kapat

ÇARŞAMBA 02 EYLÜL 1998

Güngör Mengi (e-posta:gmengi@sabah.com.tr )

Aynı gemideyiz

Türkiye siyasi bunalımı ekonomisinin gücü ile taşıyordu. Ama dünyayı saran ekonomik kriz, bu direğimizi de kırdı.

Borsa tepe takla gitti, büyük döviz kaçışları oldu, devletin borçlanma faizi yüzde 140'lar düzeyine yükseldi.

Küresel ekonominin olanakları işini bilen hükümetlerin yönettiği ülkeler için büyük nimet.. Ama yanlış politikalar, savaşın getirdiğine yakın yıkımlar getiriyor.

IMF deneyimli bir ekonomistin şu değerlendirmesi Türkiye'deki yanlışı iyi anlatıyor:

"Bütçe açıkları devam ederken, istikrar programının başarısı (seçim kararı ile) şüpheli hale düşmüşken, dış borç yetersiz, özelleştirme de hızlı gitmezken finansal sistemi vergilemek son derece yanlış bir politika olmuştur."

Geçen hafta hükümet bazı iyileştirici tedbirler aldı. Ama yeterli olmadı. Türkiye'nin bu krizi hak etmediğini bilmek, koruyucu ve kurtarıcı kararları cesaretle almak gerekiyor.

Dün Vestel'in Başkanı Zorlu dikkat çekici bir tesbit yaptı:

Vestel'in televizyon üretimi dört yılda 400 bin adetten 4 milyon adede çıktı. 500 büyük firma sıralamasında ihracatta üçüncülüğe, büyüklükte sekizinciliğe, vergide 15'inci sıraya sıçradı. Ama borsada Vestel'in hisseleri yarıya düştü.

Zorlu "Vestel'de bir sorun mu var? Hayır. Bugün borsadan kaçan yabancıların yarın yine gelecek" diyor..

Bu tesbit bir çok firma için de geçerli.

Borsadaki yatırımcının bu gerçeği görerek dayanması, hükümetin de yanlışlarını komplekse kapılmadan düzeltmesi gerekiyor.

TÜSİAD Başkanı Kayhan haklı:

Türkiye'de ekonomi büyüdü ama mali sektör küçük kaldı.. Sorun bu..

Başbakan ve ekonomi kurmayları bugün bankacılarla önemli bir toplantı yapacak.

Hükümetin bankacıları "rakip takım" gibi görüp görmemesi, krizin maliyetini belirleyecektir.

Bugünkü toplantıya katılanlar, hepimizin aynı gemide bulunduğumuzu unutmadan hareket etmeli..

Reformu korumak..

Maliye Bakanı Temizel haklı bir uyarı yaptı: Krizin doğurduğu sıkıntının baskısı ile vergi reformu tahrip edilmemeli.

Türkiye'nin vergilendirilmemiş sektör bırakmayan bir reforma ihtiyacı vardı.

Devletin yapmak zorunda olduğu harcamalar için sağlam bir kaynağa ihtiyacı bulunuyor. Bunu ya borçlanıp enflasyonu azdırarak yapacak veya vergi toplayacak.

Vergi almamanın sonu iflâs.. Çöküş..

Temizel haklı.. Ama çağdaş bir maliyeci ve Batı tipi bir solcu olarak çizgileri kırık..

Küresel krizin dalgaları üstümüze gelirken mali sektöre vergi şoku vermek yanlıştı. Bu noktada maliyeci değil ekonomist gibi davranmak gerekiyordu.

Devletin en büyük açıklarından birini sosyal güvenlik harcamaları yaratıyor. Emeklilik yaşını seçim korkusu ile yükseltemeyen iktidar, bu parayı yanlış yerden almaya kalktığı için sistemi yıktı.

Enkazı kaldırmak da şimdi sağcısı ve solcusu ile hepimize düştü.

Vergi reformunu kurtarmanın yolu, ekonomiyi krizden kurtarmaya bağlı..


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr