SALI 04 AĞUSTOS 1998
Tatil yapmak ne güzel. İnsan, tembellik hakkını kullanıyor. Kırların güzel manzarasını, göklerin duruluğunu, denizin mırıltısını fark edebiliyorsunuz.
Vücudu tatile çıkartmak...
Çok afedersiniz, benimki kadar az işlenmiş kafalarda bile biten akülerin yeniden dolmasına yardımcı olduğu gibi, kişinin unuttuğu vücudunu da yeniden keşfetmesini sağlıyor.
Aaa... Elim de varmış...
Aaa... Kulağım da varmış...
Aaa... Saçlarım da az kalmış...
Aaa... Ayaklarım beni taşıyormuş... Tatilde insan, elinin, ayağının olduğu bilincine yeniden geliyor ve gören gözler, koklayan burun, duyan kulak, tadan dil, hisseden deri, önyargısız bir bakışa sahipse çocuklar gibi seviniyor...
Doktorsan doktor gibi...
Mühendissen mühendis gibi...
İşçiysen işçi gibi...
Memursan memur gibi...
Tatil yapıyorsun...
Gazetecinin tatili de..
Gazeteci gibi geçiyor....
Ne diyeceğimi anladınız. Benim aslında 45 gün tatil yapma hakkım var. Fakat hayatın gücü kağıt üstündeki hakları delip geçiyor. Sadece ve sadece 8 gün izin alabildim.
Bugün ayın 4'ü...
12 Ağustos'da buluşalım...
Uyan Türkiye...Sen uyandıkça doktorların da sana sahip çıkacak...Bu köşede, geçen ayın 18'inde "Mıymıntılar devrim yapamaz..." başlığıyla yazdığımız yazıya doktorların mesleki örgütü İstanbul Tabib Odası bir öneri gönderdi...İstanbul Tabib Odası Basın sözcüsü Dr. Rıfat Yücel imzasıyla gönderilen öneri çok ilginç...
Çok uyarıcı... Çok akılcı...
Çok vicdanlı... Çok hakbilir...
Uyan Türkiye... İstanbul Tabib Odası soyguna çare öneriyor: Şunları söylüyor: "Mıymıntılar devrim yapamaz" başlıklı yazınızı okuduk.
Şu öneriyi geliştirdik:
1995 yılında ülkemizde kişi başına düşen sağlık harcaması ortalama 50 ABD doları, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin toplam sağlık harcaması ise kişi başına 3000 ABD doları idi. Yani vekillerimiz ve ailelerinin sağlığı için harcanan para, halkın sağlığı için harcanan paradan 60 kat daha fazlaydı. Hesaplamalarımıza göre, yine 1989-1994 yılları arasında TBMM'den Türkiye içindeki özel sağlık kuruluşlarına sevklerin karşılığı 600 milyon dolardı. Sanıyoruz bu rakamlar; bugün de pek değişmemiş, büyük olasılıkla da artmıştır. Uygun bulursanız sizin aracılığınızla kamuoyuna bir önerimiz olacak. Eski ve yeni milletvekillerimizin ve ailelerinin sağlık harcamaları ile ilgili olarak hemen bir yasa değişikliği yapılmalıdır. TBMM mensuplarının ve ailelerinin sevkleri sınırlandırılmalı. Milletvekillerimiz önce bir sağlık ocağına, daha sonra gerekirse ikinci olarak devlet hastanesine ve üçüncü olarak da üniversite hastanesine başvurarak sağlık sorunlarını çözmelidir. Bu değişikliğin üç yararı olacaktır.
1- Devletin kasasından, yani halkın vergilerinden ayrılıp, milletvekilleri ve ailelerine sağlık harcaması olsun diye lüks hastanelere, yurtdışına aktarılan para çok azalacaktır.
2- Milletvekilleri, halkın gittiği hastanelere gittikleri için halkın hastanelerde neler çektiğini yerinde daha iyi göreceklerdir.
3- Halkla milletvekili hiç değilse sağlık sistemi önünde eşit olacaktır..."
Uyan Türkiye...
Doktorun sana sahip çıkıyor...
Sen de doktorunun değerini bil...
Mıymıntılıktan sıyrıl Türkiye... Mıymıntıların seni yönetmesine izin verme... Uyan Türkiye..
Uyanmazsan soyulacaksın...