SALI 04 AĞUSTOS 1998
Hüsamettin Uçar SSK emeklisi. Şeker hastası olduğundan kullandığı ilaçlar dişlerinde hastalığa sebep olmuş ve çürütmüş. O da ne yapsın, kurtuluşu SSK Göztepe Hastahanesine gitmekte bulmuş. İşçi emeklisinin zaten başvuracak başka bir kapısı yok...
Başvurduğu diş polikiliniğinde doktor beye şikayetlerini anlatmış ve kendisine tek çarenin 25 adet dişin çekilip, yerine protez konulması olduğu söylenmişti. Başka çıkış yolu yoktu, teklifi kabul etti ve denileni yaptı. Hüsamettin beyin bütün dişleri belirli aralıklarla çekildi. Şimdi artık iş protezin takılmasına gelmişti. Ama o da ne?... Protez için yaptığı girişim sonunda kendisine 1 yıl sonrasına gün verildi. Adamcağız hayretler içinde kalmıştı. Çünkü özellikle alt damağındaki bütün dişler çekildiğinden ne yemek yiyebiliyor, ne de konuşabiliyordu... Rica-minnet, yalvar-yakar, ne yaptı ise fayda etmedi.
Suçu neydi, gayet basit... Suçu işçi emeklisi olmasıydı!... Çünkü o sağlık kuruluşları, o hastahaneler, o tesisler, o tesislerde çalışan dotor dahil bütün personel, o ve onun gibilerden kesilen primlerle ayakta duruyorlar. İşçilerin sağlıklı günlerinde ödedikleri paralarla bu saltanatı sürdürüyorlar. Halbuki Hüsamettin bey gençliğinde ücretinden kesilen primlerden hiç şikayet etmemiş ve, "Bu paralar bugün benden kesiliyor ama ileride emekliliğim geldiğinde onlarda beni ücretsiz tedavi edecekler" diyordu. Ama öyle mi oldu?... Gel de Hüsamettin beye sor.
Yukarıda anlattığım bu gibi konular sade Hüsamettin beyin başına gelmiyor. Kimbilir daha kaç kişinin de canı yanmıştır. Bu anlattığım bana ulaşabilen bir misal. Diğerleri kimbilir ne hallere düşmüşlerdir. Allah yardımcıları olsun... Şimdi şu hastahanede ki yetkililere sözüm olacak; "Kardeşim her nasılsa o yere gelip oturmuşsun. Herhalde bu yaptıklarını başhekim bile bilmiyordur. Adamın protezini 1 sene sonra yapacaktın da, neden şimdi hepsini çekip, acı ve sıkıntı içinde bıraktın?... Bu yaptığın nerede görülmüştür?... Doğru-dürüst bir iş yapman için önceden zıngıt yemen mi lazım?... Hemen bu işçi emeklisinin problemini hallet. Yoksa seni adınla, sanınla bu köşede rezil ederim, tamam mı?..."
Önceki gün aldığım bir mesaj beni çok üzdü. Eğer doğruysa, bazı vatandaşlarımız çok ayıp ediyorlar. Konu şu; Bazı aileler anne veya babalarının ölümü halinde, onların maaşlarından yararlanmak için boşanma yoluna gidiyorlarmış. Tabii boşandıktan sonra da babalarından veya annelerinden kendilerine maaş bağlanıyor... Bu arada onlar yine boşanmış olmalarına rağmen aile düzenlerini eskisi gibi sürdürüyorlarmış.
Vallahi muhtaç olsalar üzülmeyeceğim. Kendilerine açıkgözlük yaparak, devleti kazıklamaya kalkan bu insanları Tanrı affetmez... Maaş almaya gittiklerinde içleri sızlamıyor mu?... Kendilerine ödenen parada kimlerin hakkı olduğundan habersizler mi?... Bana kalırsa bu vicdansızlıktır. Tespit edilmeleri de çok zor. Devlet herkesin peşine bir polis takamaz ki...