PAZARTESİ 20 TEMMUZ 1998
Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kranidiottis, "Geçmişteki hatalarımız ders olmalı. Kıbrıs'ta iki ayrı devlet, iki toplumu sürekli bir gerginliğin içine iter" dedi.
STELYO BERBERAKİS
Patavatsızlıkları ile tanınan Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos'un sağ kolu olan Yannos Kranidiottis, gazetemize özel demeçler verdi. Yunanistan'ın Kıbrıs ve Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı'nın Siyasi Planlama Dairesi Başkanı olan Kranidiottis, özel mülakatında Avrupa Birliği'nin yalnız Türk-Yunan anlaşmazlıklarına ve Kıbrıs sorununa değil, Türkiye'nin ferahı ve geleceği için de "merhem" oluşturacağına inandığını vurguladı.
Kıbrıs Rum asıllı olmasına karşın Atina'da doğup büyüyen Kranidiottis, hükümet partisi Sosyalist PASOK'un "çağdaşçılar" kanadında bulunuyor.
Kranidiottis'e ilk olarak 24 yıl önceki Kıbrıs operasyonunu soruyoruz. 24 yıllık bir aradan sonra Kıbrıs sorunun gidişatı hakkında Bakan Yardımcısı şöyle konuştu: "Kıbrıs sorunu, yaşadığımız bu dönemde zaman dışı bir sorun haline gelmiştir. Avrupa'nın başka bir başketinde, özgür iletişim ve halkların barışçıl yaşamı için duvarlar düşerken, Kıbrıs'taki Türk ve Rum halklarının çıkarlarına hizmet etmemektedir. Kıbrıs sorunu, Yunanistan'ın dış politikasında en ciddi sorunu oluşturmakta ve hem Türk-Yunan ilişkilerinin düzelmesinde hem de Türkiye'nin AB yakınlaşmasında kuşkusuz katalizatör bir rol oynamaktadır"
Kıbrıs'taki bugünkü statükonun uluslararası düzeyde de kabul edilmediğini belirten Bakan Yardımcısı yine de adada "çifte Enosis" mantığı içinde bulunulduğunu sanmadığına dikkat çekti. Kranidiottis, adadaki iki toplumun da milli karakterlerini kaybetmeksizin kendilerine özel bir Kıbrıs kimliği oluşturduğuna da dikkat çekti. Her iki toplumun da kendi geleceklerini saptamak amacıyla özgür bırakıldığı takdirde yeniden birleşmeyi ve birlikte yaşamayı seçeceklerini düşünüyor Krinidiottis...
Konu dönüp dolaşıp KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "KKTC, Güney Kıbrıs gibi eşit derecede tanınmadıkça, toplumlararası müzakereleri başlatmayacağı" açıklamasına geliyor. Denktaş'ı ve Türkiye'deki bazı çevreleri bağımsız bir Kıbrıs Türk devleti kurulmasıyla ilgili düşüncelerinden vazgeçmediğini belirten Kranidiottis, "Kıbrıs'ta iki ayrı devlet demek Rum ve Türklerin sürekli bir gerginlik ortamında yaşamaları ve bölgedeki istikrarı tehlikeye atmak demektir" diyerek Denktaş'ı eleştirdi. Ancak toplumlararası müzakerelerden sonra, iki bölgeli bir federasyon için yapılacak anayasanın her iki toplumun da yasal haklarını güvence altına alacağına inanıyor ve ekliyor: "Aman geçmişte işledikleri hataların kendileri için ders alalım"
Peki ya Kıbrıs sorununa çözüm bulunamazsa, Rum tarafı, tek başına bile olsa AB üyeliğini göze alacak mı?... Bu soruya "Her koşulda Yunanistan, Kıbrıs Rumları'nı Türkiye'nin Kıbrıs Türkleri'ne yaptığı gibi yalnızlığa terk etmeyecektir. Yine de bir çözümün olacağına inanıyorum" diyerek cevap veren Kridiottis'in son mesajı şöyle oldu: "Önemli olan BM Güvenlik Konseyi kararlarının ve 1977 Denktaş-Makarios ile 1979 Denktaş-Kipriyanu doruk anlaşmalarının uygulanması için gerekli olan siyasi iradenin kullanılmasıdır. Türkiye, Kıbrıs konusundaki mantığını değiştirirse, Türkiye'nin batı anlayışı ve batı ilkeleri yoluna girmiş olduğunu gösterecek ve bundan yararlı çıkacaktır. Yunanistan, Türkiye'nin AB yolunda ilerlemesini arzu ettiğini defalarca dile getirmiştir. Bu, Yunan dış politikasının vazgeçmeyeceği "sabit"lerinden biridir. Türkiye'nin Avrupa ailesi içinde hak ettiği yerini alması gerektiğine inanıyoruz. Ancak çeşitli Türk hükümetlerinin olumsuz tavırlarını, şiddete başvurma tehditlerini ve ülkemin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına karşı dile getirdiği itirazlarını gözardı edemeyiz.