PERŞEMBE 02 TEMMUZ 1998

Ankara- DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, isim vermeden, "bazı duyarlı çevreler" ifadesini kullanarak Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in, "İrtica birinci tehdit" ve "Fazilet Partisi birinci parti" şeklindeki açıklamalarına sert bir üslupla yanıt verdi. "Laiklik irtica korkusuyla yatıp, irtica kabusuyla kalkarak önlenmez" diyen Ecevit, "Nitekim laiklik konusunda duyarlı çevrelerden bazılarının son günlerde böyle bir üslubu böyle bir tehlikeye yolaçmaktadır. Bu çevreler daha seçimlere 10 ay varken Fazilet Partisi'ni şimdiden önümüzdeki seçimlerin galibi ve seçim sonrasının iktidarı gibi göstermeye kalkışmaktadırlar. O yüzden laikliği benimseyenlerin moralini sarsarken laiklik karşıtlarına moral vermiş olmaktadırlar" diye konuştu.
DSP Lideri Ecevit, partisinin dünkü Meclis grup toplantısında, 10 dakikaya sığdırdığı konuşmasının son bölümünde, irtica konsunda şok açıklamalarda bulundu. Ecevit şunları söyledi:
"Laiklik devletimizin temelidir. Laikliği özenle korumak devletimizi korumanın, demokrasimizi güçlendermenin, çağdaş uygarlığa uyum sağlayabilmenin başta gelen koşuludur. Ancak laiklik, her gece irtica korkusuyla yatıp her sabah irtica kâbusuyla kalkarak korunmaz. Laiklik her dindarı potansiyel mürteci gibi görerek o yüzden halkın din duygusunu inciterek hiç korunmaz. Tam tersine böyle bir yaklaşım laiklik karşıtlarının saflarını sıklaştırır."
Ecevit, alkışlarla kesilen konuşmasında şu mesajı verdi: "Nitekim laiklik konusunda duyarlı çevrelerden bazılarının son günlerde böyle bir üslubu böyle bir tehlikeye yolaçmaktadır. Bu çevreler daha seçimlere 10 ay varken Fazilet Partisi'ni şimdiden önümüzdeki seçimlerin galibi ve seçim sonrasının iktidarı gibi göstermeye kalkışmaktadırlar. O yüzden laikliği benimseyenlerin moralini sarsarken laiklik karşıtlarına moral vermiş olmaktadırlar." Ecevit, irticayla mücadelede uygulanan yöntem ve üslubun da yanlış olduğunu savunarak, partisinin irticayla mücadele önerilerini anlattı. Ecevit, şöyle dedi:
"Refah Partisi ağır bir devlet bunalımına yolaçtıktan ve Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldıktan sonra bu partinin tabanında yeralan ama devletle ters düşmek istemeyen birçok kimse o tabandan kopmaya başlamıştı ve sağlıklı arayışlar içine girmişti. RP'nin yerini alan FP'nin üst katlarında bir çözülme süreci başlamıştı ama son günlerde bazı etkili çevrelerin hiçbir somut veriye dayanmaksızın 'Fazilet iktidara geliyor' kehanetinde bulunmaları, Fazilet Partisi'nin tabanındaki arayışları da tavanındaki çözülmeyi de durdurabilir. Eğer RP kapatıldıktan ve bu partinin kimi önde gelenlerine siyaset yasağı konduktan sonra bile irtica tehlikesi bazı çevrelerin iddia ettikleri gibi gerçekten büyüyorsa, irticayı önlemek ve laikliği korumak amacıyla uygulanan yöntemlerde ve kullanılan üslupta ciddi yanlışlıklar var demektir. Bu yanlışlıkların başında da irtica kaygısını kabusa dönüştürüp 'irtica demokrasiyle önlenemez' düşüncesi yeralmaktadır."
Ecevit, irticanın önlenmesi konusunda şu önerilerde bulundu:
"İrtica demokrasiyi kısarak değil güçlendirerek önlenir. İrtica aydınlık düşünceli dindarları küstürüp irtica saflarına itelemekten kaçınarak önlenir ve irtica yoksulluğa yolsuzluğa adaletsiz le karşı kararlı mücadele ile önlenir. Kimse bazı çevrelerin 'Fazilet iktidara geliyor' kehanetinden etkilenip paniğe kapılmasın, laikliğin başta gelen güvencesi halkımızın sağduyusudur."