kapat

PERŞEMBE 02 TEMMUZ 1998

Ahmet Vardar (e-posta:avardar@sabah.com.tr )

Bu da yorumsuz...

Zaman zaman bu köşede çarpıklıkları, yanlışlıkları, haksızlıkları dile getiriyor, üzerine de kendi yorumumu yapıyorum. Tabii bu yazılara tepkiler de alıyorum. Ama bazen öyle olaylar oluyor ki, yoruma hiç gerek kalmıyor.

İşte size Amerika'dan gelen bir elektronik mektup, yorumsuz yayınlıyorum.

"Sevgili Ahmet abi,

Ben Amerika'nın Florida eyaletinde okuyan bir öğrenciyim. Geçen gün pasaportumu yeniletmek için gereken bir evrakı istetmek üzere Türkiye Washington Eğitim Ateşeliğini telefonla aradım. Ha aramaz olaydım... Bir dayak yemediğim kaldı.

Size burada çalışan ve hiç bir yardımda bulunma amacı bulunmayan hanımefendi ile aramızda geçen diyologtan bir kaç alıntıyı aktarmak istiyorum.

-Sen yine mi arıyorsun?...(İkinci kere arayınca)

-Öğrenci fişine bak orada yazar...(adreslerini sorduğumda bana söylediği laf)

-Şunu, bunu yapacaksın...

Ahmet abi, bunları geçin asıl beni üzen ne oldu biliyor musunuz?... Bana, tecil ettirdiğim halde geçen sene askerliğimi tecil ettirmediğimi söylediler. Bu söz konusu bile değil. Çünkü evraklarımı ben hep APS ile gönderiyorum. Sonra "Peki hanımefendi ben Türkiye'den bu sene nasıl çıktım" dediğim zaman ne derse beğenirsiniz. "Bazen asker kaçakları gümrükte gözden kaçabiliyor..." Eee... pes vallahi... Ben ki o kadar hazır cevap bir insanımdır, inanın ne diyeceğimi şaşırdım.

Ahmet abi, burası Amerika Birleşik Devletleri, burada iş yaptığınız insanlara padişahınız gibi davranmak, onlara en iyi şekilde hizmet etmek ana prensiptir. Gerçek medeniyet saygı ve de sevgi ile başlar. Bizlere buradaki her eğitim kurumunda aşılanan ana ilke budur. madem Türkiye'de böyle bir davranış tarzı görmüşler, o zaman lütfen bunu Türkiye'ye dönüp uygulama koysunlar.

Değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Erhan Sakaoğlu"

Not: Bu konuda daha detaylı bilgi almak isteyen varsa bu gencin e-mail adresi bende mevcuttur.

Okullar kapandı biraz geç oldu ama...

Başlıkta okuduğunuz gibi biraz geç oldu ama ben yine yazacağım. Nasrettin Hoca misali, 00"Testi kırılmadan önce" uyarıda bulunmak için.

Suadiye Mediha Tansel İlkokulunda neler oldu?...

İsmi bende saklı bulunan bir velinin 8 yaşındaki çocuğu bu okulun 2.sınıfında okuyordu. Bir gün öğretmeninin bu okuldan ayrılıp, özel bir okula gideceğini söyledi. Aile olgunlukla karşıladı. Çocuk öğretmenini çok seviyordu. Daha sonraki günlerde elinde öğretmeninin gideceği okul hakkında bilgiler bulunan broşür getirdi. Bunu takip eden günlerde ise, özel bir okula transfer yapacakları anlaşılan hocaların çocukların beyinlerini yıkamaya başladıkları anlaşıldı. Velilerin ise çocuklarını o yeni açılan okula gönderecek milyarları yoktu. Ama küçükler ille de öğretmenlerinin okuluna gideceğiz diye tutturuyorlardı.

Bu yavrucakları kandırıp da kendi okullarına transfer etmek isteyen öğretmenleri huzurunuzda lanetliyorum. Veliler yakınmakta haklı, herhalde yöneticiler de bu konuda tedbirler alacaklardır.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr