PERŞEMBE 02 TEMMUZ 1998
Paris'te iki müthiş dedikodu var. Birisi ev sahiplerine yönelik.. Özel bir durum.. Paparazzi işi.. Yazıp yazmamaya henüz karar veremedim..
Öteki bizden..
Şenes Erzik, Türk Futbol Federasyonu'nun başına dönüyor...muş..
Anlatılan senaryo şöyle...
Bugünkü asbaşkansız başkan Haluk Ulusoy, final maçına Paris'e gelecek.. Yanında aile dostu, devlet bakanı Taranoğlu ve Spor Bakanı (Daha doğrusu bakmayanı.. Gözlerini sımsıkı kapayanı) Yücel Seçkiner ile birlikte.. Bu onun son görevi olacakmış. Dönüşte istifa edecekmiş..
Yeniden kongre toplanacak, Şenes Erzik bu kongreye tek aday olarak girecek ve kazanacakmış..
Amerikalılar wishfull thinking derler.. Hoşuna gideni olacak farzetmek anlamına.. O tür bir senaryo mu bu?.. Yoksa gerçek payı taşıyor mu?..
En iyi kim bilir?..
Şenes Erzik tabii..
Buldum başkanı.. Oturduk konuştuk..
"Başkan, başkanlığa geri dönüyormuşsun aslı var mı?.."
Soruma soru ile yanıt verdi.. Karadenizliler gibi..
"Sen ne dersin, döneyim mi?.."
"Bana sorarsan dönmen ve bu kiri temizlemen gerek Başkan" dedim..
Yıllar önce buluştuğumuzda hep tartışırdık onunla..
"Yasa hazır. Futbol demokrasiye kavuşuyor artık" dediğinde kızmıştım ona..
"Başkan acele etme.. Futbolumuz henüz demokrasiye hazır değil.. Kurumsallaşmadı. Taşlar yerli yerine oturmadı.. Önce bu işi yap.. Yasaya bir geçici madde koyun.. En az iki dönem seçim yapılmasın. Gene atama sistemi geçerli olsun ki, bu süre içinde eksikler tamamlansın, yanlışlar düzeltilsin.."
Dinlemedi Başkan beni.. Demokrasiye geçtik..
Laf geçtik.. Otel odalarında oylar, dolar karşılığı satılmaya başladı. Taban birliklerinden pazarlık teklifleri geldi..
"Beni listeye alırsan, şu kadar oy garanti ederim. Yoksa rakibine giderim.."
Klüp birlikleri, ikinci, üçüncü ligden kimsenin adını duymadığı adamlar, başkan adayları ile liste pazarlığına başladılar..
Yetmedi.. Sonunda mafyanın ünlü babaları, kongre kulislerine adamlarını göndermeye başladılar..
Bütün bunlar erken gelen demokrasinin ve yanlış yapılan yasanın sonucu.
Bütün bunları başımıza açan da Şenes Erzik değil mi?.. Gelip düzeltmek görevi de ona düşüyor..
Bu işin iç yanı.. Bir de dış yanı var.. Enternasyonal..
Burada gözümle gördüm.. Erzik, UEFA'nın, FIFA'nın en gözde adamlarından..
Bu kadar sevilen ve sayılan birinin Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olmasında yarar var.. Hem dışarda faydasını görürüz.. Hem içerde bilgi ve görgüsünden fazlası ile yararlanırız.
Birşey daha..
Burada FIFA ve UEFA adamlarının, hepsinin kendi ülkelerinde bir makamları, bir sağlam dayanakları var genelde.. Bu onlara artı prestij ve güç sağlıyor.. Şenes Erzik şimdi köksüz ağaç gibi.. Kendi gücü ile duruyor. Bir de Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olursa, bu ortamda gücü ve itibarı daha da artar.
Ve tabii en önemlisi.. Hemen herkesin en az üç dil konuştuğu FİFA, UEFA ailesinde, Türkiye'yi Şenes Erzik çapında birinin temsil etmesi de çok önemli..
Şenes Erzik önemli.. Türkiye'nin ve Türk futbolunun ona, onun Türkiye'ye şiddetle ihtiyacı var..
Şenes Erzik dönmeli ve bu garip sistemi değiştirmeli önce..
Bir.. Genel Kurulun üye sayısı düşürülmeli.. Bu kurula üye olmak için belli vasıflar aranmalı.
İki.. Ve asıl önemlisi Genel Kurul sadece başkanı ve bağımsız Disiplin ve Tahkim kurullarını seçmeli.. Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem kurullarının seçimi doğrudan başkana bırakılmalı..
Erzik bu görüşlerime katıldı..
"Geri dönersem eğer, zaten başkanlık sistemi ile dönerim.. Benim seçmediğim kurullarla çalışmam söz konusu olamaz" dedi.
Dünya Kupası'nı 5 çift, çok uzman göz, FIFA adına izliyor ve değerlendiriyor..
Bunlar 5 ünlü teknik adam..
Gerard Houllier Fransa, Rinus Michels Hollanda, Oscar W. Tabarez Uruguay ve yakından tanıdığımız Joseph Venglos Slovakya..
Uzmanlar komitesine göre takımların hem teknik hem atletik standardlarında 1994'e göre ilerleme var.
Takımlar 3-5-2 oynuyor ve bu 1994'te göre en büyük değişiklik.. Sadece İskoçya hücum pres uyguladı. Takımlar şimdi geride huni defanslar ve 18 üzerinde yoğunlaşmalarla kalelerini korumayı tercih ediyorlar..
Bu katı defanslara karşı da basketbol usulü, uzun fast break toplarla ani çıkışlar, önemli bir hücum taktiği olarak beliriyor.
Pek çok takım, savunmanın önünde ön libero kullanıyor.. Bu adam aynı zamanda takım şefi rolü oynuyor ve oyunu yönetiyor..
Uzmanlar Arjantinli Almeyda, Brezilyalı Dunga ve Fransız Deschamps'ı en başarılı ön libero, takım şefi olarak gösterdiler.
Beş teknik adamı en etkileyen futbolcu İtalyan Vieri olmuş, birinci turda.. Arjantinli orta saha adamı Ortega, Fransız savunmacı Desailly, kendi alanlarında en iyiler..
Kalecilerde tek seçim yapamamış, ünvanı İtalyan Pagliuca ile Paraguaylı Chilavert arasında paylaştırmışlar.
Arkadan müdahelenin kırmızı kartla cezalandırılması kuralı, kombine akın ve yan paslar sonucu kazanılan gollerin sayısını arttırmış.. Kornerlerden atılan gol sayısının artması, orta saha oyuncularının golcülükte forvetlere yetişmesi, hep arkadan müdahele kuralına bağlanıyor. Bu kural daha çok futbola izin verdiği için, futbola bağlı gol sayısında artma olmuş.
İlk turla ilgili değerlendirmeleri açıklayan Houllier, "Eğer arkadan müdahele kuralı olmasa, Vieri, daha şut atma fırsatı bulmadan yıkılmıştı ve bu gollerin büyük olasılıkla hiçbirini atamamıştı" dedi. Houllier Vieri'nin, Norveç'e uzun pasın ardından attığı golü, arkadan müdahele kuralının oyunu nasıl güzelleştiridiği ve zenginleştirdiğine örnek olarak verdi.
1994'te forvetlerin golleri yüzde 65.6 iken, bu defa 52.4'e düşmüş. Buna karşılık orta saha adamları golleri, yüzde 25.8'den 37.3'e yükselmiş.
Bana sorarsanız beş uzmanın açıklamaları biraz iyimser.. Bugüne dek bir tutam bal için çuvalla keçi boynuzu yediğimizi düşünüyorum ve eski yıldızları, eski büyük takımları hala arıyorum..
"Gol atmayı ne kadar az düşünürseniz topu ağlara o kadar fazla yollarsınız.."
Christian Vieri (Turnuvanın şu ana kadarki gol kralı)
Dünya Kupası'nın İnternet sayfası https://www.france98.com bir milyarıncı kez tıklandı. Geçen Cuma 62 milyon tıklama ile Kış Oyunları'nın 54 milyon günlük tıklama rekoru bir kez daha kırıldı. 170 ülkeden on milyon meraklı, Dünya Kupası adresini devamlı kullanıp bu rekorlara ulaşıyorlar..
Ya siz hiç bu adrese uğradınız mı bugüne dek?..