'da yaşı 35'i geçmiş erkekler ve kadınlar hepsi dökülüyor. Hepsi bezgin, enerjisiz, bitkin, yorgun.
Fakat çocuklar...
Çocuklar korkunç Allahım...
Ne kadar güzeller...
Ne kadar durular...
Sağlıklı görünüyorlar...
Ne kadar güzel gülüyorlar...
Doğu Anadolu'da...
Çocuğa ait ne varsa asil...
Doğaya ait ne varsa yüce...
Büyüğe ait ne varsa cüce...
Cüce büyüklerin çocuklara sunabildiği; yoksulluk, yoksunluk, işsizlik ve göç. Okullaşma oranı, ilkokullar için Türkiye'nin tümünde ortalama olarak yüzde 89 iken, bu oran Ağrı'da yüzde 49'a iniyor. Ağrı'da ilkokul çağına gelen her 100 çocuktan 51'i okula gitmiyor, gidemiyor ya da gönderilmiyor.
İlçelerinde, köylerinde...
Çocuklar korkunç güzeller...
Fakat büyükler onlara bir ışık dahi sunamıyorlar. Türkiye genelinde bir kişi ortalama 1 KHW enerji tüketirken Ağrılı bunun onda birini tüketiyor.
Ağrı'da büyükler...
Gerçekten cüceler...
Çocuklarına doktor bulamıyorlar. Türkiye genelinde 922 çocuğa bir doktor düşerken, Ağrı'da 3.200 çocuğa ancak bir doktor düşüyor. Ankara'daki cüce büyükler de Ağrı'daki ve Doğu'daki çocukları hiç düşünmüyorlar: Ankara kamu yatırımı olarak 507 tarım projesine 410 trilyon lira harcamış iken Ağrı'da sadece bir tarım projesi uygulanmış ve bu proje için 145 milyar lira harcanmış...
Çocuklar için biraz ışık...
Bu ışık Ağrı'nın Eleşkirt İlçesi'nde doğuyor. Geldim, gördüm: "Burada bir zihniyet devrimi yaşanıyor" diye yazabiliyorum ve "gece yatarken üstüne yorganı da devlet gelsin örtsün" diye bekleyen eski yaygın halk anlayışın paslı bir çivi gibi söküp atılabileceğine tanık oluyorum...
Eleşkirt'in genç, çalışkan...
İdealist ve çok gerçekçi...
Kaymakamı Bilal Karaca ile Eleşkirt'in yüzde 51 halk oyu desteğini arkasına alarak seçilen ve 3.5 yıl önce 35 milyar borç içindeki Belediye'nin borçlarını temizledikten sonra, ilçenin tamamı çamur yollarını asfalta dönüştüren, işçi ve memur sayısını 100'den 40'a indirmesine rağmen her alanda hizmeti 3 kat artıran başarılı Belediye Başkanı Mehmet Nuri Çelik'in gerçekleştirdikleri zihniyet devrimini şöyle özetleyebiliyorum.
Devletten bekleme...
Kendin giriş, kendin yap...
Bu Kaymakam ve Belediye Başkanı, çabalarını, bilgilerini, gönül üretimlerini birleştirerek öyle bir ortak enerji yaratmışlar ve bunu öylesine Eleşkirtli halka yönlendirmişler ki, ölü toprağı kalkmış... Eleşkirt'de ELGİNSAN adlı Hazır Giyim Fabrikası, ELYEN adlı plastik kapı ve pencere üretim fabrikası, ELDASAN adlı deri fabrikası, ELYUM adlı 5.000 tavukluk yumurta tesisi vatandaş-kaymakamlık ortaklığıyla kurulmuş. Deri fabrikası ekimde açılıyor, diğerleri çalışmaya başlamışlar...
Hepsi de kâr ediyor...
Zihniyet devrimi, Eleşkirtliler'in yurt dışında çalışanları da dahil, küçük- büyük birikimlerini getirip fabrikaya dönüştürmeleri ile gerçekleşmiş ve bu Doğu'da hiç rastlanmayan birlikte hareket etme kabiliyetini canlandırmış. Daha iki yıl önce sokağa çıkmayan Eleşkirtli kızlar şimdi kendi ilçelerinde konfeksiyon fabrikasında çalışıyor ve 50 milyon ile 80 milyon lira arasında net aylık alabiliyor. İki yıl önce kendi yumurtasını üretemeyen ve Afyon'dan, Çorum'dan 2 aylık bayat yumurtayı getirip yemek zorunda kalan Ağrı, şimdi Eleşkirt'teki bu yatırım sayesinde Doğu'nun yumurtacılık merkezi haline geliyor. Diğer kentlere giden milyarlarca liralık yumurta parası da kendine kalıyor. Her fabrika yanında yan sanayilerin oluşmasını da ateşliyor. Almanya'dan bir grup Eleşkirtli de şimdi et tavukçuluğu yapmak için tesis kurma hazırlığında. Ekimde deri fabrikası üretime geçtikten sonra, onun etrafında da ayakkabı, yün işleme tesislerinin oluşması için yeni girişimler uç veriyor.
Eleşkirt Modeli tutmuş...
Doğu'ya ve Güneydoğu'ya kalkınma lokomotifi olabilecek bir enerjiyle, kararlılıkla, neşeyle, kahkahayla yürüyor.
Doğu Anadolu'ya...
Yıllardır gelirim...
İlk defa kahkaha gördüm...
YARIN: ASİAD'ın
Kös Köylülüğe Paydos modeli...