ÇARŞAMBA 02 EYLÜL 1998
ŞELALE KADAK
Krizden etkilenmekle krize girmenin ayrı şeyler olduğunu belirten Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Kayhan, bu ayrımın iyi yapılması gerektiğini, Türkiye'nin Rusya gibi büyük miktarda ticaret yaptığı bir ülkedeki krizden etkilenmemesinin mümkün olmadığını söyledi. Kayhan mali piyasalarla ilgili son gelişmeler, vergi yasası ve hükümetten taleplerini şöyle dile getirdi:
* Türkiye yakın komşusundaki krizden tabiki etkileniyor. Bu Türkiye'nin krize girmesi demek değil. Ekonomi, yasalar yaşayan organizmalar. Bunlar değişebilir ve ülkelerin bunlarla ilgili pozisyon almaları gerektiği ortadır.
Sadece Rusya'dan değil, gelişmekte olan pazarlardan kısa vadeli sermaye çıkışları yaşanıyor.
* Ekonomik gücümüzü ve silahlarımızı kullanmamız lazım. Ekonominin kuvvetlendirilmesi gerekiyor. Şuanda olağanüstü bir durum var. Bu nedenle çabuk hareket etmek gerekiyor. Borsa'daki düşüşünü sırf vergi yasasına bağlamak da yanlış. Biz Vergi yasasının esnek olması gerektiğini söylemiştik. TÜSİAD olarak yeni vergi yasasını destekledik. Ancak, hazırlık aşamasında mali sektör üzerindeki verginin, ekonominin ebadına göre küçük olan mali sektöre ağır olacağını söylemiştik. Dolayısıyla vergi sebeblerden sadece bir tanesi olabilir. Ancak en büyük yanlış bu konu vergi vermemek olarak nitelendirilse olur. Yasanın delinmemesi gerekir.
* Büyüme hızının yavaşlamasını normal karşılıyoruz. Biz TÜSİAD olarak anormal gelişmeler olmazsa büyümenin bu yıl için yüzde 4.5 düzeyinde gerçekleşeğini tahmin ediyoruz. Bu Türkiye'nin son 25 yıllık ortalaması. Yani yüzde 8'lerde olan büyümeler çok aşırıydı.
Türkiye'nin artıları çok. Döviz rezervleri tarihi seviyesinde. Ekonomi de hareket var. Etrafımızdaki dalgalanmadan az etkilenmek için seçim ekonomisine kesinlikle gitmemek gerekiyor.
* Türkiye'yi dikkatle izleyen denetçilere, yani dünyadaki yatırımcılara durumumuzu anlatmamız gerekiyor. Rusya'daki krizi izleyen yatırımcılar Türkiye'yi de aynı sepette görüyorlar. Bu doğru değil. Türkiye'nin IMF ile yaptığı bir anlaşma ve verdiği belli taahhütleri var. Türkiye'nin ticareti ve üretimi çok çeşitli. Dünyanın gelişmiş ülkeleriyle ticaret yapıyor. Dolayısıyla Türkiye'yi iyi anlatmak gerekiyor.
* Piyasada belirli bir küçülme var. Eğer piyasa çok küçülürse, bundan bazı sektörler etkilenebilir. Firmalarda sıkıntılar yaşanabilir.
* Bu kadar çok sermaye çıkışı varken, mali sektörün güçlü kılınması lazım.
* İstikrar paketinden, disiplinli bütçe uygulamasından sapmamak lazım.
* Piyasalarla inatlaşmamak lazım. Piyasanın yüksek faiz talep ettiği muhakkak.
* Seçim ekonomisi asla uygulanmamalı.