SALI 04 AĞUSTOS 1998
CEMAL DOĞAN
Ankara- İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Akın Birdal'a 12 Mayıs'ta yapılan silahlı saldırıyla ilgili davaya dün Ankara 1 No'lu DGM'de başlandı.
İlk duruşmaya, 24 yıla kadar hapisleri istenen tutuklu sanıklar Cengiz Ersever, Kerem Deretarla, Bahri Eken, Semih Tufan Gülaltay, Hasan Hasanoğlu, Ahmet Fulin, Demir Demirok, Namık Zihni Ozansoy ve avukatları ile müşteki Akın Birdal ve çok sayıda avukatı katıldı. Duruşmayı, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras ve Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya da izledi.
Kimlik tespitinin ardından sanıkların sorgusuna geçildi. Cengiz Ersever, Tunceli'de uzman çavuş olarak 5 yıl görev yaptıktan sonra 1996'da İstanbul'a tayin olduğunu ve Türk İntikam Tugayı'nı (TİT) kurduğunu söyledi. Ersever, gündüz uzman çavuş, gece de TİT komutanı olarak görev yaptığını açıkladı.
Ersever, TİT'i şöyle anlattı: "TİT, terör örgütü değildir. TİT, Cumhuriyet rejimine karşı, Atatürk ilke ve inkılapları aleyhinde faaliyet gösteren bölücü ve şeriatçı kişi ve örgütlere karşı kurulmuştur, milliyetçi düşüncededir. Ben aynı zamanda şeriata karşı olan bir insanım. Bölücülük deyince rejim karşıtı olan herkesi kastediyorum."
Ersever, ülkücü olmadığını, ülkücülükle uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını savunarak, "Ben Türkçüyüm" dedi. Birdal'ın öldürülmesi değil esir alınması için talimat verdiğini iddia eden Ersever, talimatı sanık Hasanoğlu'na ilettiği söyledi. Ersever, sanıklardan Deretarla, Eken ve Hasanoğlu'nun TİT'in mensubu olduklarını, diğer sanıkların ise bu örgütle bir ilişkilerinin bulunmadığını öne sürdü.
Bir soru üzerine örgütün silahı olmadığını belirten Ersever "Ülkenin çevresini ateş sarmış. Türkiye'de, Türklük tehlikededir. Bir tarafta PKK, bir tarafta şeriat var. Akın Birdal ve onun gibi bazı kişiler, bölücülük yapmaya başlamışlardır" dedi.
Önceki ifadelerini kabul etmeyen Ersever, Yeşil'i tanımadığını ileri sürdü. Ersever, ifadelerin tutanağa geçirilmesinin ardından tekrar söz alarak, ilave yapmak istediğini belirtti. Mahkeme başkanının "Akın Birdal'ın öldürülmesi talimatını sen mi verdin?" sorusunu yöneltmesi üzerine Ersever, Birdal'ın öldürülmesi konusunda bir niyetlerinin bulunmadığını, niyetleri olması durumunda sabıkalı olan Bahri Eken'in yerine sabıkasız birini göndereceğini kaydederek şöyle dedi: "Akın Birdal'ı öldürmeye niyetim olsa, sizinle iddiaya giriyorum, 24 saat içerisinde beynini duvara yapıştırırım."
Bunun üzerine, müşteki avukatları hep bir ağızdan sanığın bu sözlerinin tutanağa geçirilmesini istediler. Başkan Karadeniz, avukatları uyararak, tek tek konuşmalarını istedi ve "adam gibi konuşun" dedi.
Birdal'ın avukatı Sedat Aslantaş'ın söz alıp konuşması üzerine, sanık Ersever, "Bana bak avukat" diye bağırarak, müşteki avukatlarının üzerine yürümek istedi. Jandarma, sanık Ersever'i zorla duruşma salonundan çıkardı. Ersever, salondan çıkarılırken "Akın, Akın..." diye bağırdı. Diğer sanıkların da çıkarılmasının ardından duruşmaya ara verildi. Sanıklardan bazılarının, salondan çıkarken, müşteki ve avukatlarına doğru "Bayrak düşmanları" diye bağırarak küfür ettikleri duyuldu.
Duruşmanın öğleden sonraki duruşmasında Ersever'in sabahki hareket ve sözleri duruşmaya geçirildi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
İddianamede, sanıkların "cürüm işlemek için Türk İntikam Tugayı (TİT) adlı silahlı çeteyi oluşturdukları, siyasi amaçla Akın Birdal'ı öldürmeye tam teşebbüste bulundukları ve bu suça iştirak ettikleri" gerekçesiyle 24 yıla kadar hapsi isteniyor.